GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Burkina Faso Hükümeti Arasında Havacılık Hizmetleri Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:29.11.2023

CHP GRUBU ADINA HASAN ÖZTÜRKMEN (Gaziantep) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Her ne kadar Burkina Faso'yla ilgili konuşma yapmak üzere kürsüye geldiysem de ben yaklaşık iki aydan beri beklediğim Gaziantep'in sorunlarını dile getirmek istiyorum izninizle. (CHP sıralarından alkışlar)

Sayın Başkanım, değerli milletvekilleri; Gaziantep'te bugünlerde bir türkü dilden dile dolaşıyor -az önce burada Gaziantepli milletvekillerimiz vardı AK PARTİ'den, göremiyorum şimdi onları- "Derdim çoktur, hangisini söyleyeyim." diyor Gaziantepliler. Gaziantep'te eğitim bir sorun, hemen hemen bütün okullarda en az ellişer kişilik sınıflarda ikili eğitim yapılmakta. Özellikle, kenar mahallelerdeki okullarda öğrenci velileri okulları temizlemekte, temizlik masrafları, giderleri öğrenci velilerinden alınmakta. Ayrıca, Gaziantep'te herkesin söylediği gibi, herkesin bildiği gibi çok can yakıcı bir uyuşturucu sorunu var. Diğer illerden, Gaziantep'e benzer illerden çok daha fazla asayiş sorunu olmasına rağmen, Gaziantep Türkiye'de asayiş sorunlarının en çok yaşandığı iller arasında olmasına rağmen Gaziantep'teki güvenlik mensubu polis ya da bekçi sayısı neredeyse Adana'nın, Mersin'in, civar illerdekinin yarısından daha az; o nedenle bu sorunlarla Emniyet güçleri baş edemez hâle gelmiştir. Gaziantep'te -özellikle kenar mahallelerde- neredeyse her evde bir uyuşturucu müptelası vardır. Bu, oradaki çantacıları, oradaki torbacıları yakalamakla çözülecek bir sorun değil; uyuşturucu baronları iktidar tarafından kollandıkça bu sorun çözülemeyecektir.

Diğer taraftan, Gaziantep'te sağlık sorunu var. Gaziantep'te sağlık sistemi tamamen çökmüş durumda. Üniversite hastanesi çalışanları günlerdir eylem yapıyorlar, kendilerine zorla fazla mesai yaptırıldığı, fazla mesai ücretlerinin ödenmediği ve fazla mesaiye kalmak istemeyenlere de mobbing uygulandığı iddialarıyla günlerdir eylem hâlindeler Gaziantep Üniversitesi sağlık çalışanları.

Şehir hastanesi ayrı bir sorun. Az önce şehir hastanesi çalışanı 3 kişi Gaziantep'teki şehir hastanesi çalışanlarının üç ay önce ücretsiz izne çıkarıldığını, ücretlerinin ödenmediği gibi sigortalarının da kesildiğini; bu nedenle de sağlık hizmetlerinden yararlanamadıklarını ileri sürdüler ve "Gittiğimiz hiçbir AK PARTİ milletvekiline ulaşamadık, yanlarına gidemedik; derdimizi size yanıyoruz." diye yanıma geldiler.

Bir başka sorun, Gaziantep hastanelerinde, özellikle kamu hastanelerinde yoğun bakımlarda uzman hekim yoktur, bu uzman hekimlerin yerine pratisyen hekimlere nöbet tutturulmaktadır; bunun da özellikle insan sağlığı ve hastaların sağlıkları açısından ne kadar büyük tehlike arz ettiğini ayrıca söylemeye gerek yok. Hele hele görüntüleme hizmetlerinde aylar sonrasına hatta bazen yılı aşan, on iki ayı aşan süreler sonrasına randevular verilmektedir, o zamana kadar acaba bu hasta ölür mü, kalır mı ayrı bir sorun.

Gaziantep'te bir de çok acil AMATEM hastanesi ihtiyacı bulunmakta. Yine, bugün beni Gaziantep'ten arayan bir tanıdığımız hastası için ta Antalya Akdeniz Üniversitesi Hastanesinden yatak bulmamı rica etti. O nedenle de Gaziantep'te çok acilen bir AMATEM hastanesine ihtiyaç bulunmaktadır.

Gaziantep'te defalarca dile getirdiğimiz, benim de köyümün olduğu Barak bölgesinin sulama sorunu var. Barak bölgesinin sulama sorununu ne zaman dile getirsek iktidar da iktidar milletvekilleri de yetkililer de bunu duymazdan gelmektedirler. Gaziantep'te P2 pompaj ihalesi acilen yapılmalıdır. Bunları ben niye getirdim? Yaklaşık bir ay kadar önce bir konuşma hakkı alırım da elime geçer de ben Gaziantep'teki zeytinin -dökülüyor, yapacak bir şey yok- ve fıstığın hâlini dile getireyim dedim. Çünkü daha geçtiğimiz hafta Gaziantep köylerine gittim, Barak Ovası köylerine gittim; orada önceki yıllarda 4 kilogram zeytinden 1 kilogram yağ çıkarken bu sene 8-10 kilogram zeytinden ancak 1 kilogram yağ çıkabildiği dile getirildi.

Daha önce bunu bir basın toplantısında dile getirmiştim ama burada tekrar dile getirmem gerekiyor: Fıstık. Gaziantep fıstığı, bundan önceki bir konuşmamda anlattığım gibi, dünyanın en lezzetli, en kaliteli fıstığıdır; Antep fıstığıdır. Antep fıstığının lezzeti, kalitesi Sümerler zamanından bu yana tüm tabletlerde, yazıtlarda geçiyor. Hatta Evliya Çelebi'nin de Gaziantep'le ilgili yazdıklarında geçiyor Antep fıstığının ne kadar insan sağlığına yararlı olduğu. Ama artık Gaziantep'te ve Barak bölgesinde fıstıkta, zeytinde hem rekoltede düşüşler yaşanmakta hem de verimde, kalitede düşüşler yaşanmakta. Bu sorunu daha önce dile getirmiş olmamıza rağmen, maalesef iktidar bu konuyu duymazdan geldi. Bu nedenle çok acilen Gaziantep'te P2 pompaj ihalesi yapılmalıdır ve 9 megavat gücünde bir GES kurulursa Gaziantep ve Barak'ta yaklaşık 1 milyon dönüm verimli arazi tarım yapılır hâle gelecektir. Ülkemizde tarımın içine düştüğü durum göz önüne alındığında bunun ne kadar önemli ve gerekli, zorunlu olduğu ortaya çıkacaktır.

Evet, bir başka sorun var Gaziantep'te değerli milletvekilleri: İslâhiye ve Nurdağı'nda hâlen şu anda konteynerlerde eğitim verilmektedir. Vatandaşın konteynerlerde korunmaya çalıştığı yetmezmiş gibi konteynerlerde ders yapılmaktadır. Her ne kadar iktidar "Şu kadar konut yapıyoruz, bu kadar konut yapıyoruz." dese de, iktidarın sözünü ettiği konutların tamamı yapılmış olsa bile bu, ancak sorunun yüzde 7'sini çözmektedir. Kış gelmiştir, vatandaş karın, toprağın, yağmurun içinde yaşamaktadır ama iktidar milletvekilleri, iktidar yetkilileri bunu görmezden gelmektedir.

Ayrıca Gaziantepli sanayiciler 2022 yılında Dışişleri Komisyonunda görüşülüp kuru liman ilan edilmesi, yapılması uygun görülen iller arasına Gaziantep'in alınmaması nedeniyle mağdur olmaktadırlar. Gaziantep sanayicisi sayesinde tüm zorluklara rağmen dünyanın 185 ülkesine ihracat yapan, yıllık ihracat geliri 12 milyar doları geçmiş bir ilimizdir. Bu nedenle de Gaziantep'te kuru limanın öncelikle gündeme alınması ve kuru limanının da Gaziantep'te yapılması gerekmektedir. Bu nedenle de değerli dostlar, değerli milletvekili arkadaşlarım; Gaziantep'teki can yakıcı sorunların hangi birini dile getireceğimizi şaşmış durumdayız.

Gaziantep'in sorunları bunları saymakla da bitmediği gibi, geçtiğimiz günlerde Plan ve Bütçe Komisyonunda yıllık bütçesinin yüzde 151 artırılmasına karar verilen Diyanet İşleri Başkanlığı hakkında ağzımızı açmaya kalmadı, AKP'li milletvekilleri neredeyse üzerimize yürüyecekti. Nedense bu DİB başkanı Ali Erbaş hakkında AKP'de fazla bir duyarlılık var. "DİB başkanı -DİB derken zaten Başkanı da olmuş oluyor, özür dilerim- Ali Erbaş Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu, oturduğu koltuğu kuran, makamı ihdas eden Büyük Atatürk'ün ismini bir türlü anmıyor, nankörlükte neredeyse püsküllü Kadir'i de geçti." dememe kalmadı, AKP'liler üzerime yürüyordu. Niye bu kadar duyarlılık arkadaşlar; yanlış bir şey mi söyledik, haksız bir şey mi söyledik? Ali Erbaş hangi gün, ne zaman Atatürk'ün adını ağzına aldı? Ölüm yıl dönümünde bile ağzına almıyor, millî bayramlarımızda da ağzına almıyor "Atatürk" demek zor geliyor ama demek ki güç aldığı bazı merkezler var, güç aldığı bazı yerler var yoksa Ali Erbaş dediğimizde AKP'liler üzerimize yürümez.

Bu nedenle değerli dostlar, iktidar her ne kadar kalkınma masalları ileri sürse de kalkınma masalları, Andersen'den masallar -Andersen'den masalları biz biliriz, ilkokulda okuduk- anlatsa da ülkedeki yoksulluğu görmezden gelse de ülkede halkımız inim inim inliyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının bütçesinde övünerek anlattılar ki 2002 yılında AKP iktidarı işbaşına geldiğinde 1 milyon olan sosyal yardım alan aile sayısı AKP sayesinde 2023'te 4,4 milyona gelmiş.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Öztürkmen, lütfen tamamlayın.

HASAN ÖZTÜRKMEN (Devamla) - Başkanım, tamamlıyorum, son cümlem.

Kimler kalkınmış acaba, kimler kalkınmış? Bu aileler kalkındıysa niye sosyal yardım yapılıyor? Demek ki bu aileler değil de başkaları kalkınmış. Her kim kalkınmışsa bunu Türk halkı yakından görüyor, pazar yerlerinden çürük çarıkları toplayanlar bunu biliyor, 7.500 lirayla geçinemeyen emekliler bunu biliyor, ÇKS kaydı olduğu için 5 bin lirayı alamayan çiftçiler bunu biliyor.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum efendim. (CHP sıralarından alkışlar)

BAŞKAN - Sayın Öztürkmen, teşekkür ediyorum.

HASAN ÖZTÜRKMEN (Devamla) - Aman, yok bir dakika Sayın Başkanım, son bir dakikamı kullanayım, bunları getirdim, bunları ben şey yaptım.

BAŞKAN - Şahsı adına...

Sayın Öztürkmen...

HASAN ÖZTÜRKMEN (Devamla) - Bakın, bakın, Gaziantep'te deniliyor ki, efendim, burada diyor ki: "Sahipsiz Gaziantep" Sahipsiz Gaziantep'i AKP'li vekillere duyururum. Ben demiyorum, bu, Gaziantep'te iktidar yandaşı bir gazete. İktidar yandaşı bir gazete "Sahipsiz Gaziantep" diyor.

Teşekkür ederim. (CHP sıralarından alkışlar)