GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Burkina Faso Hükümeti Arasında Havacılık Hizmetleri Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:27
Tarih:29.11.2023

HEDEP GRUBU ADINA ADALET KAYA (Diyarbakır) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri ve değerli halklarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

31 Martta yapılacak yerel seçimlere dört ay gibi kısa bir süre kaldı. Daha adaylar bile netleşmedi ancak şu anda pek çok platformda seçim anketi sonuçları paylaşılıyor. Yurttaşlarımız nasıl, itibar ederler mi bilmiyorum ama ben bugün başka bir veri paylaşmak istiyorum buna dair, bu konuyla ilgili. Tabii ki daha güvenilir bir veri Sayıştay raporları.

Belediyelere ait Sayıştay raporları yayınlandıkça AKP'li belediyelerde ve AKP'nin hukuksuzca gasbettiği kayyum belediyelerinde gerçekleşen usulsüzlükler bir bir açığa çıkıyor. Önce, AKP'li belediyelerdeki Sayıştay raporlarına yansıyan usulsüzlüklerden ve yolsuzluklardan bahsetmek istiyorum. Mesela, Samsun Büyükşehir Belediyesinin ihalelerinde rekabeti engelleyici hususlar tespit edildi. Raporda doğrudan alım usulsüzlüğü gibi yasalara uymayan unsurlar da bulunmakta. Ayrıca, işçilerin yasal sürenin üzerinde çalıştırıldığı Samsun Büyükşehir Belediyesi raporlarına yansıdı. AKP'li Sivas Belediyesinde tam 61 usulsüz işlem tespiti yapıldı. Alımların şeffaf olmadığı, dolu kadrolara başka birinin vekâlet ettirildiği ve bu kişilere harcama yetkisi verildiği ve yandaş gazetelere abone desteği sağlandığı belirlendi.

Yine AKP'li Ordu Büyükşehir Belediyesi ruhsatsız iş yerlerine izin verdi. Temsil ve tanıtma giderleri yanlış birimlerde kullanıldı. Raporda Çaybaşı ilçesinde bulunan çöp tesisinin su kaynağına karıştığı da doğrulandı.

Ankara'da AKP'nin kalesi olarak görülen Sincan Belediyesinin ihalelerdeki şeffaflık ilkesini ihlal ettiği, temel ihale usullerini uygulamadığı ve işçilerine yıllık izinlerini kullandırmadığı ortaya çıktı. Kendi yönetimindeki belediyelerde çalışan işçilerin haklarını gasbeden bir iktidardan zaten emekçilerden yana bir tavır, bir politika beklemiyoruz.

Yine Ankara'dan AKP'li bir diğer örnek Çubuk Belediyesi; burada da kanuna aykırı harçlar toplandığı, ihale yapmak yerine aynı firmaya birden fazla iş verildiği, inşaat harçlarının mevzuatta belirlenen tutarın üstünde alındığı ortaya çıktı.

Sayıştay, AKP'li Üsküdar Belediyesinde kadrosu dolu olmasına rağmen 8 başkan ve yardımcılığı danışmanlığı kadrosu istihdamı olduğunu tespit etti. Ayrıca, muhtarlara 2022 yılında 944 bin TL nakdî yardım yapılması da usulsüzlük olarak değerlendirildi.

Yine Bitlis'te AKP'li Tatvan Belediyesinde, dolu olan 10 müdürlük ve yardımcılık görevine mevzuata aykırı şekilde başka müdür ve memurların atandığı ve atanan vekillere yine usulsüz bir şekilde harcama yetkisi verildiği Sayıştay raporunda ortaya çıktı. Tatvan Belediyesindeki yolsuzluk iddialarını araştıran Gazeteci Sinan Aygül'ün AKP'li Belediye Başkanı Mehmet Geylani'nin 2 koruması ve 1 polis memuru tarafından darbedildiğini zaten hepimiz biliyoruz.

Kendi kazandığınız belediyelerde yapılan yolsuzluklar yetmiyor, bizim kazandığımız belediyeleri de kayyumlarla gasbederek hırsızlığı, yolsuzluğu, usulsüzlüğü bizim belediyelerimize de bulaştırıyorsunuz. Kayyumla yönetilen Mardin Büyükşehir Belediyesinde, arasında taşınmaz malların süresiz tahsis edilmesi, sosyal denge sözleşmesine sözleşme konusu olmayan hükümlerin konulması, avans ve kredilerin süresinde kapatılmaması, doğrudan temin alımlarının Elektronik Kamu Alımları Platformu'na kaydedilmemesi gibi 10 ayrı başlıkta usulsüzlük belirlendi. MARSU raporunda ise kurum borcunun 1 milyar 960 milyon 994 bine ulaştığı aktarıldı.

Bir diğer kayyum belediyesi ise Van. Van Büyükşehir Belediyemize bağlı VASKİ'nin borçlanma sınırını aştığı tespit edildi. Ayrıca, ilçeler arasında adil bir su tarifesinin uygulanmadığı saptandı. VASKİ, 2021 yılında su borçlarını ödeyemeyen 10 bin aboneyi icraya vermişti, icra işlemlerini yürüten avukatların da yine AKP'li belediye meclis üyeleri ve AKP Van il yönetimindeki kişiler olduğu tespit edildi; bu da ayrı bir tartışma konusu. Van kayyumunun yaptığı usulsüzlükler de saymakla bitmiyor. Temel ihale usulleriyle karşılanması gereken ihtiyaçlar pazarlık usulüyle karşılanmış, tam 110 ihalede pazarlık usulü kullanıldığı tespit edilmiş. Belediyeye ait 40 taşınmaz, kira süresi bitmesine rağmen kullanılmaya devam edilmiş. Yine, belediye tarafından kiraya verilen iş yerlerinden açma ve çalışma ruhsatı olmaksızın faaliyette bulunan iş yerleri olduğu ve bunun belediyenin gelir kaybına uğramasına sebep olduğu Sayıştay raporunda var. Kentte toplu taşıma hizmeti veren 318 minibüs, 1.347 servis aracı, 14 personel servis aracı ve 971 ticari taksinin trafik komisyon kararlarıyla süresiz olarak ve ihale yapılmaksızın üçüncü kişilere verildiği yine Sayıştay raporuna yansıyan bilgiler arasında.

Diyarbakır'la ilgili birkaç ilçeye değinmek istiyorum, bunlar zaten daha önceden de tespit edilmişti: Diyarbakır'ın Lice kayyumu belediyeye ait 1.400 metrekare taşınmazı Lice İlçe Emniyet Müdürlüğüne devretti. Sur Belediyesi kayyumu seçim günü belediye kaynaklarından 100 araç kiralayarak AKP'nin seçim çalışmalarında kullandırdı. Bismil kayyumu Engelsiz Yaşam Merkezi Projesi'ni göreve gelir gelmez iptal ederek aynı projeyi nikâh salonuna çevirdi. Kayapınar Belediyesindeki Cegerxwin Kültür ve Sanat Merkezi bünyesinde 2012'de açılan kütüphanede bulunan 10 bini aşkın kitap kayyumlar tarafından peyderpey azaltıldı, Cegerxwin Kültür Merkezi de başka bir kuruma devredildi. Bunlar Sayıştay raporlarına yansıyan veriler.

Şimdi bir de yıllardır Sayıştay denetimi geçirmemiş belediyelerden bahsetmek istiyorum, yine kayyum belediyeleri: Ağrı'nın Doğubayazıt Belediyesinde 2015'ten, Diyarbakır'ın Bağlar Belediyesinde ise 2016'dan beri Sayıştay denetimi yapılmadı. Vekilimiz Ceylan Akça, kayyum yönetimindeki Hakkâri Belediyesinde 2019'dan; Siirt, Şırnak, Bingöl, Iğdır ve Kars Belediyelerinde de 2020'den beri Sayıştay denetimi yapılmadığını ortaya çıkardı. Sayıştay denetiminden kaçırsanız da Bağlar Belediyesinde olduğu gibi yolsuzluk da hırsızlık da bütün bu usulsüzlükler de bir şekilde ortaya saçılıyor. Ya, Bağlar Belediyesi örneğini bir önceki kayyum konuşmamda söylemiştim; şu anda Bağlar Belediye Başkanı ve diğer bütün çalışanlar soruşturma geçiriyorlar rüşvet ve yolsuzluktan dolayı.

Bir de Suruç kayyumuna değinmek istiyorum: İki yıllık 137 milyon lira olan bütçesini on bir ayda bitiren kayyum sadece bir ay için 46 milyon 500 bin lira ek bütçe talep etti. Seçimlere az zaman kala alınan bu yüksek meblağın nereye harcandığını elbette biz takip edeceğiz.

Kayyumların tek zararı hırsızlık, yolsuzluk, rant değil; yanlış politikaları yurttaşların canına mal oluyor. Bir örneği, geçen gün Batman'da mazgalların kayyum yönetimi tarafından temizlenmemesinden kaynaklı olarak oluşan selde 4 Batmanlı yurttaş hayatını kaybetti.

Üç gün önce Cizre'de Dicle Nehri'ne atlayan 2 kız kardeşten Zilan çevredekilerin yardımıyla kurtarıldı ancak Zelin'den hâlâ bir haber alınamıyor. Dilerim bir an evvel hayatı kurtarılır. Bununla ilgili de şunu söylemek istiyorum: Cizre Belediyesine kayyum atanır atanmaz bölgedeki tek profesyonel arama kurtarma ekibini -dalgıç ekibini- görevden almasaydı arama kurtarma çalışmaları daha hızlı başlayabilirdi, belki şu anda Zelin de ailesinin yanında olurdu.

Bu 2 kız kardeşle ilgili olarak olayın bir başka boyutunu söylemek istiyorum: İntihara veya şüpheli ölüme sürükleyen etkenleri de ortaya çıkarmak bu Meclisin görevi. Dün bununla ilgili olarak verilen önergeyi reddettiniz oy birliğiyle.

Bir diğer boyutu da şu: Kayyumlar göreve gelir gelmez bütün belediyelerimizde ilk icraat olarak kadın merkezlerini, danışma merkezlerini yani kadına karşı şiddetle mücadele eden bütün mekanizmaları ya boşalttılar ya kapattılar ya da içini boşalttılar. Bunu da çok önemli bir mesele olarak burada ifade edeyim.

Buradan yurttaşlara seslenmek istiyorum: Değerli yurttaşlar, icraatla övünen iktidarın karnesi işte bu. Dört bir yana çürümeyi yaydılar. Bugünlerde çökertildiği iddia edilen mafya yapıları, kısa sürelerde zenginleşerek şaşaalı hayatlar yaşayan sosyal medya fenomenleri ki bunlar sadece büyük soyguncuların komisyonlarıdır. Yani, çürüme her yerde, belediyelerin ötesinde, bizim kazandığımız belediyeleri kayyumlarla da gasbettiler. İktidar kendi zayıf karnesini kolay bir yöntem bulmuş ve böyle örtmeye çalışıyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kaya, lütfen tamamlayın.

ADALET KAYA (Devamla) - Tamamlıyorum.

Her gün yoldaşlarımız gözaltına alınıyor, tutuklanıyor; siyasi faaliyetlerimiz engellenmeye çalışılıyor, 25 Kasımda kadınların yürüyüşü engelleniyor. Bir yandan vatan, millet, Filistin, diğer yandan da savaş çığırtkanlığı ve toplumun üzerinde gerçekleştirilen baskı ve kayyum politikaları; ne yaparsanız yapın, bizi durduramazsınız. 31 Martta belediyelerimizi kayyumlardan yeniden alacağız ve yeniden eş başkanlık başta olmak üzere kendi sistemimizi oluşturacağız.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)