GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Aydın'da Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdunda meydana gelen asansör kazasına, IŞİD'in kaçırıp internette satışa çıkardığı Ezidi kız çocuğuna, IŞİD'in "Mekteb-i Furkan" adıyla yeniden yapılanmaya çalıştığına, Emniyete operasyon yapıldığına, Mukadder Kardiyen'e ve cezasızlık politikasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:13
Tarih:26.10.2023

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, sayın vekiller; Aydın'da dün gece yarısı Işıklı Mahallesi Kültür Bulvarı'nda bulunan Güzelhisar Kız Öğrenci Yurdu'nda asansör düştü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi 4'üncü sınıf öğrencisi olan Zeren Ertaş, maalesef asansöre sıkışarak hayatını kaybetti. Öğrenciler, bu yurttaki öğrenciler defalarca asansörün bozuk olduğunu bildirdiklerini ve tadilat talep ettiklerini ifade ediyorlar. Sormak istiyoruz tadilat neden yapılmadı diye ama sadece bu değil, asansörün periyodik kontrol ve bakımları en son ne zaman ve hangi firma tarafından yapıldı; bunun açıkça söylenmesi gerekiyor. Çünkü Valilik tarafından yapılan bir açıklama var, hani içler acısı bir açıklama gerçekten; valiler bir kez daha bunu yaptılar. Valilik açıklaması, aşırı yük sebebiyle asansörün arızalandığını ifade ediyor. Hâlbuki mesele öyle değil, asansör daha öncesinden arızalı ve bu şikâyet edilmiş ama gereken adımlar atılmamış. Gerçekleri gizleyen bir Valilikle karşı karşıyayız. Sadece bu değil, Makina Mühendisleri Odası defalarca uyarmış, tecrübesi olmayan, eğitilmemiş elemanlara ve firmalara denetim yaptırmayın diye bu uyarılarda bulunmuş. Bu da yeterince ciddiye alınmamış belli ki. Dolayısıyla bütün bu iddialar araştırılmalıdır. Genç bir kadının hayatını kaybetmesine sebep olan bu olaydan sorumlu idari personel hakkında mutlaka gerekli idari ve adli işlemler yapılmalıdır.

Daha evvel bunu konuştuk, IŞİD'in kaçırıp daha sonra internette satışa çıkardığı bir Ezidi kız çocuğu vardı Ankara'da, iki yıl önce kurtarılmıştı. Biz o zaman Mecliste bunu dile getirmiştik ama yani bütün kamuoyu kurtarıldığını zannetti. Bu çocuk önce Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığına bağlı Pursaklar Sevgi Evi'ne yerleştirildi ama sonradan öğreniyoruz ki Ezidi çocuk kendisini kaçıran ve satışa çıkaran IŞİD'lilere tekrar teslim edilmiş. Kadın avukatların çabasıyla soruşturma açıldı. İlk soruşturmada çocuğun kaçırılması ve satışa çıkarılmasıyla ilgili bir suçlama konusu yoktu, sadece IŞİD üyelerine örgüte üyelikten soruşturma başlatılmıştı ama avukatların çabasıyla kaçırılma ve satışla suçlama konusu yapıldı yoksa olay kapanıp gidecekti. Kim bilir böyle üstü kapatılan kaç tane olay var; onu da bilmiyoruz. IŞİD gibi bir örgüt tarafından kaçırılan; ailesinden, memleketinden koparılan, yetmeyip internette satışa çıkarılan çocuğu örgütün eline geri vermenin hiçbir izahatı olamaz. Bu doğruysa -ki dosyadaki evraklara göre doğru olduğu anlaşılıyor, avukatların açıklamasına göre- o zaman Aile Bakanı, şu andaki Aile Bakanı bunun cevabını vermeli, bunun nasıl olduğunu anlatmalı, anlatamıyorsa istifa etmeli ve hakkında mutlaka soruşturma açılmalıdır. Bunu özellikle belirtiyorum, Aile Bakanından açıklama bekliyoruz. Bu çocuğu yeniden IŞİD'lilere hangi anlayışla teslim ettiniz?

"IŞİD" deyince yani başka şeyler de söylemek istiyoruz tabii. "Mekteb-i Furkan" adıyla yeniden yapılanmaya çalışan bir örgütten söz ediyoruz. Eleman sağlama, silahlı ve askerî eğitim çalışmalarını, çıkan haberlere göre, Gürcistan'ın kuzeydoğusunda bulunan Pankisi Vadisi'nde yoğunlaştırmış vaziyette. Örgüte kazandırılanlar, Türkiye'deki inşaat şirketlerine iş yapan taşeron firmaların işçileri olarak Ankara'dan bu vadiye götürülüyorlar. IŞİD'in dağılma sürecinde, Türkiye'nin, örgüt militanları için bir tür sığınak ülke hâline geldiği anlaşılıyor. Örgütün hem Türkiyeli hem de yabancı uyruklu militanları aracılığıyla yeniden yapılanma sürecine girdiği anlaşılıyor. Türkiye'de "Ahlak ve Sünnet Dergisi" adı altında bu yeniden yapılanmayı sürdürüyorlar. İçişleri Bakanlığı da son yaptığı açıklamada bu Ahlak ve Sünnet Dergisi'nin IŞİD'in Türkiye'deki yapılanması olduğunu ifade etmişti. IŞİD'in dağılma süreci vardı ama belli ki bu sığınak ülke olma hâlinden sonra yeniden toparlanma için de çalışmalarını sürdürüyorlar. Türkiye açısından baktığımızda çok vahim bir gelişmedir, defalarca dile getirdik, çok sayıda uyuyan hücre vardır. Mutlaka bu konuda iktidarın daha kararlı ve istikrarlı bir adım atması gerekiyor. Biz bu konunun takipçisi olmayı sürdüreceğiz.

Son olarak değinmek istediğim bir konu var. Emniyete bir operasyon yapılmış vaziyette bu bir suç örgütüyle ilgili olarak ve Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı ve onun yanı sıra eski emniyet müdür yardımcıları açığa alınmış vaziyette. Basından öğrendik...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Bu açığa alınanlardan birisi Mukadder Kardiyen. Hatırlar mısınız bilmiyoruz ama biz hatırlatmak istiyoruz: Bu kişi hakkında defalarca Mecliste konu yaptık ve bunu tartıştık. Neden tartıştık? Çünkü "Mukadder" isimli bu kişi Ankara'da tüm toplumsal muhalefete karşı kin ve nefret dolu bir emniyetçi pratiği sergiledi. Hakkında onlarca suç duyurusu yapılmış bir emniyetçiydi. Bizim vekilimiz, geçen dönem Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu şu kürsüden defalarca bunu anlattı, Ankara'da yapılanları yani bizim ziyaretimize gelen Barış Annelerine saldırttı bu kişi, Çorlu tren katliamı ailelerine saldırttı bu kişi, hekimlere saldırttı bu kişi, kamu emekçilerine saldırttı bu kişi, Özel Sektör Öğretmenleri Sendikasının yaptığı eyleme saldırttı bu kişi, vekillerimizi tehdit etti bu kişi ve biz defalarca bu kürsüden bu kişi hakkında şikâyetlerimizi dile getirdik, ifade ettik, suç duyuruları yapıldı ama hiçbir adım atılmadı.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Bitiriyorum efendim.

BAŞKAN - Buyurun.

HAKKI SARUHAN OLUÇ (Antalya) - Biz o zaman bu kürsüden dedik ki: "Emniyetçi gibi değil, çeteci gibi davranıyor." Ne kadar doğru söylemişiz ya, ne kadar doğru söylemişiz. Adamın çete ilişkileri açıkça ortaya çıktı ve görevden almak zorunda kalındı. Cezasızlık politikası bu tür çeteci davranışları güçlendiren bir politikadır ve buna karşı iktidarın kararlı bir şekilde gitmesi lazımdır ama çok da umutlu değiliz, bunu bir kez daha söylemiş olalım. Biz doğruları açıklamaya, bu tür adımların ne tür yanlışlara yol açtığını anlatmaya devam edeceğiz. Bunu da bir kez daha belirtmiş olayım.

Teşekkür ediyorum.