GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Nagihan Akarsel'in katledilmesinin 1'inci yıl dönümüne, şu anda gazetecilerin yargılanıyor olmasına, Hayvanları Koruma Günü'ne, KYK yurtlarında ciddi bir barınma krizi olduğuna, okul yemeklerine ve Türkiye Çocuk Araştırması 2022 Raporu'na, Millî Eğitim Bakanının okullarda ücretsiz öğün vaadine ve çocukların bu durumundan ülkeyi yönetenlerin sorumlu olduğuna ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:2
Birleşim:3
Tarih:04.10.2023

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Teşekkürler.

Beklemediğim bir anda sıra geldi de...

BAŞKAN - Feragatler oldu.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Feragatler olmuş, evet.

Teşekkürler Sayın Başkan.

Bugün, Nagihan Akarsel'in katledilmesinin yıl dönümü, 1'inci yıl dönümü. Jineoloji Akademisinde çalışan gazeteci yazar bir arkadaşımız, Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nin Süleymaniye kentinde yaşıyordu ve maalesef orada bir suikasta maruz kaldı. Açıkçası onu katledenler bu süreçte gördüler ki Nagihan'ın mücadelesi dünyanın her yanında tıpkı Mehse Jina Emini gibi "..." (*)ye dönüştü ve tüm dünyada diğer bütün kadın mücadelesi içindeki kadınların sesine karıştı. Bizler katliamlarla, cinayetlerle kadınları hedefleyen bu katliamcı ve gerici zihniyete karşı mücadelemize hep devam ettik ve bundan sonra da devam edeceğiz. Nagihan Akarsel'i saygı, sevgi ve minnetle anıyorum.

Sayın Başkan, şu anda bir gazeteci yargılanıyor, bir dakika önce otuz dakika ara verildi; Merdan Yanardağ. Niye yargılanıyor? "Tecrit var." dediği için "İmralı Adası'nda tutulan Sayın Öcalan tecrit altında, İnfaz Kanunu neden uygulanmıyor?" dediği için. Konuşmasının başka bölümleri de var ama buraya takılınmış. Merdan Yanadağ'ın yüz bir gündür tutuklu olduğunu hatırlatmak istiyorum. Açıkçası bu, Türkiye açısından, düşünce ve ifade özgürlüğü açısından ve hele hele "Yasaları uygulayın." dediği için bir gazetecinin tutuklanması büyük bir utançtır; bu utanç bize ait değildir, bu ülkeyi yönetenlere ait bir utançtır. Tabii ki Merdan Yanardağ derhâl serbest bırakılmalıdır. Ve tecrit yasaya aykırıdır, tecrit Anayasa'ya aykırıdır, tecrit Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne aykırıdır, tecrit işkencedir ve insanlığa karşı suçtur; bu nedenle tecrit bir an önce sonlandırılmalıdır sözünü biz de buradan ifade etmek istiyoruz.

Bugün aynı zamanda başka bir gün, hayvan hakları günü. Ne yazık ki her gün hayvanlara yönelik kötü muamele ve katliamlara tanıklık ediyoruz. Aslında hayvanlar bu yeryüzünü birlikte paylaştığımız dostlarımız. Evlerimizde, kapımızda, sokağımızda birlikte yaşadığımız, çoğunlukla aynı yatağı paylaştığımız dostlarımız. Hayvanlarla birlikte yaşam için, onların doğadaki yaşamlarını kolaylaştırmak için, zalimane muameleleri engellemek için Parlamentonun da tetikte olması gerekiyor; bu bilincin topluma sirayet etmesi için de çalışmalarını devam ettirmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.

KYK yurtlarında ciddi bir barınma krizi var. Bize bire bir de ulaşan çok sayıda öğrenci var ve açıkçası şöyle bir mesele var: Geçici yurt hâlinde, öğrenciler inşaatlara yerleştiriliyor, birçok ilde bu böyle. Örneğin, Maltepe'de bulunan Aliye İzzet Begoviç KYK Kadın Yurdu da şantiye hâlinde hâlâ, tamamlanmamış ve kalacak yeri olmadığı için öğrenciler şantiyede kalıyorlar. İzmir'de bulunan Karabağlar KYK Erkek Öğrenci Yurduna yerleştirilen öğrenciler yine inşaat devam ettiği için yurda alınmamışlar, başka bir yurda yönlendirilmişler, orası da doluymuş, oraya da yerleştirilememişler ve bu konuya ilişkin çok fazla başvuru var, mağduriyet çok büyük. En son açıklanan verilere göre ülke genelinde KYK'ye ait 800 öğrenci yurdunda toplam 950 bin öğrenci barınabiliyor ve yurda yerleşemeyen öğrenciler de kiralık ev bulamıyorlar tabii ki bulsalar da fahiş fiyatlı kira bedellerini ödemekten yoksunlar. Evler yüzde 100 ile 300 arasında zamlandı ve öğrenciler maalesef çok büyük bir mağduriyet yaşıyor. Bu konuda, KYK'nin -geçen hafta bizzat KYK Genel Müdürünün kendileriyle de görüştük- bir an önce bu inşaat hâlindeki yurtlarının tamamlaması ve öğrencilerin yaşamlarının kolaylaştırılması gerektiğini ifade etmek istiyorum.

Çok yakıcı bir meselemiz daha var; okul yemekleri. Sayın Başkan, çocuklar açlar, çocuklar beslenemiyorlar ve artık bu ses herkese ulaştı, kimse "Duymadım." diyemez. TÜİK, Türkiye Çocuk Araştırması 2022 Raporu'nda çocukların temel gereksinimleri olan gıdaya yeterince erişemediklerini net ortaya koyuyor. Veriler çok çarpıcı, 6-17 yaş aralığındaki çocukların her gün tükettiklerini belirttikleri yiyecekler nedir tahmin edin; yüzde 62 oranında ekmek ve makarna.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Lütfen sözlerimizi tamamlayalım.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Yani her 10 çocuktan 6'sı ekmek ve makarna tüketebiliyor, her 100 çocuktan 12'si ise et, tavuk ve balığı, 2 çocuktan 1'i peynir ve yoğurdu yiyebiliyormuş her gün. Bu, tabii ki çocukların gelişimini de çok ciddi bir şekilde etkiliyor.

Millî Eğitim Bakanı okullarda ücretsiz öğün vaadinde bulunmuştu fakat sonra 2023-2024 yılı için bundan vazgeçtiklerini, geçici süreyle durdurulduğunu söylediler. Bu konu da özellikle çocukların beslenmesiz okula gitmeleri hepimizin üzerine düşünmesi gereken çok vahim bir meseledir, açlıktan bayılan çocuklar hâlâ gözlerimizin önünde. Yapılan araştırmalara göre çocukların bağışıklık seviyeleri düşmüş; gelişim geriliği ve cücelik gibi rahatsızlıklarda da artış söz konusu. Eğer sağlıklı bir öğün gıdayı veremiyorsa bu iktidar kendisini bir an önce sorgulasın ve gereğini yapsın.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Evet, lütfen Başkan, tamamlayalım.

MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Yani şu anda Beştepe'de ya da makamlarda yenilen yiyeceklerin hesabını hep birlikte yapalım. Açıkçası, bunlara en çok çocukların ihtiyacı var. Bu çocukların aileleri kuru ekmeğin arasına bir peynir dilimi koyamıyorsa bunun sorumlusu şu anda ülkeyi yönetenlerdir. Çocuklarımızı bu durumdan çıkaralım. Biz, muhalefet olarak bu meselelerin peşindeyiz, asla vazgeçmeyeceğiz diyorum.

Çok teşekkür ediyorum. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)