GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: CHP Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:25
Tarih:23.11.2023

SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2015 yılında bölgedeki birçok önemli ilçede meydana gelen çatışma, şiddet ve terörün mağdur ettiği birçok aile vardı, o ailelerden biri de Elçi ailesiydi. Bir Diyarbakır âşığı olan Avukat Tahir Elçi, genellikle bölgede "barış elçisi" olarak nam salmış bir isim o çatışmalarda, hem de bir basın toplantısıyla çatışmaya ve şiddete karşı çıkarak bu zararın en fazla Diyarbakır'daki tarihî eserlere ve Diyarbakırlılara zarar verdiğini feryat ederken kör bir kurşuna, affedersiniz, kahpe bir kurşuna kurban gitti ve şehit oldu. Dolayısıyla ben, bu kapsamda hem Sayın Tahir Elçi'ye Allah'tan rahmet dilerken değerli eşi Türkan Hanım'a da tekrar sabırlar diliyorum, başsağlığı diliyorum, acısını paylaştığımızı da buradan ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum.

Tabii, evet, o süreç Elçi ailesini mağdur etti ama 900 binden fazla vatandaşımızın yaşadığı, şehir merkezlerinde çatışmaların günlerce sürdüğü bir süreci hep beraber yaşadık. Elbette, hele hele insanların mukim olduğu şehir merkezlerinde terörün, çatışmanın, şiddetin her türlüsüne amasız ve fakatsız karşı çıkmanın bir insanlık borcu olduğunu düşünerek ben de şiddet kimden gelirse gelsin, silahlı eylemlere karşı olduğumuzu, silahlı eylemleri lanetlediğimizi, teröre ve şiddete asla prim vermediğimizi buradan ifade etmek istiyorum. Bu çatışmalardan maalesef en büyük zararı da bölgede yaşayan vatandaşlarımız gördü ama bir de bu sürece bir geliş vardır çünkü Sur, Cizre, Nusaybin ve Silvan dediğimiz şehirler kadim şehirler, binlerce insanın yıllardan beri yaşadığı şehirler ve tarihî eserleriyle önemli şehirler. Bu şehirlerin bu aşamaya getirilmesiyle ilgili süreçlerden bağımsız olarak bu konuları değerlendirirsek zannımca eksik olur.

Elbette, bir devletin en önemli görevlerinden bir tanesi terörle mücadele etmektir ama bir diğer önemli vazifesi de bunu hukuk devleti ilkelerinden ayrılmadan, bir devlete yakışır şekilde yapmaktır. Yine bir devletin en önemli vazifelerinden bir tanesi, çatışma ve şiddeti oluşturacak meseleleri de ortadan kaldırmak, onların cereyan etmesine de fırsat vermemektir. Yine bir devletin en önemli vazifelerinden bir tanesi de kentlerinin ve şehirlerinin huzurunu sağlayacak önleyici güvenlik tedbirlerini almaktır.

Bahsettiğimiz Diyarbakır Sur'u daha iyi anlatabilmek için... İstanbul'un Eminönü, Sultanahmet'i neyse Diyarbakır Sur odur. Eğer Diyarbakır şehir merkezinde günlerce güvenlik kuvvetleriyle bu silahlı çatışmaya girebilecek kadar mühimmat ve lojistik depolanmışsa o zaman o dönemin iktidarına dönüp seslenmek lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, devam edin.

BÜLENT KAYA (Devamla) - Diyarbakır'da yıkılan bunca evin, göç eden insanın ve hayatını kaybeden sivil vatandaşlarımız ile güvenlik kuvvetlerimizin vebalini taşımıyor musunuz acaba?

Çözüm süreci başlattınız, millî birlik ve kardeşlik projesi başlattınız; Saadet Partisi olarak biz, elbette bu meselelerle mücadele edilirken güvenlik tedbirleri dışında da alternatif çözüm önerilerinin emsal örneklerden esinlenerek devreye sokulmasını doğru buluyoruz ama devlette ciddiyet esastır; bir parti hassasiyetiyle hareket etmemeniz lazım ve bu meselelere dönemsel bakmamanız lazım. Mesela, şahıslar önemli olmadığı için isimlerini söylemiyorum ama bu yazıyı okuyup da başı öne eğilmeyen yoktur sanırım: "Diyorlar ki: 'Devlete katil deme.' 'Olur, seri katil...'" İlgili sözü söyleyen kişi hâlâ bir bürokrat olarak AK PARTİ tarafından göreve devam ettiriliyor. "Devlet JİTEM'e 'terör örgütü' desin, Kürtlerden de PKK'ya 'terör örgütü' demelerini bekleyebiliriz o zaman..."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BÜLENT KAYA (Devamla) - Bunu diyen kişi hâlâ üst düzey bürokrat olarak göreve devam ediyor. Ve yine "PKK, bir terör örgütü değildir." diyen Orhan Miroğlu hâlâ AK PARTİ'nin MKYK üyesi olarak görev yaparken AK PARTİ'li olmayan başka isimlerin PKK değerlendirmesini siz dava konusu ediyorsanız o zaman devletin ciddiyeti, devlette devamlılık ve devlet ile parti işlerini ayırma konusunda ciddi zaaflarınız olduğu ortaya çıkar.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)