| Konu: | HEDEP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 24 |
| Tarih: | 22.11.2023 |
HEDEP GRUBU ADINA CEYLAN AKÇA CUPOLO (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; ben de Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Konuşmama başlamadan önce Diyarbakır ve Batman'da yaşanan seller sonucunda yaşamını yitiren bütün yurttaşları saygıyla anıyorum, ailelerine başsağlığı diliyorum ama bu seli hatırlarken bu sele neden olan yolsuzluğu, bu yolsuzluğun doğurduğu kara parayı, bu kara paranın aklandığı belediyeleri, kayyumla yönetilen belediyeleri de tekrar hatırlatmak istiyorum.
Bildiğiniz üzere -aslında dün tam üç yıl oldu- üç yıl önce Türkiye BM'nin FATF gücü tarafından gri listeye alındı. Hem kara paranın aklanması hem de terörizmin finansmanı konusunda alamadığı önlemler, alamadığı denetlemeler sebebiyle bu listeye alınmıştı. O zaman, üç yıl önce bu mesele BM'nin gündeminden çıkınca bu Meclis alelacele bir kanun teklifi getirdi. 24 Aralık 2021'de de adına "Kitle İmha Silahlarının Yayılmasının Finansmanının Önlenmesine İlişkin..." Böyle devasa korkunç bir isimle bir tane yasa teklifi getirildi. Bu teklifin içinde, insan "İşte, herhâlde IŞİD'i besleyen kanalları, IŞİD'e para aktaran kanalları kesecekler; El Kaide'ye giden parayı kesecekler." derken baktık ki altından o dönemin İçişleri Bakanı olan Süleyman Soylu'ya derneklerin çalışmalarını, faaliyetlerini kısıtlayacak; insanlara "terörizm" sosuyla suçlamalarda bulunacak ve bu derneklerin faaliyetlerini sekteye uğratacak yetkiler verilmişti. O yasa Ocak 2021 itibarıyla da uygulamaya girdi.
Şimdi, terörizm bu ülkede öyle absürt bir şey ki mesela son dört gün içinde bana en az 5 defa "terörist" dendi, en son bugün dendi, çok komikti. Mesela bugün nasıl terörist oldum? İstanbul Sözleşmesi'nden bahsediyorduk, Danimarka'dan bir heyet gelmişti, bu heyet İstanbul Sözleşmesi'yle ilgili bir soru sordu. Ben de sözleşmeye konu olan kararın bir AİHM kararı olduğunu; bu AİHM kararının Diyarbakırlı, soyadı "Opuz" olan "Nahide Opuz" isimli bir kadının annesinin ölümünden sonra AİHM'in bir karar aldığını ve bu kararla aslında İstanbul Sözleşmesi'nin oluşturulduğunu söyledim. İktidar partisine üye bir milletvekili dedi ki: "Teröristler İstanbul Sözleşmesi'ni istismar ediyorlar." Bugün de terörist oldum.
Şimdi, böyle sürekli "terörist" diyenler, şöyle, coğrafik olarak çok absürt bir konumdalar. Şimdi, İran yaptırımlar altında, Rusya yaptırımlar altında. Örneğin, bakın, Washington Post çok yakın zamanda bir rapor yayınladı ve dedi ki: "Avrupa Birliği Rusya'ya yaptırımlar uyguluyor. Bu yaptırımlar sebebiyle Rus petrolü Avrupa'ya gidemiyor." Ne yapıyorlar bunun yerine? Türkiye'de Hatay Dörtyol'a geliyor, Hatay Dörtyol'da ona bir ambalaj yapılıyor, o ambalajdan hemen nereye gidiyor? Yunanistan'a, oradan da Avrupa'ya dağılıyor.
Şimdi, hatırlarsınız, çok değil, 3 bakan vardı yargılanmaları için, soruşturulmaları için gensoru verilmişti. Tam arkamda gülerek poz vermişlerdi. Kara para aklamaktan haklarında korkunç iddialar olan, kanıtlar olan 3 bakan burada güle güle kutunun içine ne yapmışlardı? Oylarını atmışlardı.
Son günlerde gündemimize düşen başka bir şey var. Bu güzellik merkezleri üzerinden bir kara para aklandığını görüyoruz ve kötü olan bunun sulandırılması, bu konunun sulandırılması. Neyle sulandırılıyor? İşte, sosyal medya fenomenleridir, Cicişlerdir, şöyledir böyledir denerek aslında korkunç bir suçu gizleme çabası görüyoruz. Burada kara para aklama ağına dâhil olmuş bürokratlar var, siyasetçiler var. Örneğin bu para nereden geliyor? Bu sosyal medya ünlüleri kimin parasını aklıyorlar? MASAK bunu hiç tespit etmedi mi? MASAK gidiyor, mesela, neyle uğraşıyor? İşte, TJA'lı kadın aktivistlerin annelerinin, babalarının ona gönderdiği 100 lirayı takip ediyor. Mesela MASAK bu kadar çok takipçili olan kişilerin sosyal medya hesaplarında dönen bu paranın nereden geldiğine neden bakmıyor da gidiyor mesela TJA'lı kadın aktivistin, kadın cinayetlerine karşı faaliyet yürüten kadınların annelerinin, babalarının gönderdiği 100 liranın peşinde koşuyor? Demek ki MASAK'ın derdi bu değil.
Yine, aynı şekilde son günlerde şunu görüyoruz: Yargıda korkunç bir çürümenin olduğunu görüyoruz. Bu yargı ağının kara para aklama ağına karışmış kişileri akladığını görüyoruz. Örneğin buradan bir çağrı yapıyorum: Gelin, haksız şekilde zenginleşen, absürt bir şekilde zenginleşen savcıları, hâkimleri araştıralım. Nasıl yapıyor bu kadar kişi, bu kadar kara parayı nasıl aklıyorlar? Bunu araştıralım. Mesela Ata Dedeler var, biliyorsunuz, Kobani dosyasındaydılar, bir çeteydiler; o çete alındı, şimdi başka bir heyetle bu dosya devam ediyor. Mesela Savcı Davut Yılmaz vardı, ne yapıyordu? Buraya sığınmış insanları alıp İran istihbaratına teslimi karşılığında korkunç paralar kazanmıştı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - Bir dakika içinde toplayacağım.
BAŞKAN - Buyurun.
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - Mesela, Davut Yılmaz'la birlikte yargılanan bir grup Türk vatandaşı da var, bunlar savunma sanayisi içinde. Örneğin, bunlar savunma sanayisini kullanarak ne kadar kara para aklıyorlar? Bunu araştırmak istemez misiniz? Bu kişiler orduyla anlaşma yapıyor, bu kişiler poliseviyle anlaşma yapıyor ve eğer isterseniz, sonrasında isimlerini veririm size ya da iddianamesi zaten kamuoyuna yansıdı, bakarsınız. Mesela, bunlar kara parayı nasıl aklıyor?
Şimdi "3Y" formülü demiştiniz ya, işte "Yoksulluk, yolsuzluk, bunlarla başa çıkacağız. Bütün hedefimiz budur." demiştiniz. Bu samimiyet varsa birazdan bu önerge için ellerinizin kalktığını görmek isterim. Ben, örneğin, kendi seçim bölgem olan Diyarbakır'daki halka söyleyeceğim, kara para aklanıyor, siz yoksullaşıyorsunuz, sizin cebinizden, boğazınızdan eksiliyor ve bu eksilme olurken, bazıları haksız şekilde zenginleşirken, bazıları yetimin hakkını yerken bunların eli kalkmadı diye sizi tek tek, isim isim sayacağım, kendi seçmenlerime sayacağım.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEYLAN AKÇA CUPOLO (Devamla) - O yüzden, umuyorum ki buna "evet" diyeceksiniz, umuyorum ki kara paranın kaynağını araştırmaya "tamam" diyeceksiniz.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)