| Konu: | İsrail devletinin yeni bir soykırıma hazırlandığına, emeklilere bir defaya mahsus yapılacak 5 bin TL'lik ödemeye ve bu ödemeyi Saadet Partililerin insani ve vicdani bulmadığına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 5 |
| Tarih: | 10.10.2023 |
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; tarihi kan ve gözyaşıyla yazılmış olan İsrail Devleti bugünlerde yeni bir soykırıma hazırlanıyor. Geçmişteki vahşet ve katliamlarında hiç de aramadığı ve mecbur olmadığı bahaneleri bu kez sanki bulmuş gibi davranarak dünya kamuoyunun da desteğini arkasına almak isteyen İsrail yeni bir insanlık suçu işlemenin eşiğinde. 1947 yılından bu yana bölgede âdeta kanserli bir hücre gibi büyüyen işgalci İsrail Devleti, bilinmelidir ki savaşın, huzursuzluğun ve terörün kaynağı, tüm bölge ve dünya halkları için büyük bir tehdittir. Yıllardan beridir yerleşimci politikalarıyla topraklarını adım adım büyüten, daha doğrusu Filistinlilerin toprağını gasbeden İsrail, Birleşmiş Milletler nezdinde bile sınırları net olarak çizilebilmiş bir ülke değildir. Siyonist işgal devletinin kurulduğu günden bugüne kadar başaktör olduğu katliamlar zinciri, bugün bu devletin yeni bir katliam için gerekçeye ihtiyaç duymadığını da göstermektedir. Zira İsrail bugüne kadar insanlık tarihine kara bir leke olarak bıraktığı izlerin hiçbirinde bahanelerin ardına saklanma ihtiyacı dahi hissetmemiştir. Sabra ve Şatilla'daki mülteci kamplarına baskın düzenleyip yüzlerce sivili öldürdüğünde mülteciler ahlaki üstünlüklerini kaybetmiş değillerdi ya da İsrail mülteciler tarafından herhangi bir tacize maruz kalmamıştı. Cenin Mülteci Kampı İsrail tarafından yerle bir edildiğinde Filistinliler savaş suçu işlemiş değillerdi. Plajda top oynayan çocuklar katledildiğinde o çocuklar kimseye dokunmuş değillerdi. 11 yaşındaki Muhammed Dura babasının yanında, kameraların önünde kurşun yağmuruna tutulduğunda elinde silah değil, kalbinde sadece korku ve ürkeklik vardı. Yine, Filistinlilerin gasbedilen evlerini korumak için dünyanın öbür ucundan gelen 23 yaşındaki genç aktivist buldozerle İsrail tarafından ezildiğinde elinde bir taş dahi yoktu. Uluslararası kara sularında, 10 vatandaşımız Mavi Marmara seferinde, dünyanın gözü önünde öldürüldüğünde yaptıkları tek şey sadece Gazze'ye insani yardım götürmekti.
Kısaca, siyonist terör devletinin geçmişi bizim bugün nerede durmamız gerektiğini söylüyor. Siyonist çetelerin köy baskınlarıyla başlayan kanlı İsrail tarihinin her bir sayfası Filistinlilerin trajedilerini net bir şekilde gözlerimizin önüne sererken, bugün aslında durmamız gereken yerin elbette Filistinlilerin yanı olduğunu bize öğretiyor. Biz geçmişte Kudüs yürüyüşünde durduğumuz yerde yani Filistinlilerin haklı direnişinin tam da yanında yer alıyoruz. Bizler emperyalist işgal devletine karşı onurlu bir mücadele veren çocukların evlatlarını ve eşlerini kaybettikleri hâlde vakar sahibi olan Filistinli kadınların, dünyanın açık hava hapishanesine dönen Gazze'de günlük 2 doların altında yaşayan elbette Filistinli emekçilerin yanındayız. Biz yetmiş beş yıldır ölümle, sürgünle, açlık ve yoksullukla, ambargoyla, en önemlisi de dünyanın onları mahkûm ettiği bir yalnızlıkla terbiye edilmeye çalışılan Filistin halkının yanındayız. Osmanlı'nın mirasçısı Türkiye'nin de durması gereken yer tam olarak da burasıdır. Bu nedenle "Yaşasın özgür ve bağımsız Filistin, yaşasın Kudüs!" diyoruz.
Bir diğer gündem maddemiz ise emeklilere bir defaya mahsus olan 5 bin TL ödemeyle ilgili. Uzun zamandır açlık sınırının çok altında bir sefalet ücretine mahkûm edilen emeklilerin merakla beklediği müjdenin içinden maalesef içi saman dolu bir kuş çıktı. Ay sonunu getiremeyen, torunlarına harçlık veremeyen, evinin ihtiyacını karşılamakta zorlanan emeklilere "müjde" diye sunulan rakam maalesef beklentilerin altında, hak edilenin ise çok uzağında ve en önemlisi, maaşlarında bir artış ya da maaş düzenlemesi değil, sadece bir kereye mahsus âdeta 5 bin TL'lik bir sadaka. Elbette emeklilere zam veya ikramiye mevzusu iktidar partisinin, Sayın Cumhurbaşkanının uhdesinde olan bir konu değil; Türkiye Büyük Millet Meclisinin uhdesinde olan bir konudur. Dolayısıyla buradan emeklilere bir müjde vermek gerekirse o müjdenin adresi Türkiye Büyük Millet Meclisidir çünkü bu konu kanuni bir düzenlemeye ihtiyaç hissediyor. Sayın Cumhurbaşkanına ve Adalet ve Kalkınma Partisinin milletvekillerine seslenerek diyorum ki: Siz bu Mecliste çoğunluk değilsiniz; siz, bu Meclisten bir kanun ya da teklifi geçirebilmeniz için başka partilerinin milletvekillerinin oyuna ihtiyaç hisseden bir azınlık hükûmetisiniz. Dolayısıyla emeklilerin 5 bin TL sadakaya mı, yoksa gerçekten insan onuruna yaraşır bir maaşa mı ihtiyacı olup olmadığına bu yüce Meclis çatısı altındaki 600 milletvekili karar verecek.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Buyurun Sayın Kaya.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Ama siz Sayın Cumhurbaşkanı olarak peşinen milletin vekillerinin iradesine ipotek koyarak "Nasıl olsa 301 el benim için havaya kalkar." gibi bir peşin yaklaşım içerisindeyseniz, bunun da Meclisin iradesine bir saygısızlık olduğunu ifade etmek istiyorum. Dolayısıyla bu konu Meclise geldiği zaman bizim 5 bin TL sadaka değil, emeklilere yaraşır bir ücretle ilgili önergelerimizi de vereceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın. Ak koyun ve kara koyunun, emeklinin yanında yer alanlar ile sefalet ücreti içerisindeki bir yaşama mecbur bırakılan emeklilerin karşısında yer alanların ortaya çıkacağı bir turnusol kâğıdı olacaktır bu Meclis.
Bir diğer husus; Sayın Cumhurbaşkanından bu 5 bin TL'lik ikramiyeyi duyunca kendi kendimize düşündük "Acaba emeklilerimiz hangi ligde bir başarı elde etti de Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından 5 bin TL'lik bir ikramiyeyle ödüllendiriliyorlar?" diye.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Son bir dakika Başkanım.
BAŞKAN - Toparlayalım Sayın Kaya.
BÜLENT KAYA (İstanbul) - Sonradan öğrendik ki 7.500 TL sefalet ücretiyle bir ay nasıl geçinilir liginde şampiyon olan emeklilerimize Hükûmetimiz bir şampiyonluk primi olarak 5 bin TL'yi lütfetti. Bu 5 bin TL nedir biliyor musunuz? Sayın Cumhurbaşkanı yoldan geçerken çocuklara yeni banknotlarla -ki çoğu yeni basılmış Merkez Bankası paralarından oluşuyor- 200 TL harçlık veriyor. Sadece 25 çocuğa verilen harçlık demek 5 bin TL. Eğer bu vicdaniyse, insaniyse buyurun sizi vicdanınız ve insanlığınızla baş başa bırakıyoruz ama biz bunun vicdani ve insani olmadığını düşünen Saadet Partililer olarak bu konu Meclisin gündemine geldiği an bu konuda bir turnusol kâğıdı vazifesi göreceğimizi ifade ederek Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum. (Saadet Partisi sıralarından alkışlar)