| Konu: | Açıklanan şeker pancarı taban fiyatına, emekli maaşlarına ve bu konudaki düzenlemelerin yasamanın yetkisinde olduğuna ve Kocaeli İzmit Belediyesinin Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları sebebiyle 435 adet gayrimenkulüne haciz konulmasına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 6 |
| Tarih: | 11.10.2023 |
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.
Bugün Tarım Bakanlığının şeker pancarıyla ilgili taban fiyat açıklaması oldu, 1.855 TL. Bu vesileyle tarım sektörünün ve çiftçilerimizin içerisinde bulunduğu hazin duruma işaret etmek üzere gündem dışı söz hakkımın ilk kısmını kullanmak istiyorum.
Elbette tarım, tarih boyunca bu topraklarda hem verimliliği hem çiftçilerimizin azmi sayesinde büyümüş ve gelişen bir sektördür. Dilimize pelesenk olmuş bir şekilde tarımda kendi kendine yeten 7 ülke arasında sayılan bir ülkeden bugün maalesef birçok ürünü ithal eden, üreticilerinin ise girdi maliyetlerini karşılayamayacağı bir sektör hâline dönüştü. Bu sektörün temel taşı olan çiftçilerimiz ise özellikle son yıllarda gerek artan girdi maliyetleri gerekse iktidar tarafından açıklanan taban fiyatlar sebebiyle oldukça zor günler yaşamaktadırlar. Düşük ürün fiyatları çiftçilerimizin emeklerini adil bir şekilde karşılamamakta ve ailelerin geçimini zorlaştırmaktadır. Her geçen gün çiftçilerimiz toprak ve tarımdan uzaklaşmakta ve ekilebilir alanlarımız maalesef azalmaktadır.
Şeker pancarı üreticileri de düşük şeker pancarı fiyatları sebebiyle çok sıkıntı çeken çiftçilerimizin başında gelmektedirler. Bu sorunlar özellikle küçük aile çiftçiliği geleneğini sürdüren şeker pancarı üreticileri açısından son derece büyük bir tehdittir çünkü şeker pancarı üreticileri son yıllarda düşük ürün fiyatlarıyla karşı karşıya kalmış; mazot, gübre ve ilaçlama gibi temel girdi maliyetleri ise yüksek bir seviyede seyretmiştir. Bu da onların kâr marjlarını daraltmakta ve sektördeki rekabetçiliklerine ciddi tehdit oluşturmaktadır. 2023 yılı üretim sezonu için Tarım Bakanlığının ton başına açıklamış olduğu 1.855 TL geçen yıla göre sadece yüzde 27 artışa tekabül etmektedir. Oysa girdi maliyetlerinin yüzde 100 arttığı, sadece akaryakıt maliyetlerinin, mazot maliyetlerinin seçimden sonraki üç ayda yüzde 100'ü aşan bir oranda arttığı bir dönemde şeker pancarı alım fiyatına yapılan yüzde 27'lik artış şeker pancarı üreticilerini sefalete mahkûm etmekte, kendilerine âdeta "Ekmeyin, biçmeyin." denmektedir. Dolayısıyla, artan maliyetler sebebiyle bu fiyatın düşük kaldığını ve üreticilerin ton başına en az 2.500 TL'lik bir taban fiyat beklediklerini yüce Meclisin huzurunda tekrar gündeme getiriyorum; iktidarın bu konuda bir tedbir almasını talep ediyoruz. Yine, bu konulardaki çözümün basit olduğunu, adil fiyatlandırma ve girdi maliyetlerinin kontrolüyle çiftçilerimize destek olmamız gerektiğini, hele hele artık pandemi sürecinde kritik ve stratejik bir sektör olan gıdanın ve tarımın daha fazla desteklenmesi gerektiğini buradan tekraren ifade etmek istiyorum.
Bir diğer husus da aylardır, özellikle beş aydan beri, emeklilerimizin feryadıyla gündeme gelen emeklilerimizin aldığı maaş, daha doğrusu aldığı sefalet ücreti. Her geçen gün can yakıcı bir şekilde gündeme gelmeye devam ediyor ve bu gündemdeki ateşi belki de kısmen manipüle etmek için 5 bin TL'lik bir sadaka gündeme geldi. Elbette, iktidar partisi vaatlerde bulunabilir ama Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle övünen bir iktidarımız var ve bu Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi bize pazarlanırken söylenen bir söz vardı: "Hükûmet sandıktan çıkıyor, Meclis sandıktan çıkıyor; dolayısıyla herkes kendi işini yapacak; Hükûmet kendi işini, Meclis de kendi işini yapacak." şeklinde bu sistem tanıtılmaya çalışılıyordu. Oysa yoğun olarak görüyoruz ki yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisinde olan hususlarla ilgili Sayın Cumhurbaşkanı, bu konular henüz burada konuşulup tartışılmadan, millete müjdeler vermekte "Kasım ayında bu paralar cebinize girecek." şeklinde vaatlerde bulunmaktadır. Elbette biz emeklilerimize verilecek her kuruş artışı bir ileri adım olarak görürüz ama bu konudaki söz hakkının ve yetkinin de yasama organında olduğunu tekraren hatırlatıyoruz. Elbette Adalet ve Kalkınma Partisi Grubu bunu bir yasama faaliyeti olarak da gündeme getirebilir ama Adalet ve Kalkınma Partisindeki milletvekili arkadaşlarımıza şunu hatırlatmak istiyorum ki siz bu Meclisin azınlık bir partisisiniz, 260 küsur milletvekiliyle bu kanunları buradan geçiremezsiniz. Dolayısıyla burada bulunan Adalet ve Kalkınma Partisi dışındaki diğer bütün milletvekilleri olarak -kendi beyanatları da bu doğrultuda olduğu için onlar adına da rahatlıkla bu hassasiyeti ifade ediyorum- emeklileri bu sefalet ücretine mahkûm etmeyeceğiz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Tekrar herhâlde...
BAŞKAN - Buyurun Sayın Kaya.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Dolayısıyla bu konu yasamanın yetkisindedir. Sizler emekliyi 5 bin TL sadakayla aldatabileceğinizi zannediyor olabilirsiniz ama bu konu Meclise geldiği zaman -emeklilerin bu sorunu Adalet ve Kalkınma Partisinin vicdanını sızlatmıyor olabilir- Adalet ve Kalkınma Partisi dışındaki bütün partilerin milletvekilleri -ki bu konuda daha önce değişik vesilelerle bütün partiler hassasiyetlerini ifade etmişlerdi- Saadet Partisi olarak bizim de diğer partilerle beraber bir müzakere süreci yürüterek emeklilerimizin bir kereye mahsus 5 bin TL'lik bir sadakaya değil, seyyanen zamla ilgili maaşlarına artış yapılmasını ve bu artışın da Temmuz ayından itibaren emeklilerimizin gasbedilen haklarına ilave edilerek bunun 1 Temmuz itibarıyla yürürlüğe girmesiyle ilgili çalışmaları yapacağımızı tekraren ifade ediyorum. Emeklilerin sorununa iktidar sahip çıkamayabilir ama Adalet ve Kalkınma Partisi dışındaki bütün milletvekilleri olarak buna sahip çıkma hususunda...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Son bir dakika daha istirham edeyim.
BAŞKAN - Buyurun Sayın Kaya.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - ...bir gayret içerisinde olacağımızı ve bu konunun ne AK PARTİ'nin ne de iktidarın tekelinde olduğunu, sadece ve sadece Türkiye Büyük Millet Meclisinin yetkisinde olduğunu 260 küsur civarındaki AK PARTİ'li milletvekiline tekrar hatırlatıyorum.
Bir diğer husussa... Kendisi bu konuda bir dakika söz alıp dile getirecekti ama Doğan Demir Milletvekilimize ulaşan bir şikâyet: Kocaeli İzmit Belediyemizin Sosyal Güvenlik Kurumuna olan borçları sebebiyle 435 adet gayrimenkulüne haciz konuldu; oysa bu gayrimenkuller, konulan haciz miktarının çok çok üstünde. Söz konusu olan Adalet ve Kalkınma Partili bir belediye ise kendi mülkiyetlerindeki camileri bile SGK'ye satarak o borçları kapatabilmekteyken borcu çok aşan oranda gayrimenkullere haciz konulması bir belediyeyi değil, Kocaeli İzmit halkını cezalandırmaktır; bu ayrımcı tutumundan vazgeçerek İzmit halkımızın hizmet almasıyla ilgili bir engel çıkarmamalarını buradan ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ediyorum Başkanım. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)