| Konu: | Saadet Partisi Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 13 |
| Tarih: | 11.07.2023 |
SAADET PARTİSİ GRUBU ADINA HASAN EKİCİ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bugün milletimiz ağır bir ekonomik yıkım yaşamaktadır; faizler fırlamış, fiyatlar uçmuş, vergiler katlanmış, dış ticaret açığı tarihî rekor kırmış, bütçe açıkları artmış. Ekonomideki kötüleşmeyi yaz yaz bitmiyor, hangi ekonomik veriye baksanız dökülüyor. Yoksulluğu bitirmek için gelen iktidar yirmi bir yılın sonunda milleti perişan hâle getirdi. Milletimiz dalga dalga yayılan fahiş zamlarla ve katbekat artan vergilerle inim inim inliyor, milletimiz ağır bir ekonomik bedel ödüyor. Allah da millet de şahit ki Gelecek Partisi Genel Başkanımız Sayın Ahmet Davutoğlu şu sıralarda otururken, Başbakanken ülkemizin ve ekonomimizin bu hâle gelmemesi için her türlü gayreti gösterdi. "Bu hâl hâl değil, bu gidişat gidişat değil; ya hâlimizi yenileriz ya da bir izmihlal yani çöküş bizi bekliyor." demiştik. Bugün yaşadığımız ekonomik çöküşün yaşanmaması için iktidar sahiplerini o tarihlerde uyararak çağrıda bulunmuştuk: "Şeffaflık ve temiz siyaset, siyaset zenginleşme aracı olmasın, ihaleler kapalı kapılar ardında birilerine dağıtılmasın, yolsuzluk ekonomisini tamamen bitirelim, imar rantlarını kamuya kazandıralım, atamalarda liyakati esas alalım; akrabaları, eş ve dostları devlet makamlarına getirmeyelim; ortak aklı ve istişareyi partiye ve devlete hâkim kılalım, adaleti yeniden tesis edelim." demiştik. İktidar sahipleri bu çağrılara kulak vermek bir yana Sayın Ahmet Davutoğlu'nu Genel Başkanlığını yaptığı partisinden ihraç talebiyle disipline sevk ettiler. Hem de iktidar sahiplerinin -sözde- Ömerler aradığı bir dönemde. İktidar sahipleri bu çağrılara kulak tıkamasalardı milletimiz bugün bu ekonomik bedeli ödemek zorunda kalmayacaktı. Bugün milletimize ödetilen bedelin sorumluları ekonomiyi liyakatsiz kadrolara, damatlara ve Nureddin Nebatilere teslim edenlerdir. Bu bedelin sorumlusu emanet bilincini kaybederek ekonomiyi keyfî biçimde, hiç kimseye hesap vermeden yöneten iktidardır. Bu bedelin sorumlusu dinimizin nas gibi kutsal değerlerini siyasi bir argüman olarak kullananlardır. Mehmet Şimşek'e "faizci" "dolandırıcı" ve "İngiliz vatandaşı" dedikten sonra ekonomiyi kurtarması için yalvar yakar getirenler bugün milletimizin yaşadığı perişanlığın sorumlusudurlar.
Peki, milletimiz bedel öderken bu bedelin sorumluları olan iktidar yetkilileri herhangi bir siyasi ya da hukuki bir bedel ödediler mi? Mesela arka kapıdan Merkez Bankasının 128 milyar dolarını satan, Merkez Bankası rezervlerini eksi 60 milyar dolara kadar indiren, bugün yaşadığımız kur artışlarının ilk sorumlusu olan damat bakan nerede? Damat bakan hakkında Merkez Bankası mevzuatına aykırı olarak satılan 128 milyar dolar için herhangi bir idari soruşturma ve Meclis soruşturması incelemesi yapıldı mı? Hayır. Şu anda 200 milyar olan, bütçede önemli bir açığa neden olan ve bugünkü vergi artışlarının önemli nedenlerinden biri olan kur korumalı mevduatı çağın buluşu olarak tanımlayan Nureddin Nebati'nin ekonomi kararlarıyla ilgili herhangi bir TBMM incelemesi yapıldı mı? Hayır. Ülke ekonomisini uçurumun kenarına getiren, "Faiz sebep, enflasyon neticedir." safsatasının savunucularından Şahap Kavcıoğlu bir bedel ödedi mi? Hayır. Bedel ödemek bir yana BDDK Başkanı yapılarak ödüllendirildi. Velhasıl, ülkeyi ekonomik olarak uçurumun kenarına getiren liyakatsiz kadroların keyfi yerinde ama milletimiz artan fiyatların ve vergilerin altında ezilmekte.
Değerli milletvekilleri, bir önemli konumuz da emekli maaşlarındaki artış oranı. Emeklilerimizin önemli bir kısmının maaşları açlık sınırının altında. Emeklilerimiz mevcut maaşlarıyla geçinemedikleri için her 3 emeklimizden 1'i ya çalışıyor ya da kendine uygun bir iş arıyor yani emeklilerimizin önemli bir kısmı aslında gerçekten emekli olmuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
HASAN EKİCİ (Devamla) - Sayın Başkan, hemen toparlıyorum.
BAŞKAN - Sadece bir dakika...
Bütün öneri sahipleri için böyle davranacağımı da bildirmiş olayım.
Buyurun.
HASAN EKİCİ (Devamla) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Emeklilerimizin durumu böyle iken iktidarın emeklilerimize yaptığı yüzde 25'lik zam oranı kabul edilemez. Emeklilerimize eşitsizlik ve adaletsizlik yapılmıştır, bunun düzeltilmesi gerekir. En az memur maaş artış oranları kadar emeklilerimizin maaşları da artırılmalıdır.
Diğer yandan, en düşük emekli maaşı olarak belirlenen 7.500 TL de artan hayat pahalılığı karşısında âdeta sefalet maaşına dönmüştür. 7.500 TL'yle emeklilerimiz nasıl geçinecekler, torunlarına nasıl harçlık verecekler, nasıl hediye alacaklar?
Teşekkür ediyorum Sayın Başkan. (Saadet Partisi ve CHP sıralarından alkışlar)