| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 9 |
| Tarih: | 18.10.2023 |
CHP GRUBU ADINA ZEYNEL EMRE (İstanbul) - Sayın Başkan, kıymetli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Değerli arkadaşlar, deminki tartışma konusu Yeşil Sol Partinin vermiş olduğu önerge, diğer partilerin dile getirdiği husus... Ortada bir gerçek var ki Türk yargı tarihinde geçtiğimiz günlerde yaşanan skandalın eşi benzeri yok. Bunu bu Meclis görüşmeden, tartışmadan, ele almadan bu konu burada asla kapanmaz. Yani burada bu önergeleri reddediyorsunuz ya, ben buradan söylüyorum, bakın, kayıtlarda kalsın; bu sürekli dile getirilecek ve siz de bu konuda gereğini yapmak durumunda kalacaksınız.
Şimdi, değerli arkadaşlar, yargıya ilişkin... Burada daha önceki dönemden görev yapan arkadaşlar bilir, sekiz yıl Adalet Komisyonunda görev yaptım, beş yıl partimin sözcüsü olarak ve defaatle dile getirdik, dedik ki: 15 Temmuzdan sonra hiç hak etmeyen, yeteri kadar puan almayan birçok isim hâkim, savcı oluyor ve çok ciddi bir kadrolaşma var; eğer bu ülkede yargı tamamen çürürse ülkede ekonomi de geriye gider, her alan da geriye gider, ülke bir daha iflah olmaz. Geldik, burada söyledik; kalktınız, konuştunuz, "Yok, yalan bunlar." dediniz. Dedik ki: Yargıda tarikatların mücadelesi var, "Hayır, olmaz, öyle bir şey yok." dediniz. Şimdi burada verilen cevaplara kızılıyor belki çünkü olayın hiç içeriğine girmeden kanundan maddeler okuyorsunuz değerli arkadaşlar. Bunu kime, nasıl izah edeceksiniz? Bakın, yargıyı bilen insanlar, Türkiye'deki yargı durumunu bilen insanlar bilir ki... "Adalet Bakanından sonra fiilen en önemli koltuk nedir derseniz?" Türkiye'nin en büyük adliyesinin başsavcılığıdır yani İstanbul Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Başsavcısı -300'den fazla cumhuriyet savcısı vardır altında görev yapan- ülkemizdeki en önemli koltuklardan birine oturur. Şimdi bu adam layıkıyla görevini yapıyor ki -değil mi- siz buna güveniyorsunuz ki bu göreve getirmişsiniz. Adam diyor ki: "Bu yargı çürümüş." İfadesini yorumladığınızda âdeta hâkim-savcılar süper marketi var gibi davranıyor, parayı alıyor, bırakıyor. Kendi Başsavcı Vekiline, Örgütlü Suçlar Bürosuna yazı yazmış, "Bana bu gariplikleri bir gönder." demiş. O adliyenin en önemli koltuklarından biri kim? Adalet Komisyonu Başkanlığı, onu şikâyet ediyor; sulh ceza muhakemesi hâkimi, onu şikâyet ediyor. Delilleri var, hepsi var. Yani buna kimse yok diyemez.
Ne var, biliyor musunuz orada? Şimdi, değerli arkadaşlar, bakın, yurda kaçak sokulan saatler: Bunlar önce el konuyor, ilgililere işlem yapılıyor; herkes serbest, saatler de iade. Niye? Niye yani? Mesela bir tanesine demiş ki başka birinde... Ya, 29.028 adet hap, uyuşturucu madde, Hint keneviri, kokain... Bu adamın içeri girmesiyle çıkması bir, hepsinin. Bunu kime, nasıl anlatacağız? Bugün cezaevlerinde yatan 300 bine yakın insan ne düşünecek, kendi ülkesinin yargısına ilişkin ne düşünecek? Burada af görüşmeleri yaparken bir dernekten bir kızcağız geldi, dedi ki: "Benim erkek kardeşim sadece 1 gram uyuşturucu yüzünden on beş yıl ceza aldı." Olmaz öyle şey dedim, tuttu dosyasını gönderdi, okudum, doğru söylüyor; dörtte 3 infaz var, on iki buçuk yıl yatacak 1 gramdan.
Peki, burada ne var değerli arkadaşlar? Bakın, kilolarca uyuşturucu yakalanmış, tutuklanmaları 7/6/2023, tahliye olmaları 15/8/2023; iki ay. Kaç kez reddedilmiş? 10 kez. O adliyede, başka mahkemelerde 10 kez reddedilmiş 11'incisinde 4. Sulh Ceza bir güzel çıkartmış.
Peki, başka ne var? Yine, Ümraniye ilçesi sınırlarında uyuşturucu satışı yapıldığı yönünde ihbar var. Polis şahısları yakalıyor, uyuşturucuyu buluyor. Ne zaman tutuklanmış? 15/3/2023. Tahliye ne zaman? 15/8/2023. O arada 7 kez reddedilmiş, 8'incisinde 4. Sulh Ceza Hâkimi bunu bir güzel bırakmış.
Peki, değerli arkadaşlar, başka ne var? Bakın, diyorum ya, bu ülkede 1 gramdan on beş yıl ceza alan vatandaşın ülkesine ilişkin duygusuna bir empati yapın; ne düşünecek?
Peki, başka ne var?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
ZEYNEL EMMRE (Devamla) - Tamamlayacağım Başkanım.
26/6/2023 günü; plakalı araçta 125 kilo uyuşturucu var; 27/6/2023'te tutuklanıyor, üzerinden iki ay geçiyor ve hepsi örgütlü bir şekilde tahliye oluyor.
Yani bunun üstünü örtemeyiz, burada süre yok, say say bitmez, bu dosyanın içinde daha neler var.
Peki, bu, Türkiye'deki tek mi? Bu savcının isyanı, başsavcının yazdığı tek mi? Biz hepimiz biliyoruz ki -gözümüzü kapatmayalım- böyle yüzlerce, binlerce vaka var. O nedenle, Türkiye Büyük Millet Meclisi bu meseleyi araştırmayacaksa değerli arkadaşlar, neyi araştıracak? Bu millet, bu milletvekillerine niye maaş versin? Yasamanın esas görevlerinden biri denetim değil midir?
Değerli arkadaşlar, ben elinizi vicdanınıza koyup bu konuda olumlu bir adım atmanızı bekliyorum, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)