Konu: | Yeşil Sol Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
Yasama Yılı: | 1 |
Birleşim: | 12 |
Tarih: | 06.07.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYŞE SİBEL YANIKÖMEROĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye, İstanbul Sözleşmesi'ni hazırlayan, sözleşmeye ev sahipliği yapan, herhangi bir çekince koymaksızın imzalayan ve Parlamentosundan geçiren ilk ülkedir. 11 Mayıs 2011 tarihinde imzalanmış ve 2014'te yürürlüğe girmiştir. Kadın cinayetlerinin yoğun olarak yaşandığı 2019, 2020 yıllarında bazı kesimler tarafından sözleşmenin Türk toplumuna, örf ve âdetlerine uygun olmadığı iddiası ortaya atılmış ve sözleşme tartışmaya başlanmıştır. 20 Mart 2021 tarihinde bir gece yarısı Resmî Gazete'de yayımlanan Cumhurbaşkanı kararıyla Türkiye'nin sözleşmeden çıkacağı ilan edilmiştir. Ardından ikinci bir Cumhurbaşkanı kararı yayımlanmış ve yürütmeyi durdurma kararının reddedilmesi sonucu 1 Temmuz 2021 tarihi itibarıyla Türkiye sözleşmeden imzasını çekmiştir.
Tarihsel gelişimi bu şekilde olan İstanbul Sözleşmesi'nden yasal mevzuatımıza tamamen aykırı bir şekilde çıkılmıştır. İstanbul Sözleşmesi temel hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası bir sözleşmedir ve normlar hiyerarşisinde kanunların üstünde yer alır. Bu sebeple, feshi için Parlamento kararı gereken sözleşmeden Cumhurbaşkanı kararıyla çıkılması hukuka aykırıdır.
İstanbul Sözleşmesi, kadına yönelik şiddet konusunda bağlayıcılığa sahip ilk uluslararası sözleşmedir. Sözleşmenin 4 temel ilkesi vardır: Kadına yönelik her türlü şiddetin ve ev içi şiddetin önlenmesi, şiddet mağdurlarının korunması, suçluların kovuşturulması ve cezalandırılması, kadına karşı şiddetle mücadele alanında bütüncül ve etkili politikaların hayata geçirilmesi.
Kadınları yalnızca aile içerisinde konumlandırmak isteyen ve şiddetle baş başa bırakan Hükûmet, İstanbul Sözleşmesi'nden çıkarak bu zihniyetini tüm dünyaya kanıtlamıştır. Kurucumuz Ulu Önder Atatürk, cumhuriyetin ilk yıllarında bir dizi kanunla toplumsal cinsiyet eşitliği ve kadın hakları konusunda Avrupa ülkelerinden önce önemli adımları atmıştır ancak sonrasında yürütülen yanlış politikalar derin bir toplumsal cinsiyet eşitsizliğine sebep olmuştur.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Yanıkömeroğlu, buyurun.
AYŞE SİBEL YANIKÖMEROĞLU (Devamla) - Bunun sonucunda ise kadına yönelik şiddet vakaları artmış hatta önlenemez bir hâl almıştır. En temel insan hakkı olan yaşama hakkı ihlal edilen kadınlara yönelik devletin sorumlulukları vardır. Kadınlara yönelik her türlü şiddeti önlemek, bu konuda etkin politikalar üretmek, devletin kurumları arasında iş birliğini ve koordinasyonu sağlamak, mevcut yasal düzenlemelerin uygulanıp uygulanmadığını denetlemek ve toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlamaktır. Devletin temel görevleri bunlarken ülkemizin Cumhurbaşkanı bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi'nden çıkmıştır. Biz, İYİ PARTİ olarak, her zaman söylediğimiz gibi, kadınların kazanılmış haklarına müdahale edilmesine hiçbir zaman izin vermeyecek, kadına yönelik şiddeti artıracak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Son sözlerinizi alalım.
AYŞE SİBEL YANIKÖMEROĞLU (Devamla) - ...ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğini körükleyecek her eğilimin karşısında olacağız. Bu sebeple İstanbul Sözleşmesi'nin tekrar gündeme alınmasını istiyoruz. "Kadın cinayetleri politiktir, İstanbul Sözleşmesi yaşatır." diyoruz.
Teşekkür ederim Başkanım. (İYİ PARTİ sıralarından alkışlar)