Konu: | Aile ve Gençlik Fonu Kurulması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 23 |
Tarih: | 21.11.2023 |
CHP GRUBU ADINA NERMİN YILDIRIM KARA (Hatay) - Sayın Başkanım, değerli milletvekili arkadaşlarım; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum. Aile ve Gençlik Fonu'yla ilgili grubumuz adına söz almış bulunuyorum.
Burada bu fonla ilgili olarak öncelikle şunu söylemek istiyorum ki her zaman alıştığımız gibi yine vitrin bir kanun teklifiyle karşı karşıyayız. Bu kanun teklifini "vitrin" olarak nitelendiriyoruz çünkü gençliğe dair yapısal sorunlara herhangi bir şekilde kafa yormadan, herhangi bir sorunu öncelemeden, popülist bir şekilde evlenecek gençlere kredi desteğiyle ilgili karşımıza çıkıyorsunuz. Hangi sivil toplum örgütüyle, hangi uzmanla, hangi meslek odasıyla bunları konuştunuz, istişare ettiniz, bilmek istiyoruz. Bunu da neden böyle söylüyoruz? Çünkü yine bunun nereden çıktığı, nereden evrildiğine dair emareler zaten kamuoyunda mevcut. Cumhurbaşkanı Ekim 2023'te evlenme yaşının giderek yükseldiğinden, çocuk sayısının giderek düştüğünden, geniş aile yapılarının işte küçük çekirdek ailelere doğru evrildiğinden, giderek bireyselleşmenin ön plana çıktığından bahsetmiş ve bu gerekçelerle bir formül bulmuşlar ve hadi gençleri evlendirelim, yuva kuralım ve 150 bin lira kredi verelim demişler. Bunun için de şöyle bir formül bulmuşlar: Depremin en fazla olduğu, hissedildiği iller, başta da kendi bölgem, kendi ilim Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya gibi çok fazla hasarın olduğu yerlerde gençler yuva kursunlar isteniyor.
Arkadaşlar, değerli milletvekilleri; deprem bölgesindeki yurttaşlarımızın yuva kurmak ve evlenmek dışında çok daha önemli sorunları var, problemleri var. Eğer sizler de bilmek isterseniz biraz burada bahsedelim: Mesela, biz hâlâ 21-22 metrekarelik kutular içinde yaşıyoruz. İskenderun KYK yurdumuzdaki erkek ve kız öğrencilerimiz... NATO yerleşkesi, biz buna "NATO çadır kent" diyoruz. Orada insanlar, bu çocuklar 3-5 kilometreyi yürüyerek, bazen taksilere otostop çekerek, bazen de yürüyerek yayan gidiyorlar. Yani doğru ve sağlıklı bir şekilde ulaşıma bile ulaşamamışken hani gençleri evlendirelim, 150 bin lira verelim, geleceğe bir borçlansınlar, nasıl olsa bir şekilde öderler; bunu söyleyemeyiz. Bizim yurtlarda kalan öğrencilerimizin şu anda -bunu sorgulayabilirsiniz arkadaşlar- internetleri maalesef yok, kendi cep telefonlarındaki internetleri kullanıyorlar. Hepinizin malumu genç arkadaşlarımızın bunlara bütçesi maalesef yok. O bakımdan, özellikle Hatay'daki genç arkadaşlarımızın -bu konuda eğer ilgilenmek isterseniz- internetleriyle alakalı, yurda gidip gelme konusunda ulaşımla alakalı sıkıntıları var. Bir çadır kentte kalıyorlar. Bunları sizin bilgilerinize sunmak isterim.
Hazırladığınız 2024-2026 Orta Vadeli Program'dan okumak isterim ki: "Kamu kesimi genel dengesinde yer alan fon ve döner sermayelerin harcama ilkeleri belirlenecek, bütçenin birlik ilkesinin güçlendirilmesine yönelik özel gelir, fon ve benzeri uygulamalar gözden geçirilecektir."
Arkadaşlar, siz de biliyorsunuz ki fonlar konusunda maalesef geçmişiniz pek parlak değil. Bunu niye söylüyorum? Ben mali müşavirim, Türkiye Varlık Fonunu ve İşsizlik Fonu'nu çok yakından takip ediyorum. İşsizlik Fonu'nun, pandemide işçilerin brüt ücretinden SGK kesintilerinin nereye harcandığını, İşsizlik Fonu'nun pandemide nasıl kullanıldığını hepimiz biliyoruz. Tüm bunları bilmenize rağmen yine bir fon kurmayı, müstakil bir fon kurmayı amaç ediniyorsunuz. Konuyla ilgili zaten bizim 2 tane sağlıklı bakanlığımız var. Nedir? Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı. Şimdi bu düzenlemeyle biz şunu mu demeye çalışıyoruz: "Bu 2 bakanlık görevlerini tam olarak yerine getiremediler, işlevsel olarak çalışamadılar, o hâlde biz bir fon kuralım, bu fonun üstünden, bu müstakil fonun üstünden bu işlemleri yürütelim." Bunu maalesef kabul etmiyoruz, doğru da bulmuyoruz, sağlıklı da bulmuyoruz. Neden? Çünkü fonlar mali disiplini bozar arkadaşlar, kaynakların yani kamunun kaynaklarının etkin ve sağlıklı bir şekilde kullanılmasının önüne geçer. Eğer bir fon kurularak evlenmek isteyen gençlere, parası olmayan gençlere bir finansman desteği sağlanmak isteniyorsa kamu yönetimi kapsamında bu desteklerin verilmesini zaten kısıtlayacak herhangi bir düzenleme yok. O bakımdan mevcut kurumsal yapı içerisinde de bu destekleri verebilirsiniz.
Gençlerle ilgili bir yasa yapılırken kendi öz iradelerine, yaşam haklarına, yurt dışında çalışmayla ilgili bir planlamalarının var olup olmadığına, yurt dışında bir kariyer planlaması yapıp yapmadığına ya da daha da fazla gitmeyelim bu kadarına, acaba bu ülke içerisinde nasıl sağlıklı bir şekilde yaşıyorlar, öğrenciler yurtlarda asansörlere korkmadan binebiliyorlar mı, düşüyorlar mı, ölüyorlar mı... Mesela bugün konuşmamda -inşallah dikkat çekmiştir- dedim ki: Hatay'da bulunan hem öğrencilerimiz hem de Hatay'ın dışında olan depremzede öğrencilerimiz 2015 yılında atıl olan bir konukevine, ODTÜ'nün konukevine yerleştirilmiş. Buradan söylüyorum, bu çocuklara denilmiş ki: "Siz şükredin ki depremzedesiniz burada yaşıyorsunuz, deprem olmasaydı siz ODTÜ'nün yurtlarına dahi yerleşemezdiniz." Çok vahim bir cümle kurmuş oluyorum ben şu an burada. O bakımdan, 150 bin lira verip... Boş verin siz kim evlenecek, kim tek yaşayacak, kim birlikte yaşayacak; bunlar herkesin kendi özel hayatıdır. Biz önce gençlere sağlıklı, dengeli bir çevrede barınma koşulları ve yaşam koşulları içeresinde bir hayat ihdas edelim; asansöre bindikleri için ölmesinler, sağlıklı bir şekilde yaşayabilsinler. (CHP sıralarından alkışlar) Bırakın evlenmesin arkadaşlar gençler, o 150 bin lirayı oraya kullanmayın; o bakımdan bunu eleştiriyorum, gençler adına eleştiriyorum. Evet, ben genç bir milletvekili değilim ama gençler adına söz söyleyebilme kabiliyetim olduğunu düşünüyorum.
En son söz olarak şunları yine size söylemek istiyoruz: Özellikle Hatay'a, Kahramanmaraş'a, Adıyaman'a ve Malatya'ya özel bir önem istiyorum. Buradan Hatay için yine tekrar ediyorum...
Arkadaşlar, dikkatlice beni dinleyin lütfen, önemli bir şeyler söylüyoruz. Hep "Hatay'la ilgili konuşmak istiyoruz." diyoruz, konuşuyoruz ama siz yine kendi aranızda konuşuyorsunuz.
Bakın, bizim 260 bine yakın konut ihtiyacımız var. Hep dedik ki: "Neden ihale yapmıyorsunuz, neden ihaleleri yapmıyorsunuz?" Daha evvel de söyledik, eğer bu ihalelere inşaat firmaları girmiyorsa bunun sebebini... Bu ihaleleri biz yapmıyoruz, siz yapıyorsunuz. Hatay'da niye 33 bin ihale yapıldı? Bu insanlar ne zaman evlerine girecek? Biz mecbur değiliz konteyner kentlerde yaşamaya çünkü insanların evleri vardı, işleri vardı, hepimiz güzelce yerleşik bir yaşama sahiptik. Dolayısıyla bu yaşama mahkûm olmak istemiyoruz. Önce "İlk Evim İlk İşyerim Projesi" gibi, bu tarz verdiğiniz sosyal konut projelerindeki gibi bu destek... Gençlere verilecek olan bu desteği de reddediyoruz. Bunu yapmak yerine gençlere daha sağlıklı koşullarda özellikle de deprem bölgelerinde ölmeyecekleri, ayakta kalacakları bir yaşam kurmaları için sizlerden daha ciddi adımlar bekliyoruz. Dolayısıyla bunlar bir kulağınızdan dinleyip diğerinden lütfen çıkmasın arkadaşlar. Bu konu üstünde 600 milletvekilini daha sağlıklı ve dikkatli olmaya davet ediyorum.
Genel Kurulu saygı ve sevgiyle selamlıyorum.
Çok teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. (CHP sıralarından alkışlar)