| Konu: | Riyad'da 57 ülkenin katılımıyla gerçekleştirilen toplantıya, Netanyahu'nun bu toplantıya cevabına ve iktidarın Filistin politikasına; cezaevlerindeki sorunlara, ÇKS'ye kayıtlı emeklilerin 5 bin TL'lik ikramiyeyi alamadığına, Amude Sineması katliamının 63'üncü yıl dönümüne, Barış Annelerinin Avukatı Erdal Safalı'nın vefatına ve 27/2/1992 tarihinde cezaevine giren Çetin Arkaş'a ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 20 |
| Tarih: | 14.11.2023 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Bu hafta sonu Riyad'da 57 ülkenin katıldığı geniş bir toplantı oldu, biz de yakından takip ettik. Toplantıda bir kınama yarışı vardı maalesef, Gazze hattında ise ölümler devam ediyordu. Ölümler 12 bin kişiye kadar vardı. Göz göre göre, her gün ölümleri saya saya bugüne kadar kırk gün geride kaldı. Anlaşıldı ki hiçbir devletin çözüm önerisi yok, anlaşıldı ki dost-düşman doktrininden öte kimsenin elinde de bir siyaset kalmamış. Netanyahu'nun bu toplantıya cevabı da dikkat çekiciydi aslında, "Sesinizi kesin!" tehdidinde bulundu, bu da bir süre daha kan döküleceğinin işaretidir esas itibarıyla. Toplantı öncesi ve sonrası yandaş medyanın yazdıkları, söyledikleri aslında olan biteni ve iktidarın ikiyüzlü tutumunu da pekiştirdi. Ticaret filoları, gemiler her dakika yoğun şekilde İsrail'e gitmeye devam ediyor; siyasette sert sözler, arkada da yoğun bir ticaret var. 7 Ekimden bu yana Türkiye'den yaklaşık 260 gemi gidip gelmiş. Türkiye İsrail'e en fazla demir çelik ihracatı yapan ülke konumunda, çimento ve benzeri ürünlerde de durum aynı. Bu ticareti durdurabiliyor musunuz? Önce bunun cevabını istiyoruz; onu bize söyleyin, halka da söyleyin. Bu ikiyüzlü tavırlar savaşı körüklemekten başka hiçbir işe yaramıyor.
Filistin halkı büyük bir göç hâlinde, insani yardım alamıyor, Refah Kapısı'nın derhâl açılması ve sürekli açık tutulması gerekiyor, hastane bombalamalarının önüne geçilmesi gerekiyor. Bir Filistinli üniversite öğrencisi bana ulaştı, aslında onun dediği her şeyi özetliyor. Ailesini tamamen kaybetmiş, evini kaybetmiş ve hâlâ bu savaşa rağmen vizede Filistinli öğrencilere kolaylık sağlanmadığını iletti tarafıma. Üniversiteler ise bu öğrencilere hiçbir şekilde ulaşmamış, yardım etmemiş ve sahipsiz bırakmış. İktidarın tüm Filistin politikasının aslında mesnetsiz olduğu, yalan olduğu bu örnekten de ortaya çıkıyor.
Sayın Başkan, cezaevlerindeki sorunları anlatmaya devam edeceğiz çünkü bitmiyor. Bir iki örnek vereceğim. Cevat Yerdegül otuz bir yıldır cezaevinde, Afyon Bolvadin Cezaevinde; otuz yılını bitirmiş, bir yıl daha uzatılmış. Dün kızı aradı, bir yıl daha uzatmaya çalışıyorlar yani otuz bir yıldan sonra tutuklunun, mahpusun pişman olduğunu dayatmak aslında hukuksuzluğun ve çaresizliğin dik âlâsıdır. Bu zulmü bitirin diyorum.
Bandırma Cezaeviyle ilgili de ciddi bir tablo var. Siyasi mahpusları adli ve IŞİD'lilerin olduğu koğuşların arasına dağıtmışlar, her gün milliyetçi ve ırkçı tehditlerle karşılanıyorlar; durum gerçekten çok vahim. Mesela, 4 tutuklunun ismini vereyim: Sedat Araz, Serdar Taşkın, Delil Ufak, İshak Ayber Güler; bu ve benzeri birçok mahpus şu anda can güvenliğinden endişe hâlindeler. Cezaevi politikaları maalesef can almaya, işkenceyi devam ettirmeye devam ediyor.
Şimdi, iktidarın emeklilere yönelik politikasını hepimiz biliyoruz. 5 bin TL ikramiye müjdesi de büyük bir fiyaskoya dönüştü. Önce emekli maaşı yetmediği için çalışmak zorunda olan emekliler kapsam dışına çıkarıldı, şimdi de ziraat odalarının Çiftçi Kayıt Sistemi'nde olanlar bu ikramiyeyi alamıyorlar. Yani bir bahçeniz var ve burayı işletmeniz lazım, ziraat odasına kayıt yapmak zorundasınız ama kaydınız var diye, bu bağı bahçeyi işlettiniz diye o 5 bin lirayı da alamayacaksınız. Ziraat odalarından yoğun istifalar söz konusu. Biz de çokça aranıyoruz. 5 bin liralık bir ikramiyeyi bile eziyete çevirdiler hakikaten. Yetkililere sesleniyoruz: "Emeklilere daha fazla bu zulmü yapmaktan vazgeçin ve ÇKS'ye kayıtlı milyonlarca emeklinin mağdur olmaması için karar tekrar gözden geçirilsin." çağrımızı yineliyorum.
Amude Sineması katliamı dün itibarıyla altmış üç yılını doldurdu, -hatta dünya tarihinin de sayılabilir- insanlık tarihinin en büyük çocuk katliamlarından bir tanesi. 283 çocuk sinemada yakılarak can verdirilmişti. Ölen Kürt çocukları olunca yine tabii ki katliam aydınlatılmadı, hesabı sorulmadı. Burada, Suriye'de neredeyse katliamın adının söylenmesi bile yasaklanmış vaziyette.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Amude kentinin ismi söylendiğinde, her Kürt'ün ölen çocuklar için canı yanmaya devam ediyor. Amude Sineması katliamı Kürt çocuklarına karşı uygulanan düşmanca politikaların sadece bir parçası. Bugün hâlen Rojava topraklarında, sivil yerleşim alanlarında Kürtlerin, Kürt çocuklarının başlarına bombalar yağmaya devam ediyor. Burada, Cizre'de, Hakkâri'de panzerler, zırhlı araçlar küçücük Kürt çocuklarının canını da almaya devam ediyor. Bir kez daha 63'üncü yıl dönümünde Amude katliamı başta olmak üzere Kürt halkına ve Kürt çocuklarına yaşatılan tüm bu katliamları lanetliyoruz, yaşamını yitiren bütün çocukları, sivilleri ve herkesi rahmet ve hüzünle anıyoruz.
Yeni bir haber de düştü, onu da paylaşmak istiyorum. 2 barış annesi ifade sonrası Yüksekova'dan Hakkâri'ye dönerken trafik kazasında yaşamını yitirmişti.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun bitirelim Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Adalet Safalı ve Perişan Akçelik barış istedikleri için yargılanmışlar ve dönüşte ölmüşlerdi. Perişan Akçelik'in oğlu Cihan Akçelik... Maalesef Avukat Erdal Safalı'nın bugün itibarıyla beyin ölümü gerçekleşmiş. Yani böyle bir soruşturmada 4 can yitip gitti. Tekrar saygıyla ve minnetle anıyorum.
Son olarak Sayın Başkan, Çetin Arkaş'ın durumunu ifade etmek istiyorum. Cezaevine giriş tarihi 27/2/1992 yani 2022 yılında şartla tahliye olması gerekiyor ama 4 hücre cezası var. Bütün başvuruları yaptık. "Hücre cezasının gerekçesi nedir?" diye sorarsanız, yazdığı dilekçelerde "Sayın Öcalan" demiş. Otuz altı yıla çıkarıldı müddetnamesi. Peki, "Sayın Öcalan" demek suç mu? Hayır, değil. Yargıtayın yerleşik kararlarına göre de değil, yerel mahkemelere göre de değil, tüm içtihatlara göre de değil.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bitiriyorum Başkanım.
BAŞKAN - Buyurun bitirelim Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Ama Çetin Arkaş'da bu kabul edilmemiş ve bu hücre cezalarından 1'i kaldırılmış, 2'ye düşmesi gerekiyor yani otuz altı yılın tamamını yatmaması için ve bunun için de Adalet Bakanlığının kamu yararına bozma yoluna gitmesi gerekiyor. Daha önce defalarca gitmiş ve hücre cezaları iptal edilmiş. Adalet Bakanlığı burada talepte bulunmuyor. Biz buradan çağrı yapıyoruz ve gözlem kurulunun son 4 kararının tamamının da iyi hâl yönünde olduğunu ifade etmek istiyorum. Çetin Arkaş gibi yüzlerce, binlerce mahpus bu sebeple fazladan bütün hayatını cezaevinde geçiriyor. "Hukuk kaldı mı?" diye soracak olursanız, bence kalmadı ama yine de biz çağrılarımızı yapalım. Hukukun uygulanması için mücadelemize devam edeceğiz çünkü biz hukukun üstünlüğünü ve adaleti savunuyoruz, savunmaya devam edeceğiz.
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (HEDEP sıralarından alkışlar)