| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 17 |
| Tarih: | 07.11.2023 |
HEDEP GRUBU ADINA GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Kars) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, evet, 4 Kasım 2016'da gerçekleşen siyasi soykırım darbesini, siyasi soykırımı kınadığımı belirterek başlamak istiyorum ve buradan cezaevinde olan, yedi yıldır başı dik bir şekilde direnen yoldaşlarımıza da saygılarımı, sevgilerimi göndermek istiyorum.
Şimdi, evet, aslında Türkiye gittikçe yaşlanan bir ülke. 2022 yılında 8 milyon 451 bin 669 kişi 65 ve üzeri yaşa gelmiş yani "ileri yaşlı" olarak ifade ediliyor ve Türkiye'deki bu yaşlılık oranını nüfusa oranladığımızda aslında yüzde 9,9'a yükselmiş; bu da çok ciddi bir oran ve gün geçtikçe de bu yaşlanma oranının artacağını çok iyi biliyoruz.
Şimdi, hemen hemen her 4 haneden 1'inde aslında bir yaşlı nüfus var ve Türkiye'de, aslında, hâlihazırda henüz geleneksel ilişkiler, geleneksel aile yapısı çözülmediği için mevcut hâliyle derin yoksulluğun kendisi ya da bugün yaşlı kadın yoksulluğu bu kadar temel bir görüngü olarak görünmüyor yani kamuoyuna yansıyacak şekilde biz bunu göremiyoruz. Neden? Çünkü tam da dediğimiz gibi aileler geleneksel, genelde anne ve babalarını yanında tutmayı, birlikte yaşamayı tercih ediyorlar ama metropollerde, özellikle de artık çekirdek ailenin daha yaygınlaştığı, geleneksel ilişkilerin daha hızlı çözüldüğü yerlerde ne yazık ki yaşlı kadın yoksulluğu temel bir problem ve probleme ilişkin de ne yazık ki AKP'nin hiçbir politikasının olmadığını görüyoruz değerli arkadaşlar.
Şimdi, Türkiye'deki yaşlıların yoksulluğunun çok temel problemleri var. Örneğin kadınlar açısından bugün de baktığımızda, kadınlar ev içi emek sarf ediyorlar, kadınlar hasta bakıyorlar, kadınlar evdeki engellilere bakıyorlar ve AKP döneminde de işte "bakım parası" diye bir para ödeniyor. Peki, bu insanların evdeki bakım ücretleri örneğin sigortalandırılıyor mu? Hayır, sigortalandırılmıyor. Bunların gelecekteki yaşamları güvence altına alınıyor mu? Hayır, alınmıyor. Ne oluyor? Doğalında, bugünden yarına aslında kadın yoksulluğunu besleyen bir yapı kurulmuş oluyor; bunu ifade edelim.
Şimdi, kadın yoksulluğuyla ve yaşlı kadın yoksulluğuyla nasıl mücadele edilir, bunları aslında konuşmamız gerekiyor ama bu, mevcut hâliyle çok mümkün değil. Neden mümkün değil? Bakın, AKP 65 yaş üstü kadınlara ne veriyor? 2.604 liralık maaş veriyor arkadaşlar, 2.604 lira. Peki, bu ülkede açlık sınırı ne kadar? 14.542 TL ve yoksulluk sınırıysa 41.651 TL, biz 2.000 bahsediyoruz. Yani bu kadınların en temel ihtiyaçlarını dahi karşılama koşullarından yoksun olduğu görmekteyiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın Sayın Koçyiğit.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Bitiriyorum Sayın Başkan.
Şimdi, diğer bir mesele, sonuçta "yaşlılık" dediğimiz şey en az bir kronik hastalığa sahip olmak demek. Bu yoksulluk koşullarında yaşlı kadınlar sağlığa erişemiyorlar, eğitime erişemiyorlar ve bugün biz, yoksulluğu sadece bir maddi yoksulluk olarak konuşuyoruz ama bir de -bu meselenin- yoksunluk meselesi var yani yaşama katılamama, toplumsal hayata katılamama, kültürel olarak kendisini gerçekleştirememe gibi bir sonucu var. Ne yapılabilir? Hızlı bir şekilde emeklilik sisteminin reforme edilmesi gerekiyor değerli arkadaşlar. Daha yüksek, insani koşullarda bir emekli maaşının bağlanması gerekiyor.
Sağlık hizmetlerine erişimin koşulları artırılmalıdır. Bu nasıl olur? Toplum sağlığı merkezleri hızlı bir şekilde açılmalıdır, sağlık merkezleri yaşam alanlarında açılmalıdır ve buraya erişemeyecek insanların da evde sağlık bakımı hizmeti almaları çok daha etkin bir hâle...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Sayın Başkanım, çok önemli, bir dakikanızı daha rica edeyim, tamamlayamadım.
BAŞKAN - Tamamlayın, son sözlerinizi alalım.
GÜLÜSTAN KILIÇ KOÇYİĞİT (Devamla) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Sağlık hizmetine erişmelerinin etkin bir şekilde sağlanması gerekiyor.
Diğer bir şey, kadınların, yaşlı kadınların sosyal hayattan dışlanması, izole edilmesi meselesine yönelik bir farkındalık programı oluşturulması gerekiyor ve en önemlisi, aslında toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ortadan kaldırılması gerekiyor. Bunun yolu nereden geçer? İşte, eğer bir kadın bakanlığı olursa ve bu kadın bakanlığı da yaşlı yoksulluğunu, kadın yaşlı yoksulluğunu çalışırsa, toplumsal cinsiyet eşitsizliğine etkin politikalar geliştirirse bunun da önüne geçilir. Ama ne yazık ki bütün bunlar yapılmıyor, bunun yerine sadaka kültürü, bunun yerine bağımlılık politikası, bunun yerine neredeyse şuna gelmiş durumda: "Biz size sadaka verelim, siz bize oy verin." diyen bir iktidar anlayışı var. Bu da ne yazık ki yaşlı kadınları, ileri yaşlı kadınları yoksulluktan kurtarmıyor.
Genel Kurulu selamlıyorum. (HEDEP sıralarından alkışlar)