| Konu: | 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 14 |
| Tarih: | 12.07.2023 |
ÜNAL KARAMAN (Konya) - Pençe-Kilit Harekâtı operasyon bölgesi ve Van Gürpınar'da şehit verdiğimiz Erdem Kavlak ve Ramazan Sarıkaya'yla birlikte bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve yüce milletimize sabır diliyorum.
Kanun teklifinin 7'nci maddesinde İYİ Parti Grubumuz tarafından verilen önerge üzerinde söz almış bulunmaktayım. Sayın milletvekilleri, görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifi ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik çıkmazın itirafıdır. Bu itirafın faturası, her zamanki gibi, sebep olanlara değil, yine vatandaşımıza kesilmiştir. Dünyanın en bereketli topraklarında üreten, en jeostratejik konumunda yaşayan milletimiz bolluk içinde darlık, varlık içinde yokluk yaşamaktan usanmış, yanlış politikalarınızın bedelinin kendi sırtına yüklenmesinden bıkmıştır. Bir yandan müjde verip "Asgari ücrete, memura, emekliye maaş artışı yaptık." diyeceksiniz, diğer yandan vergileri artırıp iğneden ipliğe her şeye zam gelmesine sebep olacaksınız, sorsalar "İyi bir iş yaptık." diyeceksiniz. Bunun Türkçesi, bir cebe koyarmış gibi yapıp diğer cepten avuçla götürmektir.
Kıymetli milletvekilleri, Türk milleti yalnızca ekonomik değil, sosyal, kültürel ve demografik yeni sınamalarla da karşı karşıyadır. Vatandaşlarımıza damlalıkla verip kepçeyle aldığınız yetmiyor, bir de rızkına, değerlerine, ırzına ve geleceğine yönelik tehditlere maruz bırakıyorsunuz. Kan ve irfanla kurulan, Millî Mücadele burcunda destanlaşan, şehit ve gazilerimizin mübarek omuzlarında yükselen Türk devletimiz, bugün menşei belirsiz unsurların sınırlarından sorgusuz sualsiz girebildiği, parsel parsel arsa topladığı ve kolayca vatandaşlık alabildiği bir yer hâline gelmiştir. Ülkemizin jeopolitik ve jeostratejik konumunun vatandaşlık ve toprak satışına imkân vermeyecek hassasiyette olduğu açık ve nettir fakat Türk milleti ve Türk devletinin geleceğini tehlikeye atacak bu hassas duruma, kısa vadeli sıcak para ve siyasi hesaplar uğruna göz yumulmaktadır. Ülkemizde yabancıların arazi ve emlak edinmesini yalnızca bir mülkiyet devri olarak görmek yanlış ve eksiktir. Hepinizin de çok iyi bildiği gibi, vatan toprağı devletin vazgeçilmesi imkânsız temel unsuru, egemenlik ve bağımsızlığımızın simgesidir. Bu kutsal simgeyi tehlikeye atacak her türlü hareketin gelecek nesillerimiz için ciddi sonuçlarının olacağı bir gerçektir. Büyük Atatürk'ün ömrünü feda ettiği şahsi meselesi ve Türk milliyetçilerinin millî davası olan Hatay'da bugün demografi Türk milletinin aleyhine dönmüştür. Diğer serhat illerimizde de durum farklı değildir. Yapılan nüfus projeksiyonları şu gerçeği ortaya koymaktadır: Yakın bir gelecekte ülkemizde bulunan Suriyeli sayısı 15 milyona ulaşacaktır. Bu sayı yalnızca Suriyeliler olup diğer kaçaklarla birlikte sayının 20 milyona ulaşacağı öngörülmektedir. Türk milletinin geleceğini tehdit eden bu gerçeği görmezden gelenler, kadim Türk şehirlerimizi ve Türk kimliğimizi korumaktan imtina edenler hem millet hem de tarih huzurunda büyük bir vebale ortak olmaktadır. Bu öyle büyük bir vebaldir ki Türk devleti ve milletiyle hiçbir ortak noktası olmayan, milletin temel unsuru dil, kültür, tarih, vatan ve ülkü birliğini taşımayan, buna rağmen Türk devletinin geleceğine ve egemenliğine ortak, istisna vatandaşlar güruhu yaratacaktır. Sayın milletvekilleri, bu güruhun plaj, park, cadde fark etmeksizin cennet vatanımızın dört bir yanındaki tavır ve davranışları millî vicdan sahibi herkesin sabır taşını çatlatmıştır. Millet olma şuuruna erememiş vatansız kaçkınlar iktidarın imtiyazlı şımarık çocukları değil, doğrudan millî güvenlik sorunudur.
Yüce milletimizin binlerce yıllık kültürü, şanlı devletimizin geleneği vardır. Bu şahıslar haydutça eylemlerle değerlerimize ve kutsallarımıza saldırmakta, milletimizin can, mal, ırz ve namus güvenliğini tehdit etme cesaretini kendilerinde bulmaktadırlar. Kimse milletimize reva görülenleri sineye çekeceğimizi düşünmesin.
Tüm bu rezalete millî duruş göstermesi gerekirken uyuyor taklidi yapan iktidara soruyorum: Sizin bu ülkede güvenli, huzurlu bir şekilde büyütüp hayat kurmasını istediğiniz çocuklarınız, torunlarınız yok mu? Onları gelecekte hangi tehlikelerin beklediğini, nasıl bir ülkede yaşamak zorunda kalacaklarını hiç mi düşünmüyorsunuz? Böyle bir tehdit cadde cadde, sokak sokak Türk milletini tehdit ederken nasıl sessiz kalabiliyorsunuz? Serhat kentlerimizde yabancı sayısı Türk sayısını geçmişken bu sıralarda nasıl huzurlu oturabiliyorsunuz?
Bizler, Türk'ün öz vatanında garip hâle getirilmesine dimdik karşı duracağız.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
ÜNAL KARAMAN (Devamla) - Bitiriyorum.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın lütfen.
ÜNAL KARAMAN (Devamla) - Şehitlerimizin mübarek kanlarıyla sulanarak vatan olmuş topraklarımızın stratejik göç mühendisliğine kurban edilmesine müsaade etmeyerek atalarımızın emaneti yurdumuzu geleceğe tertemiz bir şekilde taşıma ülkümüzden asla taviz vermeyeceğiz.
Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)