GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İstanbul'da Limak Holdinge bağlı Finans Merkezi Merkez Bankası şantiyesinde çalışan işçilerin başlattıkları eyleme, Cumartesi Annelerine ve Cumartesi İnsanlarına, partilerinin sürekli saldırı altında olduğuna ve Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin bugünkü grup toplantısında Ağrı Milletvekili Heval Bozdağ'ı hedef göstermesine ve demokratik siyaset yollarının kapatılamayacağına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:8
Tarih:17.10.2023

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Teşekkürler Sayın Başkan.

İstanbul'da Limak Holdinge bağlı Finans Merkezi Merkez Bankası şantiyesinde çalışan 6 inşaat işçisi DEV YAPI-İŞ ve İNŞAAT-İŞ sendikalarıyla birlikte haklarını alamadıkları için 9 Ekimde bir eylem başlattı. Bu sabah da seslerini duyurabilmek için şantiye binasına çıktılar. Başlarına gelecek herhangi bir olumsuzluktan Limak Holding ve Emlak Konut sorumludur. Direniş boyunca işçiler ve sendikacılar defalarca darbedilerek ters kelepçeyle gözaltına alındılar. İşçilerin yasal haklarını almaları neden bu kadar zorlaştırılıyor, kimi koruyor, neden korkuyorsunuz? Cengiz, Limak, Kolin, Kalyon ve MAKYOL söz konusu olunca neden daha fazla saldırıyorsunuz? Akbelen'de kâr için ağaçları kesen, köylülerin yaşam alanını gasbeden Limak, İstanbul'da da işçilerin haklarını gasbetmeye devam ediyor. Ağır çalışma koşullarına karşı hakkını arayan, sendikalı olan emekçilerin karşısına kolluk güçleri çıkarılıyor; bunu ne emekçiler ne de bizler kabul etmiyoruz. Bugün ülkenin dört bir yanında direnen tüm emekçileri grubumuz ve partimiz adına selamlıyoruz.

Sayın Başkan, Cumartesi Anneleri her hafta cumartesi günü gözaltına alınıyor. Neydi bunun tarihi, anlatmak istiyorum kısaca: İlk kez 27 Mayıs 1995'te bir araya geldiler ve yirmi sekiz yıldır, gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini soruyorlar. Faillerinin bulunup yargılanması ve kaybetmelerin bir daha yaşanmaması için muazzam bir mücadele veriyorlar. Ülke tarihinin en meşru hak mücadelesinin başında geliyor oturma eylemleri. AYM, 700'üncü haftaya dair bir ihlal kararı verdi. Fakat her hafta Cumartesi Annelerine işkence yapılıyor, gözaltına alınıyor; üstelik direnmiyorlar sadece oraya gidip Galatasaray Meydanı'na bir karanfil bırakmak istiyorlar. Biz de gittik, vekillerimiz de zaman zaman gidiyor, vekiller ile Cumartesi İnsanlarının bir araya gelmesi bile oluşturulan barikatlarla engelleniyor.

Evet, geçen hafta 968'inci haftaydı ve Cumartesi İnsanlarına yine ciddi bir saldırı oldu ve ters kelepçe işkencesi yapıldı. Ters kelepçeyle gözaltına alınanlar arasında gözaltında kaybedilen Fehmi Tosun'un çocukları Besna Tosun ve Ali Newroz Tosun da vardı. Bu, Besna Tosun'un 3 tane ters kelepçeyle işkenceye uğramasının fotoğrafı; yüzlerce fotoğraf var, ben sadece bir tanesini gösteriyorum.

Besna Tosun İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'ya seslendi, onun sözlerini buraya taşımak istiyorum: "Sayın Bakan Ali Yerlikaya, babamızın akıbetini sorduğumuz için bize işkence yapan bu polisler hakkında görevi kötüye kullanmak ve işkence suçlarından herhangi bir işlem yapıldı mı? Yapılmadıysa gerekçesi nedir? Yirmi yedi haftadır maruz kaldığımız bu işkenceye sessiz mi kalacaksınız? Kalp hastası annem de çocuğum da bu görüntüleri izlediler, bu çığlıkları duydular. O yüzden bir cevap alana kadar sormaya devam edeceğim." diyor ve biz de sormaya devam edeceğiz.

Hakikaten iktidar grubuna soruyorum: Her hafta Cumartesi İnsanlarına yapılan işkencenin sebebini merak etmiyor musunuz? Anayasa Mahkemesi kararını niye tanımıyor musunuz, neden geçerli değil? İstanbul'da bir kaymakamın yasaklama kararı en yüksek mahkeme AYM kararının üstünde midir? Cumartesi İnsanlarını buradan saygıyla sevgiyle ve minnetle selamlıyoruz; onların mücadelelerinin yanında her daim olmaya devam edeceğiz.

Diğer bir mesele: Tabii ki partimiz sürekli saldırı altında, her gün yeni bir saldırı oluyor çünkü biz öncüyüz, 3'üncü büyük partiyiz ve halkın sesiyiz ve yaratılan kirliliklerin görünmemesi için bakanıyla, yargısıyla, yandaşıyla, medyasıyla iş başındalar. Şimdi de hedef Ağrı Vekilimiz sevgili Heval Bozdağ. 14 Ekim tarihinde İçişleri Bakanı hem kişisel hesabından hem de Bakanlık Twitter hesabından bir paylaşım yaptı ve paylaşımda yargı tamamen baypas edildi; daha soruşturma gizli ya, gizli.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun, toparlayın Sayın Beştaş

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Soruşturma gizli ve buna rağmen ne yapıldı? Serbest bırakıldılar. Sonra, serbest bırakıldıkları hâlde adliyede tutuldular zorla. Bu, tamamen hürriyeti tahdit. İtiraz yaptırıldı ve o arada İçişleri Bakanı açıklama yaptı. Bu, nasıl bir şey ya? Daha gözaltından serbest bırakılmış, bir suç görülmemiş, soruşturma gizli, basın çarşaf çarşaf yazıyor ve İçişleri Bakanı da olaya müdahil oluyor. Şimdi, -izninizle Sayın Başkan, çok önemli, bunu anlatmak istiyorum- nedir meselenin aslı? Bu, sadece kriminalize etme ve hedef gösterme çabasıdır. Şimdi, burada Ronahi Tunç resmî olarak bizim Gençlik Meclisi üyemiz, Hazal Karabey Parti Meclisi üyemiz ve kongre hazırlık çalışmalarını yapmak için Ağrı'ya gidiyorlar. Ankara'dan Ağrı'ya Ağrı Vekilimizin aracıyla gidiyorlar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bundan daha normal ve olağan hiçbir şey olamaz ama üç gündür yandaş medya bunu çarşaf çarşaf duyuruyor. Şimdi bu vekillerimizden birinin kılına zarar gelirse bunun müsebbibi iktidar ve ortağıdır. Neden ortağıdır diyorum? Sayın Devlet Bahçeli de burada yüzüne söylemiş olayım, önemli çünkü bugün grup toplantısında milletvekilimiz Sayın Heval Bozdağ'ı doğrudan hedef aldı, doğrudan, isim vererek hedef aldı ve buradan söylemekten imtina edeceğim ağır hakaretlerde bulundu, kişisel hakaretlerde bulundu. Biz bu ağır hakaretleri misliyle tabii ki iade ediyoruz ve ağzımıza almayacağız bu hakaretleri. Hedef hâline getiren haberler tamamen düzmece ve kurmaca.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Teşekkürler Sayın Beştaş.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bitiriyorum Sayın Başkan, bitiriyorum.

BAŞKAN - Peki, hemen toparlayın lütfen.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Şimdi merak ediyoruz, Milliyetçi Hareket Partisi gerçekten HDP ve Kürtler olmasa, biz olmasak Meclis kürsüsünden ne konuşacak? Bu ülkenin işsizlik sorununun çözümü konusunda var mı bir sözünüz; yoksulluk sorununun çözümü konusunda var mı bir sözünüz; mafyalaşma, çeteleşme konusunda var mı bir sözünüz? Kaynaklar ve daha birçok meselede... Hakaret ederken... Soruyoruz: Kendi vekiliniz bir cinayette başşüpheli ya, geçen yasama yılında nerede oturuyordu? Bu sıralarda oturuyordu, bu salondaydı. Ne yaptınız? Korudunuz kolladınız ve yargıya bile baskı yapıyorsunuz. Medya çarşaf çarşaf yazıyor ve bununla ilgili çok sayıda örnek var. Bizim siyaset yapma hakkımıza, demokratik siyaset yapma hakkımıza bu tip saldırıların karşısında her zaman barışı, demokrasiyi, adaleti ve eşitliği savunmaya devam ettik; aynı noktadayız. Demokratik siyaset yolunu kapatamayacaksınız. AYM'ye şikâyet edecekmişsiniz. Buyurun Strazburg'a, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidin diyeceğim ama onların kararlarını da tanımıyorsunuz. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)