GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 6/2/2023 Tarihinde Meydana Gelen Depremlerin Yol Açtığı Ekonomik Kayıpların Telafisi için Ek Motorlu Taşıtlar Vergisi İhdası ile Bazı Kanunlarda ve 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:1
Birleşim:14
Tarih:12.07.2023

KEZİBAN KONUKCU KOK (İstanbul) - Değerli Başkan, sayın milletvekilleri; teklifle Cumhurbaşkanına ambalaj, poşet, plastik atık, bitkisel yağ atığı, pil ve benzeri ürünlerin geri kazanımı süreçlerinde uygulanan geri kazanım katılım payını 2 katına kadar artırma veya yarısına kadar indirme yetkisi verilmektedir. Her şeye karışan, her alanda yetkili kılınan tek adam rejiminin geldiği noktayı göstermesi açısından ibretlik bir düzenlemeyle karşı karşıyayız. Dünyanın gelişmiş ülkeleri katılımcı demokrasiyi, doğrudan demokrasiyi tartışırken, hayata geçirmeye çalışırken biz temsilî demokrasiye, onun uygulamalarına muhtaç kalmış durumdayız. Yasama yetkisinin neredeyse tek adama verilmeye çalışıldığı başkanlık rejimi bize bunları yaşatmaktadır. Oysa katılımcı demokrasi olduğunda az önce vekilimizin dile getirmeye çalıştığı çiftçilerin sorunu daha fazla kişi tarafından alanlarda, sokaklarda örgütleriyle, sendikalarıyla, meslek kuruluşlarıyla dile getirilir. Bu dile getirişler Mecliste kabul edilir, araştırma komisyonları kurulur ve bunlar mutlaka ve mutlaka halktan yana çözümlerle, halktan yana bir yaklaşımla çözülmeye çalışılır. Bizde ise "Yaptım, oldu. Güçlüyüm, elimde yetki var. Ben yaparsam, ben dersem olur." yaklaşımıyla karşı karşıyayız.

Gecenin bu saatinde vatandaşlar bizi seyredemiyorken biz, onların kaderini belirleyecek olan, onların gelirlerinin nerede harcanacağının belirleneceği bir yasa teklifini tartışıyoruz. Bu yasa teklifiyle birlikte iddia edilen şey deprem masraflarının açığa çıkardığı açıkları kapatmak. Bu açıkları kapatmadan önce, daha önce buradan arkadaşlarımın sorduğu gibi ben de sormak istiyorum: Deprem vergileri nerede? Israrla ve inatla sormaya devam edeceğiz. Bilmiyorum, kaçınız deprem bölgesine gitti ve şu an oradan ne kadar bilgi alabiliyorsunuz? Bize başvurular var, direkt kendimiz de gidiyoruz. Şu an deprem bölgesinde içme suyu olmayan yerler var. Ben birinci günden itibaren oradaydım, gördüm. Hâlâ orada kaldırılmayan enkazlar var. Kireçler dökülerek üzerine kireç kokularıyla, cenaze kokularının birbirine karıştığı bir ortamda orada biz dayanışma çalışmaları yapmaya çalışıyoruz partimizle birlikte, sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte. O kokuların içinde gezdiniz mi?

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Siz orada siyaset yapıyorsunuz, yardım değil.

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - O insanların elinden tuttunuz mu? "Bir ihtiyacınız var mı?" diye sordunuz mu? Burada depremin açığa çıkardığını vergilerle ortadan kaldırmaya çalıştığınızı iddia ediyorsunuz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Siyaset yapmak için mi gittiniz? Biz yardım için gittik.

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Öyle laf atmakla da olmaz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Duydun mu?

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Bir kadın vekile laf atmadan önce de 10 kere düşünün lütfen.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Dediğimi duydun mu?

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Sizin adabınızda, kültürünüzde yok ama kadınlara laf atamazsınız oradan.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Ne alakası var.

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Adabınızda olmayabilir.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Kadınlara laf atmak meselesi değil, çarpıtmayın çarpıtmayın!

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Kadın vekillerle konuşurken de 10 kere düşüneceksiniz, 20 kere düşüneceksiniz. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Yalan konuşuyorsun ama! "Deprem bölgesine gitmediniz." diyerek yalan konuşuyorsun!

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Vatandaşa sürekli vergi yükü vererek dolaylı vergilerle zengin ile yoksulları eşitlemeye çalışıyorsunuz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Bir milletvekiline yakışıyor mu yalan konuşmak!

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Sizden âlâ yalancı mı var? Bana "yalancı" diyorsun oradan.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Evet. Yalan konuşuyorsun! "Deprem bölgesine gitmediniz." diye yalan konuşuyorsun.

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Dolaylı vergilerle zenginler ile yoksulları eşitlemeye çalışıyorsunuz çünkü siz zenginlerin temsilcisisiniz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Yalan konuşuyorsun, oradaydık hepimiz, yalan konuşuyorsunuz!

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Çünkü siz 5'li çetenin temsilcisisiniz.

HASAN ÇİLEZ (Amasya) - Yalan konuşuyorsunuz, yalan yalan!

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Dolaylı vergi ne demek? Zenginden de aynısını alırım, yoksuldan da aynısını alırım demek dolaylı vergi. "Zorunlu ihtiyaçlardan yüzde 20 vergi." diyorsunuz. Kâğıt peçeteden, tuvalet kâğıdından yüzde 20 vergi alacaksınız. İnsanlar tuvalet kâğıdı almak için market kuyruklarına girdi. Ben o marketlere gidiyorum, gidiyor musunuz o marketlere? Görüyor musunuz o insanları? Elinden tutup soruyor musunuz "Bir derdiniz var mı?" diye. Hayır, sormuyorsunuz. Siz ancak dolaylı vergilerle zenginler ve yoksulları eşitlemeyi bilirsiniz ama biz bunu kabul etmiyoruz. Bu halk bunu kabul etmeyecek ve biz katılımcı demokrasinin, doğrudan demokrasinin hayata geçmesi için sadece Mecliste değil, insanlarla birlikte, halkla birlikte, emekçilerle birlikte onların sendikalarıyla görüşerek, birlikte mücadele ederek sizin bu soygun ve talan sisteminize hep birlikte demokratik yollardan son vereceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.

KEZİBAN KONUKCU KOK (Devamla) - Çünkü demokrasi böyle bir şey değil, demokraside "Yaptım, oldu." yok, "Tek adamın dediği olur." yok; demokrasi, halkın katılımıyla herkesin söz hakkı olduğu, sadece beş yılda bir sandığa gidip oy vererek kendini ifade ettiği değil, örgütleriyle, sendikasıyla, kadın örgütleriyle, LGBTI+ örgütleriyle kendisini ortaya koyduğu bir sistemdir demokrasi.

Teşekkür ediyorum. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)