| Konu: | Yeşil Sol Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 11.07.2023 |
CHP GRUBU ADINA TEKİN BİNGÖL (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Bir ülkede yurttaşlar haklarını arayamıyorsa, özgürlükler rafa kaldırılmışsa o ülkede demokrasiden bahsedilemez. Bir ülkede adalet eğer tesis edilmemişse; aksine, siyasi etkilerle keyfî kararlar alınmışsa o ülkede demokrasinin olmadığı gibi, adalet de yoktur.
Peki, bir ülkede hukuk ne anlama gelir? Hukuk, insanların hakkını arayabileceği ve teslim edileceği bir anlayıştır. Türkiye'de hukuk var mı? Bir örnek vereceğim: Hukukun Üstünlüğü Endeksi'nde 140 ülke arasında biz 116'ncıyız. Bizim bu sıralamada önümüzde olan ülkeler: Meksika. Peki, gerimizde hangi ülkeler var? Çok şükür Tanzanya var, Afganistan var. Bir ülkede demokrasi yoksa, adalet yoksa, hukuk tamamen ayaklar altına alınmışsa, özgürlükler aranmıyorsa o ülkedeki rejimin adı nedir? Bu rejimin adı totaliter rejimdir. İşte, bu ülkede totaliter rejim vardır. (CHP sıralarından alkışlar)
Şimdi, cezaevlerinden bahsediliyor. Cezaevlerinde yaşananlar zulümdür. Sanki zulüm sadece cezaevlerinde mi var? Bu ülkede zam var, zulüm var, hayatın her alanında zulüm var. Cezaevlerinde çıplak arama var diyoruz, "Hayır, yok." diyorlar. Cezaevi gerçekliğinde o kadar büyük insan hakları ihlalleri var ki! Oysa insan hakları temel evrensel bir hak. Hiçbir insan için bu hak kesinlikle yok sayılamaz. Cezaevlerinde bulunan tutuklu ve hükümlüler hangi siyasi görüşe mensup olurlarsa olsunlar, hangi nedenlerle orada olurlarsa olsunlar can güvenlikleri, sağlıkları, yaşam koşulları devletin güvencesi altındadır. Devlet korumak zorundadır. E, böyle mi? Elhak böyle değil. Niçin böyle değil?
Şimdi, bakın, son yıllarda, 2021 yılında bir yapı oluşturuldu; idare ve gözlem kurulu. İyi. Belli aralıklarla idare ve gözlem kurulu bu tutuklu ve hükümlülerle ilgili değerlendirmeler yapıyorlar.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayınız Sayın Bingöl.
TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Teşekkürler Sayın Başkan.
Ama gelin görün ki burada bile çok büyük bir ayrımcılık var. Ya, insaf! Bu insanlar tutuklu ve hükümlü. Pandemi nedeniyle bir uygulama getirildi, çok iyi; oradaki hijyen koşulları, sağlıklı beslenme ve müthiş bir kalabalığın içerisinde o hastalığın yayılma şansı çok yüksekti, iyi bir şey yapıldı ve infazını tamamlayanlar çıkarıldı. E, peki ne oldu? Herkes için geçerli olmamalı mıydı? Yok; siyasi tutuklular ayrı tutuldu, siyasi tutuklular bu haktan mahrum edildi ve öyle ilginç gerekçeler sunuyor ki bu bahsettiğim gözlem kurulu "Kürtçe konuştun." "Halay çektin." Allah Allah! Ya, bu ülkede halay çekmek ne zamandan beri suç, bir ana dilini kullanmak ne zamandan beri suç? Suçlar arasında bunlar var ve bu nedenle o gözlem kurulu birçok siyasi tutuklunun infazını yaktı.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Biz bu araştırma önergesini çok önemsiyoruz. Gelin, bu anlayışı ortadan kaldırmak adına, hiç olmazsa 28'inci Dönemde muhalefet partilerinin verdiği bu önergelerin bazılarına "el vicdan" diyerek olumlu oy verin.
BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın Bingöl, sağ olun.
TEKİN BİNGÖL (Devamla) - Hiç olmazsa Türkiye'de bir nebze insanlık daha kalsın.
Saygılar sunuyorum. (CHP sıralarından alkışlar)