GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Ahıska Türklerinin sürgün edilişlerinin 79'uncu yıl dönümüne ve sürgünün nedenine; 14 Kasım Dünya Diyabet Günü'ne ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:20
Tarih:14.11.2023

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

14 Kasım 1944, tam yetmiş dokuz yıl önce bugün, 90 binden fazla Ahıska Türkü Stalin'in emriyle iki saat içerisinde trenlere doldurularak öz vatanlarından koparılmış, sürgüne, ölüme, açlığa ve sefalete gönderilmiştir. Altı hafta süren bu çileli sürgün sırasında sadece yollarda 20 bin Ahıska Türkü hayatını kaybetmiştir. Sovyetler Birliği dağıldıktan sonra sürgünün sebebi arşivlerde gün yüzüne çıkmış, sürgünün Karadeniz kıyılarını Türklerden temizleme operasyonunun bir parçası olduğu anlaşılmıştır. Ahıska, bir halkın vatan hasretidir; Ahıska, Türklüğün vatansız bırakılması gayretidir.

13 Kasım 1944'te Ahıska'nın Uravel köyünden 13 yaşında sürgüne gönderilen Ahmet Neymanoğlu, otuz sekiz yıl sonra köyüne döndüğünde hislerini şu sözlerle dile getirmiştir: "Bin dokuz yüz kırk dördüncü senesi/Elimin elinden kesildi sesi/Ahıska'nın çıktı ahir nefesi/Koç ayında kılındı cenazesi."

1944 yılında yurtlarından koparılan Ahıska Türkleri zor şartlarda ölüm kalım savaşı vermiş, insanlar hayatını kaybetmiştir, kalanlarsa bugün dahi sürgün hayatı yaşamaya devam etmektedir. Ahıska Türklüğünün acılarını hâlâ yüreklerimizde duyuyoruz. Ahıska Türkleri, sürgünle birlikte dünyanın 9 farklı ülkesine yayılmıştır; farklı ülkelerde yaklaşık 600 bin Ahıskalı Türk vardır. Türkiye 70 bin Ahıska Türküne vatandaşlık vermiştir. Rusya-Ukrayna savaşı sırasında yaklaşık 6 bin Ahıskalı ülkemize gelmiştir. Ahıska Türkleri, bugün, kendi ana vatanlarına dönmekte büyük güçlük yaşamaktadırlar. Gürcistan'ın 2007 yılında çıkarmış olduğu geri dönüş yasasından sonra, Gürcistan'la yapılan ortak girişimler sonucu 1.700 Ahıska Türkü ana vatanına dönmüştür ancak bu sayı oldukça yetersizdir. Bugün dünyanın birçok yerine yayılmış olan ve hâlâ muhacirlikleri devam eden Ahıskalıların en kısa sürede öz vatanlarına dönüşleri temin edilmelidir. Bu vesileyle, 1944 kışında, sürgün yollarında, vatan aşkıyla hayata gözlerini yuman Ahıskalı şehitlerimizi rahmetle anıyorum.

Sayın Başkan, 14 Kasım Dünya Diyabet Günü'dür. Diyabet, ülkemizde görülme sıklığı giderek artan, ciddi organ kayıplarına yol açan ve yaşam kalitesini olumsuz etkileyen kronik bir hastalıktır. Ülkemizde diyabetli hasta sayısında önemli bir artış söz konusudur. 7 milyonun üzerinde diyabetli olduğu, yaklaşık 3 milyon kişininse diyabetli olduğundan haberdar olmadığı tespit edilmiştir. Ülkemizde 15 yaş ve üzeri obezite oranı yüzde 31, diyabet oranı yüzde 12'dir. 20 yaş üzeri her 7 kişiden birisi diyabetlidir. Hareketsiz yaşam tarzı, sağlıksız beslenme ve obezitedeki artışın bu sonuca önemli katkısı olduğu bilinmektedir. Diyabetli bireyler yeterli oranda tedavi almadıklarında kalp krizi, inme, böbrek yetersizliği ve körlük gibi çok ciddi ve hayati komplikasyonlarla karşı karşıya kalmaktadır. Bu komplikasyonlar diyabetli bireylerin yaşam kalitesini düşürmekte, sağlık harcamalarının artmasına neden olmaktadır. Diyabetli bireylerin bakımı ve tedavisi konusunda yeterli imkânlar sağlanmalıdır. Özellikle genç bireylerde diyabetin taranması ve önlenmesi konusuna yönelik politikalar geliştirilmeli ve gerekli yatırımlar yapılmalıdır diyoruz.

Teşekkür ederim Sayın Başkan.