GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Yeşil Sol Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:2
Birleşim:2
Tarih:03.10.2023

YEŞİL SOL PARTİ GRUBU ADINA SIRRI SAKİK (Ağrı) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Nasıl söyleyeyim, büyük bir katliamdan bahsedeceğim yani hatırladıkça gerçekten kimyamız bozuluyor. Sözlerime başlamışken yol arkadaşlarım başta Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve diğer arkadaşlarımız Gültan, Sebahat, Ayla, Leyla, Selçuk Hocamızı saygıyla sevgiyle selamlıyorum. Diliyorum bir an önce bu Parlamento bu haksızlıkları ortadan kaldırır, bu arkadaşlarımız bir an önce özgürlüklerine kavuşurlar.

Şimdi, bu kürsüde, iki gün önce, Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Meclis Başkanımız yeni bir anayasadan, yeni bir toplumsal sözleşmeden bahsetti. Biz bunu çok önemsiyoruz. Yüz yıllık cumhuriyet geride kaldı, yeni bir yüzyıla başlayacağız. Yeni bir yüzyılda bütün toplumu kucaklayacak, herkesin ortak bir vatan için "Bu benim anayasamdır..." Burada bütün kimlikler, bütün inançlar hayat bulmalıdır. Yüz yıldır burada farklı kimliklere, farklı inançlara zulüm politikaları uygulanıyor. Eğer bu noktada bir adım atılırsa, eğer gerçekten bütün kimliklere hayat hakkı tanınırsa, hukukun ve huzurun ülkesi birlikte inşa edilecekse ve bu noktada samimiyet varsa grubumuz ve bizler bunu her zaman destekleriz; zaten Parlamentoda olmamızın nedeni de budur. Diliyorum, umuyorum, bunun ruhuna uygun adımlar atılır.

Sevgili arkadaşlar, ben sizi otuz yıl geriye götüreceğim. Yıl 1993, Muş Milletvekiliyim, sabaha karşı bir telefon aldım. Muş'un Vartinis beldesinde bir gün öncesinden bir operasyon olmuş, orada güvenlik güçlerinden biri, bir de PKK militanı yaşamını yitirmiş. Operasyona katılan askerler beldeden geçerken belde halkını tehdit ederler, "Ölümden ölüm beğenin, akşam burada olacağız." derler ve çekip giderler. Gecenin geç saatinde araçlarla gelirler, askerî araçlarla gelirler, ilk önce belediyenin araçlarını ateşe verirler. Gelenler üniformalıdır, apoletlidirler, erdirler, erbaştırlar ve belediyenin araçlarını ateşe verirler. Sonra, köy kışa hazırlık yapmış, ne hazırlık varsa ot, saman, hayvanlar telef edilir, onlar da ateşe verilir. Köy halkını topluca alana toplarlar ve sonrası evleri ateşe verirler. Orada Nasır Öğüt ve ailesi, şu gördüğünüz bu tablo, Nasır Öğüt, eşi hamile, 7 çocukları diri diri yakılır ve sonrası bizi aradılar, böyle bir vahşetin olduğunu söylediler; ben de o dönem Sayın Cumhurbaşkanını, Başbakanı ve ülkenin bütün yetkili birimlerini tek tek aradım ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İnsan Haklarını İnceleme Komisyonunu da aradım, Komisyon Van'daydı ve durumu izah ettim. Bana olay yerine gideceklerini söylediler ama ne hikmetse bir saat sonra arayıp gidemeyeceklerini söylediler çünkü Ankara'nın derinliklerinden talimat almışlardı ve gitmediler. Ben gittim, kendi ellerimle o çocukların cesetlerini çıkardım ve o cesetleri toprağa gömerek geldik. O gün bugündür bizim hukuk arayışımız devam ediyor, aileyle, avukatlarla, milletvekili arkadaşlarımızla bu hukuk mücadelesini sürdürüyoruz. Ama bugün otuz yıllık süre doldu, daha önce nasıl ki Madımak Oteli'nde zaman aşımı olduysa, Musa Anter olayında -biz Ape Musa deriz- zaman aşımı olduysa, bu süreçte de zaman aşımı bugün doluyor. Aslında mahkeme sizin döneminizde zaman aşımını... Sizin iyi olduğunuz dönemler vardı ya, çok insani, vicdani duruşlarınız vardı, sonrası gelip devletin derinliklerine teslim oldunuz ve bu süreçte ondan sonra...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

YÜKSEL SELÇUK TÜRKOĞLU (Bursa) - Açılımda beraberdiniz işte o dönem.

BAŞKAN - Evet, lütfen toparlayalım.

SIRRI SAKİK (Devamla) - ...savcıların açtığı davalarda bunlara ağır cezalar isteniyordu ama alelacele beraatla sonuçlanan dosyalar oldu ve sonrası Yargıtay 1. Ceza Dairesi döndü, dedi ki: "Ya, şu yüzbaşının eli kanlı, bunu alın, yargılayın." Ama iş işten geçmişti, yüzbaşı ortalıkta yoktu ve katiller bugün itibarıyla aklanacak.

Şimdi, insanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı yoktur. Eğer katiller, suçlular aklanırsa yargıçlar hüküm giyer, devletler hüküm giyer, vallahi parlamentolar hüküm giyer. Ünlü Edebiyatçı Amin Maalouf der ki: "Zaman aşımı yargıçların büyük bir yalanıdır." Ben de ekliyorum, devletlerin de büyük yalanıdır. İnsanlığa karşı işlenen suçlarda zaman aşımı olmamalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

SIRRI SAKİK (Devamla) - Buna ideolojik bir pencereden bakmayın, ne olursunuz insani bir pencereden bakın.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ediyorum.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Sayın Bakanım, insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. Son cümlelerimi bitirmek istiyorum.

BAŞKAN - Herkese eşit veriyorum 5 dakika artı 1. Hiçbir ayrımcılık yapmadım, lütfen siz de uyun.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Çok teşekkür ediyorum.

Bu dava bütün insanlığın davasıdır. Eğer hepiniz buna sahip çıkarsanız ve bu dava sümen altı edilmezse hepimizin ortak davası olur ama bunu sümen altı ederseniz bu dava benim kişisel davam olacak. Bu bedende bu can olduğu müddetçe bu katillerin ensesinde olacağız.

BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Sakik.

SIRRI SAKİK (Devamla) - Bunu açıkça ilan ediyoruz ve bu katillerden bu toplumun, bu halkın hesap sorması gerekir diyor, yüce kurulu saygıyla selamlıyorum. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)