| Konu: | Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 10 |
| Tarih: | 19.10.2023 |
VEZİR COŞKUN PARLAK (Hakkâri) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün burada konutların turizm amaçlı kullanıldığına dair kanun teklifini görüşüyoruz. Fakat bu teklifin amacı turizm amaçlı kiralama faaliyetinin aslında denetim altına alınması ve vergi sistemine dâhil edilmesidir. Ticari bir faaliyetten vergi alabilirsiniz, bu son derece normaldir fakat Türkiye'deki vergi sistemi aslında olabilecek en adaletsiz sistemlerden biridir. Toplanan vergilerin büyük bir kısmını ücretli çalışanlardan yani emekçilerden alınan gelir vergisi ve KDV, ÖTV gibi dolaylı vergiler oluşturmaktadır. Diğer taraftan, iktidara yakın iş insanlarının milyarlarca liralık vergi borçları affedilmekte, vergi kaçırmak bir norm hâline gelmektedir. Tablo bu iken küçük kazançlardan vergi almak için böyle canhıraş uğraşmak hiç de inandırıcı gelmiyor.
Bu kanun teklifine konu olan konutların büyük bir kısmı gelirleri kendilerini geçindirmeye yetmediği için evlerinin bir bölümünü kiraya vermek isteyen kişilerin kullanımında olan konutlardır. Teklif kanunlaşırsa bu insanlar bu küçük gelirden mahrum kalacak, büyük şirketler sektörün neredeyse tamamını ele geçirecekler. Turizm sektörünü denetim altına almak istiyorsanız kara para aklama aracı hâline gelmiş olan ultra lüks otellerden, mafya yönetiminde uyuşturucu trafiğinin merkezi hâline gelmiş olan marinalardan başlayabilirsiniz. Konutlardan vergi almak istiyorsanız yüzlerce evi olan emlak zenginlerini vergilendirebilirsiniz.
Turizm demişken bir parantez de kürdistan turizmi için açmak istiyorum. Kürdistanın doğal güzelliklerinin, kültür varlıklarının sistematik olarak tahrip edilmesi ve bölgede uygulanan savaş politikaları bölgemizin turizmini durma noktasına getirmiştir, halkımızı en önemli bir gelir kaleminden de mahrum bırakmıştır. Vekili olduğum şehir olan Hakkâri'nin Cilo ve Sat Buzul Gölleri gibi doğal güzellikleri sadece Valinin istediği zamanlarda halka açılmakta, Hükûmetin reklamı yapıldıktan sonra tüm yıl yasaklı kalmaya devam etmekte; ekonomik olarak zaten kötü durumda olan Hakkâri'nin turizm geliri fırsatı elinden alınmaktadır. Kayyum rejimini ve baskıcı politikaları meşrulaştırmak için ara sıra festivaller düzenlenip imaj çalışması yapılıyor. Oysa Valilik tarafından on beş günde bir çıkarılan kararla kentteki her türlü eylem ve etkinlikler yasaklanıyor. Bu kararlara göre tiyatro ve pandomim yapmak bile yasak. Evet, yanlış duymadınız, şu anda Hakkâri'de pandomim yapmak isteseniz yapamazsınız.
Turizmden devam edelim, cumhuriyet tarihi boyunca ekonomisi bilinçli olarak geri bırakılan kürdistan o kadar gözden çıkarılmış durumda ki geçen yaz uçak seferleri durma noktasına gelmişti. Türkiye'nin başka bölgelerine turist taşınması için uçakların bir kısmı oralara kaydırıldı. Uçuş kısıtı nedeniyle hastalar randevularına büyük metropol kentlere gidemedi. Bizler, seçim çalışmalarımızı yürütmek için, seçim bölgelerimize gitmek için bile uçak seferleri bulamaz hâle geldik. Dolayısıyla siz bölge turizmini teşvik etmek bir yana turizme darbe vurmak için aslında elinizden geleni yapıyorsunuz. Turizmin gelişmesini, turizmden gelen ekonomik katkının artmasını istiyorsanız savaş politikalarından vazgeçeceksiniz. Çözüm süreci sırasında ve bittikten sonra Türkiye'nin turizmden elde ettiği geliri oturup kıyaslarsanız aradaki o kocaman farkı görürsünüz. Bu kanunun gündemi olan turizm amaçlı konut kullanımından elde edilecek gelirin çok daha fazlasını aslında savaş harcamalarını kısarak elde edebilirsiniz. Bu ülkenin kaynaklarını, Kürt halkını zapturapt altına almaya harcamazsanız halkımızın refah düzeyi bir o kadar da artacaktır.
İki gün önce bu salonda Suriye ve ırak tezkereleri görüşülürken biz "Savaşa hayır." pankartları asmıştık. İki haftadır Filistin'de ve Rojava'da yaşananlar, iki gün önce Gazze'de gerçekleşen hastane katliamı barışın bölgemiz için ne kadar acil bir ihtiyaç olduğunu bir kez daha gösterdi.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
VEZİR COŞKUN PARLAK (Devamla) - Bizler her zaman, her yerde söylediğimiz gibi Filistin'de de Kürdistan'da da "Savaşa hayır." diyoruz. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)