GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Cumhuriyetin 100'üncü yılına ilişkin gündem dışı konuşması
Yasama Yılı:2
Birleşim:13
Tarih:26.10.2023

DOĞAN DEMİR (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum. Buradan, bizleri dinleyen tüm halkımıza saygı ve sevgilerimi iletiyorum.

Bu yıl cumhuriyetimizin 100'üncü yılını kutlayacağız. Tam bir asır önce Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kurulan bu büyük cumhuriyet, milletimizin azmi, özgürlük sevdası ve bağımsızlık arzusuyla doğmuş, aydınlık bir sayfadır. Cumhuriyet demek, Aydın'ın Demirdere köyünde yaklaşık 500 oy alarak seçimi kazanıp ilk kadın muhtar seçilen Gül Esin Hanım'dır, Kocaali'de tek dereceli seçim sistemiyle seçilen ilk kadın Belediye Başkanı Leyla Atakan'dır. Cumhuriyet demek, portakal bahçelerinden elde edilen gelirlerle kurulan ilk uçak fabrikasıdır. Cumhuriyet demek, meme kanserinin teşhisinde çığır açabilecek bir buluşa imza atan Canan Dağdeviren'dir; kadın-erkek eşitliğidir, fırsat eşitliğidir. Kendimden örnek vereyim; Muş Varto'nun Gölyayla köyünde doğup, 10 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak büyüyüp, okuyup, çalışıp milletvekili olabilmektir cumhuriyet. Nefes kaynağımız, yaşam teminatımızdır cumhuriyet. Yurtta barış, dünyada barıştır. Bugünkü dış politikanın aksine hem kendi yurdumuzda hem de sınır komşularımızla güven tesis edebilmektir. Bugünkünün aksine, köylüyü, çiftçiyi, üreticiyi milletin efendisi görebilmektir. Hukukun üstünlüğünü kabul edip, bağımsız yargıyı tesis edip milletin iradesiyle seçilen milletvekillerini hapse mahkûm etmemektir. Cumhuriyet yoksulun aşı, kimsesizlerin kimsesidir.

Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı sadece bir kutlama değil, aynı zamanda geleceğe yönelik bir vizyonun başlangıcıdır. Ülkemizin bu önemli dönüm noktasında tarihimize ve değerlerimize olan bağımlılığımızı bir kez daha vurgulamalıyız. Geçmişteki kahramanlarımızın mirasını sadece anmakla kalmamalı, kurucu kadronun akılcı yolunda gitmeli ve daha büyük hedeflere ulaşmak için azmimizi artırmalıyız. Ülkece bu yüz yıllık yolculukta pek çok sorunla karşı karşıya kaldık; ekonomik buhranlar, darbeler, katliamlar ve daha nice zorluklar. "Türkiye Yüzyılı" diyerek cumhuriyetin adını anmak istemeyenlere rağmen; 100'üncü yıl kutlamasını "anma" olarak nitelendirerek geçmişten öç alma hevesinde olanlara rağmen; millî eğitimi bilimsel eğitimden uzak, medrese eğitimine dönüştürmeye çalışanlara rağmen; ilerleme yerine gerilemeyi ve Orta Çağ zihniyetini bu millete reva görenlere rağmen; resmî törenlerimizde hastalık bahanesiyle Ata'nın huzuruna çıkamayanlara rağmen, üniversite mezunu gençlerimizi mülakatlarda mağdur edenlere rağmen; diplomalı işsizlikle gençlerimizin umutlarını yok edip gençlerimizi yurt dışına gitmeye mecbur bırakan anlayışa, çiftçiye limon ağaçlarını kestirenlere rağmen; emekliyi açlığa, ölene kadar çalışmaya mahkûm edenlere rağmen ülkemizdeki bu karabulutları dağıtıp atacak ve cumhuriyeti sonsuza dek yaşatacağız, sahip çıkacağız ve savunacağız. Milletimizi ayrıştıranlara inat, toplumun her kesimiyle kucaklaşacağız; komşuyu komşuya, ev sahibini kiracıya, kardeşi kardeşe küstürenlere, kırdıranlara inat barışı sağlayacağız.

Genç nesillerimize daha iyi bir gelecek sunmak için, cumhuriyetimizin 2'nci yüzyılına girerken eğitim sistemimizi güçlendirmeli, teknolojiyi sürdürülebilir kalkınma için kullanmalı ve sosyal adaleti her zamankinden daha fazla savunmalıyız. Bu büyük 100'üncü yıl kutlaması bizlere birlik, dayanışma ruhuyla daha büyük hedeflere ulaşmanın bir fırsatını sunuyor. Ancak bu başarıları da elde edebilmek için milletimizin bir arada çalışması gerekiyor, toplumsal kucaklaşmaya ihtiyacımız var, parti ayrımı gözetmeksizin her bir vatandaşımızla Türkiye'nin geleceğini birlikte şekillendirmeliyiz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılı daha aydınlık bir Türkiye'nin başlangıcı olabilir. Birbirimize destek olalım, eğitimde, sağlıkta, ekonomide ve çevre korumasında büyük başarılar elde edebiliriz. Ülkemizi uluslararası arenada daha fazla temsil etmeli, sağlıklı bir dış politika anlayışıyla dünya sahnesinde rolümüzü güçlendirmeliyiz.

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılını birlik ve beraberlik duygularımla, coşkuyla selamlıyor ve daha büyük başarılar için bir araya gelmeye devam etme sözü veriyorum. Milletimizin her bir ferdine teşekkür ediyorum. Nice yüzyıllara, bin yıllara; yaşasın cumhuriyet!

Saygılar sunuyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)