Konu: | Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 17 |
Tarih: | 07.11.2023 |
LÜTFİ KAŞIKÇI (Hatay) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; öncelikle, hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Görüşülmekte olan kanun teklifinin gerek Komisyon aşamasındaki gerekse Genel Kuruldaki tartışmalarını burada dinledim. Takdir edersiniz ki burada yapılan değişiklikler depremde en fazla hasar gören şehirlerden biri olan Hatay'ı da yakından ilgilendiriyor. O yüzden, kanun teklifinde yapılan değişiklikleri öncelikle olumlu bulduğumuzu ifade etmek istiyorum.
Tabii, deprem sonrası yapılan çalışmalar dinamik bir süreç. Hâliyle süreç içerisinde gerek 6306 sayılı Kanun'da gerek diğer kanunlarda yeniden değişiklik yapılabileceğini en azından sahada yapmış olduğumuz gözlemlerden net bir şekilde görüyorum.
Değerli milletvekilleri, depremin yoğun hasar verdiği Hatay ilimizle ilgili güncel bir iki rakamı burada sizlerle paylaştıktan sonra özellikle 6306 sayılı Kanun'a göre değişim düşünülen ve rezerv alanı ilan edilen bölgelerle ilgili birkaç önerimizi burada sizlerle paylaşmak istiyorum.
Şu an Hatay'da 174 konteyner kentte, toplam 61.800 konteynerde, yaklaşık 200 bin vatandaşımız yaşamakta. Hâliyle böyle büyük bir nüfusu sağlıklı bir ortamda tutmak gerçekten zor. Bunun için şu saatlerde Hatay Valiliğinde -önümüz kış biliyorsunuz- kış ayıyla ilgili olası riskler planlanıp "Konteyner kentlerde ne yapabiliriz?" diye büyük bir tartışma var.
Ben geldiği günden itibaren özellikle şehrimizde depremle ilgili çok önemli çalışmalara imza atan Sayın Valimize ve onun tüm ekibine de huzurlarınızda teşekkür ediyorum.
Değerli arkadaşlar, bildiğiniz üzere, depremin hemen arkasından devletimiz şehir merkezlerinde afet konutları yapmaya başladı. Bu konutların yer seçim süreci gerçekten takdire şayandı; rezerv alanı olarak ilan edilen bölgeler Bakanlığımız tarafından çok titiz bir çalışma sonucu ilan edildi ve Hatay'da şu an neredeyse 15 ilçemizde afet konutlarımız bir bir yapılıyor. Bu afet konutlarına ilave olarak da yaz aylarında Bakanlığımızın devreye aldığı bir model vardı, bu da "Yerinde Dönüşüm" Vatandaşlarımızın da bu modele çok ilgi duyduğunu görüyoruz. Ve bu modelin ilk etabında da Bakanlığımız özellikle şehir merkezlerinde bir kısım alanı belirleyip o belirlenen alanda, özellikle kent merkezi olan bu alanlarda bir dönüşüm projesine başladı. İşte tam bu noktada, bu dönüşümle ilgili vatandaşlarımızdan gelen bazı itirazlar var ve bizim de önerilerimiz var, bunları da sizlerle burada paylaşmak istiyorum.
Bakınız, değerli arkadaşlar, şu, Kırıkhan ilçemizin şehir merkezi ve bu şehir merkezi içerisinde şehrin odak noktası olan kırmızıyla işaretlediğim bu alanda Bakanlık 6306'ya göre bir rezerv alan ilan etti ve bu rezerv alana yeni bir imar planı çalışması yaparak burada konutlar yapacak. Bu yapılan çalışmayı çok önemli görüyoruz, eksik gördüğümüz husus da şudur: Şehrin, özellikle odak noktası olarak gösterilen şu kırmızı çizgiyle gösterdiğimiz bu alanın sadece bir parçasına Bakanlık bir plan hazırladı. Biz, hazırlanan bu planın kırmızı çizgiyle gösterdiğimiz yani şehrin merkezi hâlinde olan tüm alana tatbik edilmesi gerektiğinin doğru olduğunu düşünüyoruz. Tabii, Bakanlığımız haklı olarak şunu söylüyor: Ben sadece bir alanın plan çalışmasını değiştiririm, geriye kalan kısmı büyükşehir belediyesi veya ilçe belediyeleri değiştirsin ama şu an mevcut ne ilçe belediyelerimizle ne de büyükşehir belediyelerimizle bu alandaki, bu büyük alandaki imar çalışmasını yapamayacağız. O yüzden buradan Bakanlık yetkililerinden özellikle, hassaten rica ediyoruz: Özellikle, şehir merkezlerinde rezerv alanı olarak ilan ettiğiniz bu bölgelerin tamamında yeni bir imar çalışması yapılsın ve bu imar çalışmasıyla da eş güdüm hâlinde çalışacak bir altyapı projesinin hazırlanması gerektiğini...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın lütfen.
LÜTFİ KAŞIKÇI (Devamla) - ...ve hazırlanacak bu imar planıyla eş güdüm hâlinde çalışacak bir altyapı planının da yine İller Bankası marifetiyle hazırlanıp belediyelerle paylaşılması gerektiğinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Hak sahipliğiyle ilgili bir süreç var. Süreç sonlandı, vatandaşlarımız başvuru yaptı ve Bakanlığımız tarafından kimlerin hak sahibi olduğu belirlendi ancak hak sahibi olamayan vatandaşlarımızın da itiraz etme hakkı var, hak sahibi olamayan vatandaşlarımız da birer birer bu süreçte itirazlarını yaptı. Bu konuda da özellikle kırsalda yaşayan vatandaşlarımızın mülkiyetle ilgili karşılaştığı problemler var, bu noktada da Bakanlığımızın özellikle hak sahipliği tanımını kırsalda yaşayan vatandaşlarımız için bir miktar daha genişletmesi gerektiğinin doğru olacağını düşünüyor, yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)