GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:9
Tarih:18.10.2023

CHP GRUBU ADINA YUNUS EMRE (İstanbul) - Başkan, değerli milletvekilleri; Saadet Partisi grup önerisi üzerine söz almış bulunuyorum. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

Tabii, böyle bir gündem üzerine, böylesine ağır bir konu üzerine konuşmak hepimiz için gerçekten çok zor. Bazen belki klişe olarak da görülebilir ama sözün bittiği yer, sözün bittiği an durumuyla karşı karşıyayız. Ama değerli arkadaşlarım, şunu da hatırlatmak istiyorum: Filistin'de yaşanan bu meseleler, bu sorunlar, bu katliamlar, bu sivil kayıpları sadece bir gün olan bir hadise değil; yetmiş beş yıldır kamplarda yaşayan, evlerinden, yurdundan uzakta yaşayan, en temel ihtiyaçlara, suya bile erişmekte zorluk çeken insanlardan bahsediyoruz, onların dramından bahsediyoruz. Ve böyle bir konuyla ilgili acaba yaptığımız bu tartışmalar, bu konuşmalarımız o insanların dramına ne kadar yardımcı olabiliyor, durumu değiştirebiliyor? Bunları herhâlde değerlendirmemiz gerekiyor, değil mi?

Değerli arkadaşlarım, hatırlatmak istiyorum, geçtiğimiz günlerde Sayın Dışişleri Bakanının hem bir garantörlük uygulaması hem de 2 devletli çözüm çıkışı oldu; bu, tabii, önemli, biz bunu önemli görüyoruz ama buradan sizlere sormak istiyorum: Özellikle son beş-on yıl içerisinde Filistin'de 2 devletli çözüm konusu, Filistin ihtilafının 2 devletli çözümle çözülmesi konusu acaba kimler tarafından uluslararası planda gündem dışında bırakılmak istendi? O dönemin Başkanı -yani bir önceki Amerikan Başkanından bahsediyorum- Trump'ın kendi projesi olarak ve tabii, kendi ailesinin, damadının uzun hazırlıkları sonucunu gündeme getirdiği bu yaklaşım tarzına acaba bir tepki verildi mi? Sayın Cumhurbaşkanının "Dostum Trump" diye tarif ettiği dönemin Amerikan Başkanıyla yaptığı toplantılarda acaba bu konu, değerli arkadaşlarım, gündeme getirildi mi? Bakın, biz burada Türkiye Büyük Millet Meclisinin üyeleri olarak bulunuyoruz. Geçmişte hem bölgemiz için hem dünya için önemli meseleler olduğunda Cumhurbaşkanları siyasi parti genel başkanlarını Çankaya Köşkü'nde toplarlardı, devletin kritik kurumlarında görev yapan kimseleri siyasi partilere gönderirlerdi. Gerçekten, eğer biz memleket olarak bir konuda bir tutum sahibi olacaksak, hep birlikte bir anlayışı ortaya koyacaksak, doğal olarak, bütün bu olaylar karşısında muhalefetin de bilgilendirilmesi, Türkiye'nin çevresinde yaşanan bu gelişmeler hakkında bilgilendirilmesi acaba gerekmiyor mu?

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun tamamlayın Sayın Emre.

YUNUS EMRE (Devamla) - Tamamlıyorum Sayın Başkanım.

Yani biz Dışişleri Bakanının açıklamasını uluslararası basından dinlemek yerine, burada bulunan siyasi partilere ziyaretlerde bulunmuş olsalardı "Biz böyle bir yaklaşım tarzı içerisinde bulunuyoruz." deselerdi acaba bu fena bir durum mu olurdu?

Değerli arkadaşlarım, son olarak da şunu belirtmek istiyorum: Saadet Partisi grup önerisini destekliyoruz, bu önemli bir öneridir. Biz bu öneriye olumlu oy kullanacağız, kendilerine şükran borçluyuz. Ama şunu da hatırlatmak istiyorum: Bakın, bu önerinin mantığı Meclisi bu konuda ve benzer konularda önemli bir platform kılmaktır ve değerli arkadaşlarım, bunun sadece muhalefet partisinin sorumluluğu olmadığını, sizlerin de bu sorumluluğa sahip bulunduğunuzu hatırlatmak istiyorum.

Genel Kurulu tekrar saygıyla selamlıyorum. (CHP ve Saadet Partisi sıralarından alkışlar)