| Konu: | Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 16 |
| Tarih: | 01.11.2023 |
ASU KAYA (Osmaniye) - Sayın Başkan, teşekkür ederim.
Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun Teklifi'nin 4'üncü maddesi üzerine söz aldım. Yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
6 Şubat depremlerini bizzat yaşamış bir depremzede olarak geçen dokuz aylık süreçte kangren olan sorunların çözümlerini nihayet konuşmaya başlıyoruz, Komisyondaki arkadaşlarımızın da belirttiği gibi eksik bir biçimde. Afet riski altındaki alanlardan söz ederken burada önce şunu sormak istiyorum: Depremin üzerinden geçen dokuz ayda deprem bölgesinin yolunu unuttuğumuzu söyleyenlerin aylardır deprem bölgesine kaç kere gittiklerine şahit oldunuz? Ben deprem bölgesinde yaşayan biri olarak bölgenin unutulmaya yüz tuttuğunu söyleyebilirim. Nitekim, deprem sonrası kurulan Meclis araştırması komisyonlarından çıkan çözüm önerilerinin kanun maddelerine dönüştüğünü ancak kasım ayına geldiğimizde görebiliyoruz. Depremlerin etkilerinin devam ettiği dokuz ayın iki buçuk ayını tatilde geçirmiş bir Meclisin bugün bu adımları atmak için çok geç kaldığı aşikârdır. Üstelik "Deprem sonrasına dair adımlar daha hızlı atılacak." denilerek 2023 bütçesine ek olarak 1 trilyonluk bütçe Meclis tatile girmeden kabul edilmişti, sorunlara kısa vadede çözüm bulunacağı da söylenmişti ancak siz bugün hâlâ kaplumbağa adımları atıyorsunuz.
Kentim Osmaniye depremden etkilenmiş, deprem sonucu binin üzerinde yurttaşın hayatını kaybettiği, 679 binanın deprem anında yıkıldığı bir şehirdir. Depremden bu yana kent merkezinde onlarca ağır hasarlı bina yıkılmayı beklerken aylar içinde kendiliğinden yıkıldılar. Temmuz ayında çarşının orta yerinde ve gün ortasında ağır hasarlı bir bina kendiliğinden yıkıldığında ben oradaydım. Osmaniye halkı aylar sonra yaşadığı travmayı tekrar hatırladı. 8.810 adet ağır hasar almış binanın yanında bir diğer sorun orta hasarlı binalarımız. Geçtiğimiz ay Osmaniye Valiliğinin açıklamasında orta hasarlı binaların onarımının ve güçlendirilmesinin durdurulduğu söylenmişti, sonra da sehven böyle bir açıklama yapıldığı söylenerek AFAD'ın 2021 genelgesine atıfta bulunularak güçlendirmelerin genelgeye göre devam edebileceği söylendi ama buna dair bu kanun teklifinde de uygulamaya ilişkin eksiklikler olduğu aşikâr. Zaten yıllarca ödedikleri konut kredisiyle evlerini zorluklarla almış olan insanlarımız depremde evlerini kaybetmişken devletten çok sınırlı yardım alabildiler, hiçbir şeye yetmedi. Durum böyleyken halka karşılıksız destek vermek yerine yine kredi teklif ediyorsunuz ve yine faiziyle. Ortada hâlâ kredi de yok; onu da hatırlatmak lazım. İnsanlarımız için soruyorum, ne yapıyorsunuz dokuz aydır? Ayrıca, aylar sonra daha teslim edilmemiş evler bir yana dursun, insanlarımız yağmur sonraları su basan, elektrik ve su problemleri devam eden konteyner kentlerde yaşam mücadelesi veriyorlar. Neredesiniz dokuz aydır? Halk hâlâ "Temiz içme suyumuz yok." diyor. Dokuz aydır abonelikleri iptal edilen vatandaşlarımız "Elektriğimizi geri istiyoruz." diyor. Hak sahipliği konusunda ise hâlâ kafanız karışık. Herkes kentsel yerine rantsal dönüşüm peşinde. Siz neredesiniz dokuz aydır? Bütün bir yaz klima isteyen depremzedeler şimdi "Kış geldi nasıl ısınacağız?" diyorlar. Siz neredesiniz? Yaz boyu "Ağacın gölgesinde serinleyin." dediğiniz halka şimdi ne diyeceksiniz? Öte yandan, evsiz kalan insanlarımız deprem kentlerine hasar tespit çalışması için gönderdiğiniz mühendislerin çelişkili kararları nedeniyle zaman kaybetmeye devam ediyor; hepsi sizin yüzünüzden. Verdiğiniz kira yardımları yetersiz kaldı, 5 bin TL'ye ev bulmak zaten imkânsız. "Eşya yardımları yapacağız." dediniz, bu söylemleriniz unutuldu. Neredesiniz dokuz aydır?
Kanuna geri dönelim; henüz yeni somut çözüm yolları ortaya koymaya başlıyorsunuz. Artık siz de uzmanları dinlemek zorundasınız. Uzmanlar "Yapılaşma, fay haritasındaki aktif fay hatları dikkate alınarak yapılmalı. Fay hatları üzerindeki yapılar kentsel dönüşüme gitmeli. Bu alanlara binalar yapılmamalı. Yapı denetimi olmayan binalar denetlenmeli." diyor ama siz bu kanun teklifiyle sadece "Yıkalım, yine yapalım ve yine rant, rant, rant." diyorsunuz. Depremlerin hepimize ders olması gerektiğini tekraren hatırlıyorum, rant sevdasından vazgeçip halk sevdasına düşmenizi tavsiye ediyorum. İnsanlarımızın can güvenliğinin olacağı, doğa ve yeşille barışık bir kent yapılaşmasını konuşmayı ümit ediyor, saygılarımı sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)