| Konu: | Afyonkarahisar Milletvekili İbrahim Yurdunuseven'in Yeşil Sol Parti grup önerisi üzerinde yaptığı konuşması sırasında ve Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül'ün yaptığı açıklaması sırasında Yeşiller ve Sol Gelecek Partisine sataşması nedeniyle konuşması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 11 |
| Tarih: | 05.07.2023 |
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Erzurum) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu konuyu çok konuştuk, konuşmaya devam edeceğiz çünkü AKP ve MHP bu Kobani protestoları üzerinden bir siyaset yürütüyor, bütün seçim kampanyasını da bunun üzerinden kurdu. Kobani protestoları, IŞİD vahşetine, barbarlığına karşı sivil halkın protestolarıdır.
Dün A Haber'de saatlerce Fransa'daki direnişi öven AKP'lilere sesleniyorum: Bizim kardeşlerimiz, yeğenlerimiz, teyzelerimiz, amcalarımız Kobani'de yanı başımızda katledilirken biz Halkların Demokratik Partisi olarak bu IŞİD vahşetine sessiz mi kalalım? Niye başkaldırı olsun, niye bir ihanet olsun? Sayın Yurdunuseven'e söylüyorum: Asıl ihanet ne, biliyor musunuz? 25 milyon Kürt'ün yaşadığı bir ülkede, vatandaş olduğu bir ülkede IŞİD'e destek verip Kobani'yi orada düşürmeye çalışmaktır, "Kobani düştü, düşecek." diye sevinç çığlıkları atmaktır; ihanet falan değildir. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)
Siz daha rakamları bile bilmiyorsunuz ya! Cumhurbaşkanınız bir gün "52" diyor, bir gün "51" diyor, bir gün "37" diyor, bir gün "36" diyor. İddia ediyorum, Yasin Börü dışında tek bir isim bilmiyorsunuz. Orada 52 yurttaş katledildi, 37'si HDP'nin üye ve yöneticileriydi. Kobani protestolarında ölümlere sebebiyet veren iktidarın provokasyonlarıdır, yanlarında tuttukları partilileri sokaklara paramiliter güçler olarak sürmeleridir, o katilleri yargılamamalarıdır. 14-28 Mayıs gecesi "Demirtaş'a idam sloganları attıran Erdoğan, "Kobani düştü, düşecek." diyen sözlerin de sahibidir aynı zamanda. Siz Kobani protestoları sebebiyle altı yıl üç ay sonra talimatla dava açtıracaksınız, arkadaşlarımız serbest kalmasın diye önce tahrikten dava açtıracaksınız, sonra 36 kere müebbet isteyeceksiniz.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Sayın Beştaş, biliyorsunuz sataşmadan süre uzatılmıyor.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Sadece konuşmayı tamamlayacağım.
BAŞKAN - Ancak 2 arkadaşımız olduğu için bir dakika istisna olarak söz vereceğim, bir dakikadan sonra uzatmayacağım.
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - Siz, daha mahkûmiyet kararı olmadan Demirtaş'ı mahkûm edenler bu ülkeye ihanet ediyor. Bu bir başkaldırı değildi, bu IŞİD çetesine karşı mazlum Kürt halkının yanında durmaktı. Evet, bu meşru bir protestoydu. 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanınız çağrı yaptı, yüzlerce insan öldü. O zaman o başkaldırıda ölenlerin sorumlusu da siz mi oluyorsunuz, neden bunun hesabını vermiyorsunuz?
Ayrıca Sayın Bahçeli'ye ilişkin, şurada sözleri var, 6-8 Ekim olaylarıyla ilgili -Ankara 22'nci, şeyi söylüyor- diyor ki: "Çok kısa sürede bu karar alınmalı, HDP kapısına -yani davayı da söylüyor- mühür vurulmalıdır. Bu parti görünümlü bilmem ne, ne, ne, ne, kapatılmalıdır." Bu açık bir talimat değil midir ya? Bahçeli her gün grup toplantısında yargıya talimat veriyor, Cumhurbaşkanı mahkeme kararı ifade ediyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
MERAL DANIŞ BEŞTAŞ (Devamla) - ...ve mahkemeler bu baskı altında kalıyor ve sonra da hükümler icra ediliyor. (Yeşil Sol Parti sıralarından alkışlar)