Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 2 |
Birleşim: | 16 |
Tarih: | 01.11.2023 |
HEDEP GRUBU ADINA SEVİLAY ÇELENK ÖZEN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, değerli vekiller; ben de partim adına İYİ Parti önerisi üzerine söz hakkımızı kullanacağım.
AKP'li yıllarımız boyunca bu ülkenin kaynaklarına, tarihî ve doğal mirasına nasıl çöküldüyse kültürel kaynaklarına da öyle çöküldü. Bu kaynaklar arasında, eskiden de eleştirilebilecek pek çok yönü bulunuyor olmasına rağmen az çok bir medya gibi işleyişe sahip olan medya kuruluşları ve TRT vardı.
AKP, 2002 yılında iktidara gelir gelmez medya alanını gerçekten de siyasetin en önemli savaş alanlarından biri gibi tanımladığını gösteren birçok adım attı. O dönem bankacılık alanında yaşanan kriz ve büyük yayın kuruluşlarının -başta büyük televizyonlar olmak üzere- TMSF'ye devredilmesi, kısaca söylersek TMSF eliyle bu kuruluşların havuz medyasına dönüştürülmesi, AKP'ye yakın sermaye lehine el değiştirilmesi süreci AKP'ye siyaset alanında en büyük gücünü de verdi. Bu yirmi bir yıllık iktidar mümkün olduysa bu sayede de mümkün oldu.
Tabii ki medya işleyişiyle ilişkili konuşurken birçok başka konuda olduğu gibi nostalji duygusu geçmişin günahlarının üzerini de kapatıyor. Aslında 1970'li yıllarda bir kamu tekeli olarak TRT eliyle başlayan televizyon yayıncılığı, tarihinin her döneminde endoktrinasyonun, asimilasyonun ve inkârın kaynağı olan kurumlardan biriydi, bu hep böyleydi fakat buna rağmen bugünkü bu yirmi bir yıllık AKP iktidarları süresince bu döneme rahmet okutan gelişmeler yaşandı.
Hiç değilse az çok bir itibarı olan, az çok bir saygınlığı olan, az çok inandırıcı medya yüzleri olan TRT kuruluşu, medya kişiliklerine yer veren TRT kuruluşu tarihinin hiçbir döneminde olmadığı kadar hoyrat, hukuk dışı ve sakil bir işleyişin de sahnesi oldu. Nepotizmin, yeni Osmanlıcılığın dizilerden belgesellere, haberlerden tartışma programlarına kadar en temel mecrası TRT oldu. Bu dönemde elbette sadece TRT değil, RTÜK, Basın İlan Kurumu, Anadolu Ajansı gibi medya alanındaki bütün kurumlar müthiş derecede partizanlaştı.
Bırakın artık bir siyasete fazlasıyla angaje olmuş gazetecileri -hemen aklıma gelen kadın gazetecileri anayım- böyle genele hitap eden, herhangi bir keskinliği olmayan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Çelenk Özen, lütfen tamamlayalım.
SEVİLAY ÇELENK ÖZEN (Devamla) - ...ama işini ciddiyetle yapan Banu Güven, Çiğdem Toker, Özlem Akarsu Çelik gibi gazeteciler bile burada kendine yer bulamadılar, seslendirme sanatçıları bile yer bulamadı. Elbette AKP'nin son on yılı, bir seçimler on yılıydı ve seçimler döneminde bilhassa TRT eliyle müthiş derecede eşitsiz, adaletsiz bir işleyiş sürdürüldü. Muhalefete tanınanın 10 katı süreler tanındı Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, AKP'ye ve genel olarak iktidara yakın olan bütün siyasetçilere. Siyaset alanındaki başarıları, medyaya bu şekilde çökülmesinden bağımsız biçimde düşünemeyiz. Seçimleri kazanıyorsunuz ama böyle kazanıyorsunuz. Bir medyamız yok, bu müthiş bir dışlama sadece Kürtleri ya da kadınları değil, muhalefetin tamamını ekranlardan süren müthiş bir dışlama aracılığıyla da bu seçimleri kazanıyorsunuz. İYİ Parti önergesi daha çok...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Teşekkür ediyorum Sayın Çelenk Özen.
SEVİLAY ÇELENK ÖZEN (Devamla) - Teşekkürler. (HEDEP sıralarından alkışlar)