| Konu: | Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül ile İzmir Milletvekili Dursun Müsavat Dervişoğlu'nun yaptıkları açıklamalarındaki bazı ifadelerine ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 2 |
| Birleşim: | 4 |
| Tarih: | 05.10.2023 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Ya, doğrusu bu konu Kürt meselesi, adını koyalım; Kürtlerin eşit ve özgür yurttaş olmaması meselesi. Bu ülkedeki ayrımcılık bugünkü bir sorun değil, yüz yıllık bir arka plana sahip. Bu Parlamento çok konuştu, 1921'den bugüne herhâlde arşivlerde en fazla külliyatı olan meseledir, o yüzden bunu hani böyle birkaç dakikada çözecek değiliz. Ancak burada, hatibimiz Sayın Sırrı Sakik aslında bir hakikati anlattı; yaşadığı, tanık olduğu, ailesinden insanların nasıl vahşice, hunharca katledildiğini ve bunların davalarının zaman aşımına uğratıldığını çok sarih bir dille anlattı. Aslında sözlerinde hiç kimseye sataşma yoktu, sadece bir söz vardı; "Siz de böyle çıkıp konuşmadınız."
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - Sataşma olarak kabul etmedim.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Hani sataşma değildi zaten. Açıkçası, burada bu meseleyi kavgayla çözemeyiz. "Kavga" derken bunu "çatışma" diye anlayın, "savaş" diye anlayın. Bu mesele konuşmakla çözülür ve parlamento köken itibarıyla da konuşmanın olduğu yerdir. Biz Yeşil Sol Parti olarak, geçmişte HDP olarak bu kürsüde hep şunu söyledik: Biz geçmişle yüzleşilmesini, hakikatlerin ortaya çıkarılmasını, demokratik bir anayasa tesisini ve Kürtlere yönelik ayrımcı yaklaşımların, mevzuatın düzeltilmesi gerektiğini -çok daha geniş söylüyoruz da- hep ifade edegeldik.
Arkadaşlar konuştular -Sayın Grup Başkan Vekilleri- aslında konuşmalarının satır aralarında yine bir ayrımcılık vardı. Mesela, dikkatimi çekti, "Mağduriyetleri seçmeyelim." dediler; kesinlikle katılıyorum ama mağduriyet seçildi, yine bir kıyas yapıldı. Zaten sorun bu yüzden çözülmüyor. Trabzon'daki anne, asker annesiyle...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MUHAMMED LEVENT BÜLBÜL (Sakarya) - E, bir Kürt çocuğuyla kıyas yaptım zaten. Ne kıyası? Kıyas yapmadım ben.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Size bir dakika bir şey söyleyeceğiz. Bakın, ben sizi dinledim ama.
BAŞKAN - Sayın Danış Beştaş, lütfen tamamlayalım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Trabzon'daki asker annesi ile Hakkâri'deki Kürt gencinin annesi duygularında empati yapabilirlerse, çocuklarının niçin öldüğünü karşılıklı anlatabilirlerse zaten bu meseleyi çözeriz. Sorun tam da orada.
Biz neticede şunu söylüyoruz: Yani savaşla, çatışmayla, bu tip birbirimizi ilzam ederek, suçlayarak çözemeyiz. Ya, farkındayız yani İYİ Partiyi asla suçlamak için söylemiyorum, hangi önergeye konuşmacı verip vermeyeceklerini anlamayacak durumda mıyız? Bu kadarı da değil yani. Deprem önergesi verdiğimizde konuşmacı veren parti Vartinis gibi bir katliam, bir ailenin yakılarak öldürülmesi meselesinde bir araştırma istiyoruz vermiyor ya da başka bir meselede. Tabii ki farkındayız siyasetlerinin de duruşlarının da her parti kendi siyasetini yürütüyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Lütfen tamamlayalım Sayın Beştaş.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - MHP, Milliyetçi Hareket Partisi zaten hiç vermiyor konuşmacı, bir şey diyemem ona. Diğer partilerde de hep bir şey var biliyor musunuz, bir sınır var; "Aman şu tarafta görünmeyelim, aman Kürt'ten yana görünmeyelim, aman ayrımcılığı söylemeyelim, aman 'terörö' siyasetine devam edelim." Ya, genel olarak bunu söylüyorum, bütün Parlamento için. Bazen belki biz de bu konuda hata yapabiliriz, bütün açık yürekliliğimizle öz eleştiri vermeye hazırız ama emin olun, yıllarca yani milletvekilliğinden önce- hak mücadelesi veren biri olarak bu meselenin çözümünü yürekten istiyorum yani böyle yemin falan etmeyi sevmeyen biriyim. Daha ne yapalım, daha ne anlatalım? Vartinis'te ölen de bizim, Başbağlar'da ölen de bizim; daha nasıl adını koyayım? Bu ülkenin yurttaşları bu çatışmanın zeminini ortadan...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bitiriyorum.
BAŞKAN - Başkan, teşekkür ediyorum.
Son cümlenizi alalım, lütfen...
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Bitiriyorum, son...
Bunu çözmek zorundayız. Burada çok hakarete uğradık, çok saldırıya uğradık, az buz değil ama biz, emin olun, 85 milyonun yararına olan onurlu bir barışı savunuyoruz ve herkesin gerçek kardeş olabileceği bir zemini savunuyoruz ve bunun için en büyük bedeli de biz ödüyoruz.