| Konu: | Uluslararası Ceza Mahkemesine Filistin'le ilgili yapılacak başvuruya ve 24 Kasım Öğretmenler Günü'ne ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 25 |
| Tarih: | 23.11.2023 |
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Sayın Başkanım çok değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Yani ben de beklerken kelimelerimin -derler ya- gazı kaçtı yani bekle, bekle, bekle... Biraz öyle oldu yani Mahir Bey.
ALİ MAHİR BAŞARIR (Mersin) - Faizden dolayı oldu, eğer faiz yükselmeseydi bu kadar uzatmayacaktık.
ÖZLEM ZENGİN (İstanbul) - Yani bilemiyorum artık.
Evet, televizyonculuktan bir tabirle başlamış olayım, sizleri saygıyla selamlıyorum.
Tabii, bir avukat olarak fevkalade önemsediğim bir konu: Şu anda arkadaşlarımız -az önce de telefonla konuştum- İstanbul Milletvekilimiz Cüneyt Yüksel Bey'in de içinde olduğu, çoğunluğu 2 No.lu Barodan olan bir grup arkadaşımız, 13-14 kadar avukat arkadaşımız ve aynı zamanda farklı 13 ülkeden 3 bine yakın dilekçeyle beraber Lahey'deler. Uluslararası Ceza Mahkemesinde Filistin'e yapılanlarla ilgili başvurunun hazırlıkları tamamlandı, bir hafta içerisinde bu başvuru yapılmış olacak. Bu konu çok önemli çünkü bu olan bitenlerin hiçbiri kaybolup gitmeyecek, binlerce insan hayatını kaybetti, 6 binden fazla çocuk hayatını kaybetti, 15 bine yakın hayatını kaybeden insan var ve devam edecek görünüyor. Böyle bakıldığı zaman, bir taraftan barış için uğraşırken diğer taraftan da yapılan bu hukuksuz uygulamalar için, katliamlar için muhakkak uluslararası hukukun bir yaptırımı olmalı, bu manada Türkiye'nin öncülük ediyor olması son derece önemli, arkadaşlarımıza da gayretleri için başarılar diliyorum.
Tabii, diğer önemli konu: Yarın, 24 Kasım Öğretmenler Günü. İnsan kendini biraz çocukça hissediyor bir taraftan çünkü ben öğretmen bir ailenin çocuğuyum. Annem, babam öğretmen. Çocukken bütün annelerin öğretmen olduğunu zannederek büyüyen çocuklardanım. Bütün yakın dostlarımız, hatta kız kardeşim de dâhil olmak üzere, öğretmenler ve bu mesleğin nasıl bir özveriyle yapıldığını bilen insanlardanım. Mesela, sınav zamanı geldiği zaman evimizde 15-20 çocuğun kaldığını, her tür sınava girdiğini, annemin onlara bir taraftan öğretmenlik, bir taraftan annelik yaptığını biliyorum; annemin, babamın. O yüzden bunları söylerken de tüm bunları hatırlayarak şu ifadeleri kullanmak istiyorum: Tabii, öğretmenlerimiz aslında aynı anda iki şeyi beraber yapıyorlar; bir taraftan bir toplumu inşa ediyorlar, toplum inşa etmek bence yaptıkları işin en önemli tarafını oluşturuyor. Toplumun inşası için aslında evlatlarına, öğrencilerine vatanı, milleti sevmeyi toplumu oluşturan değerleri -bayrağı- ve nihayetinde de aslında aşkın bir değer için yani kendinden öte bir değer için adanmışlık duygusunu veriyorlar, vermek durumundalar. Aslında millet olarak varlığımızın en önemli nüvesini öğretmenlerimizin üflediği o ruh oluşturuyor, aileyle beraber üflediği ruh oluşturuyor; çok ağır bir sorumluluk. Onun yanında, birey olmamızda öğretmenlerimizin muazzam bir katkısı var. Bize öğrettiler ve öğretmeliler. Neyi öğretmeliler? Sevgiyi öğretmeliler, insanı sevmeyi; ümidi öğretmeliler; çalışmayı, okumayı, severek okumayı, tabii ki öğrenme, keşfetme heyecanını muhafaza etmeyi, korumayı... Ve nihayetinde de aslında bir birey olarak, tamamlanmış bir birey olarak mütekâmil bir insan olmayı öğretmenlerimiz başarıyorlar. Çok zor bir iş, hem topluma hem bireye karşı vazifelerini ifa ediyorlar.
Ben kendi adıma, bir çocuk hissiyatıyla kendi ilkokul öğretmenim de dâhil olmak üzere, Şerife Borçin'i, Matematik Öğretmenim Meral Altınok Hanımefendiyi, Müzik Öğretmenimiz Ferdane Hamzaoğlu'nu, Sosyal Bilgiler Öğretmenimiz Nurettin Uçuk'u ve muhteşem öğretmenimiz, Türkçe Öğretmenimiz Tomris Özgün'ü -çokça var ama- hepsini buradan saygıyla yâd etmek istiyorum. Hepsi hayattalar, hamdolsun. Onların hayatımdaki yerlerini, izlerini, kelimelerimdeki izlerini her daim fark edebiliyorum. Tabii ki anneme, babama ve kardeşim de dâhil olmak üzere Türkiye'de özveriyle, zor şartlar altında ama severek görevini ifa eden bütün öğretmenlerimize şükranlarımızı sunuyorum, onların Öğretmenler Günü'nü kutluyorum. Mesleği başında şehit olanlar var çok genç yaşta, genç arkadaşlarımız var; onları da bugün rahmetle yâd ediyoruz. Burada öğretmen arkadaşlarım var, Tuğba Hanım da dâhil olmak üzere milletvekili olan arkadaşlarım var; biliyorum, diğer partilerde de var. Dünyanın en önemli mesleğini ifa ediyorlar. Bütün öğretmenlerimizi buradan saygıyla selamlıyorum.
Teşekkür ederim.