GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Çin'in Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de barışçıl gösteri yapan Doğu Türkistanlı soydaşlara kanlı müdahalesinin 14'üncü yıl dönümüne, Antalya'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102'nci yıl dönümüne, PKK'nın sözde Irak istihbarat sorumlusu Celal Kaya'nın etkisiz hâle getirilmesine, LGS tercih döneminin başladığına, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın basın toplantısındaki açıklamasına, TÜİK'in bugün açıkladığı enflasyon rakamlarına, AK PARTİ Grubu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunulan memur maaşlarıyla ilgili kanun teklifine ve AK PARTİ Hükûmetinin yaptığı yanlış politikaların bedelini vatandaşın ödediğine ve ödeyecek olmasına ilişkin açıklaması
Yasama Yılı:1
Birleşim:11
Tarih:05.07.2023

ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Bugün, 5 Temmuz 2023; Doğu Türkistan'ın başkenti Urumçi'de Çin güvenlik güçleri ile silahlı paramilislerin Doğu Türkistanlı soydaşlarımıza, barışçıl gösteri yapan soydaşlarımıza kanlı müdahalesinin 14'üncü yıl dönümü. Ben, bu vesileyle, şehit olan bütün soydaşlarımızı, dindaşlarımızı rahmetle anıyorum. Burada, özellikle Adalet ve Kalkınma Partisinin Doğu Türkistan'daki zulme sessiz kalmasının da anlaşılabilir olmadığını ifade etmek istiyorum. Çünkü sadece bizim açımızdan değil, bütün insanlık açısından büyük bir katliam var orada; bu zulüm de devam ediyor, bu zulme sessiz kalmaması lazım Türkiye'nin. Bizim, İYİ Parti olarak, Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın yanında olduğumuzu bu vesileyle tekrar ifade etmek isterim.

Bugün, Antalya'nın düşman işgalinden kurtuluşunun 102'nci yıl dönümü. Bu vesileyle, ben Antalyalı vatandaşlarımızı tebrik ediyor, muhabbetle selamlıyorum. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, kurtuluş mücadelesinde emeği geçen bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi de rahmetle anıyorum.

Irak'ın kuzeyinde görev yapan diplomatımız Osman Köse'nin şehit edildiği eylemin azmettiricisi olan PKK'nın sözde Irak istihbarat sorumlusu Celal Kaya MİT'in Süleymaniye'de düzenlediği operasyonda etkisiz hâle getirilmiştir. Ben bu vesileyle, Millî İstihbarat Teşkilatımızın bütün çalışanlarını ve operasyonun gerçekleşmesi için yıllarca zor şartlarda mücadele eden kahraman vatan evlatlarını tebrik ediyorum, gözlerinden öpüyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; LGS tercih dönemi başladı, kayıt ücretinin 500 bin liraya kadar çıktığı yabancı özel okullar var. Bu da bize şunu gösteriyor: Tabii, bu okulların en büyük özelliği nedir? Hepimiz biliyoruz ki bu okullara kayıt yaptıran öğrencilerin hem lise seviyesinde hem de üniversiteye geçişte yurt dışındaki okullara geçme imkânı, orada eğitim görme imkânları daha da fazla oluyor. Bu, bize Türkiye'yi terk etmek isteyen gençlerin artık eğitim seviyesinin liseye kadar düştüğünü göstermesi açısından son derece önemlidir. Türkiye genç işsizlikte OECD ülkeleri içerisinde ilk sırada yer almaktadır. Gençlerimizin iş bulamaması ve gelecek kaygısı AK PARTİ Hükûmetinin çözmesi gereken öncü sorunlardan bir tanesidir. Demokrasinin uygulamada dikkate alınmaması, hürriyet ve özgürlük gibi ifadelerin gençler üzerinde sadece lafta kalması beyin göçüne de sebep olmaktadır. Ülkenin yarınları olan gençlerimizin gelecek umutlarını yeniden yeşertmek Hükûmetin sorumluluğu altındadır. Bu sorumluluktan kaçmadan demokrasi, hukuk ve adalet gibi kavramları işler kılmak, gençlerimize "Süfli hevesler peşinde koşuyorlar." gibi kırıcı ifadeler kullanmak yerine onları anlayan bir dil benimsemek gerekliliği mutlaktır.

Dün Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın yapmış olduğu basın toplantısında "İki kardeş ülkenin birbirinden ayrı kalma lüksü yok." ifadelerinden Mısır'la karşılıklı büyükelçi atanacağını öğrenmiş bulunuyoruz. Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden sonra Mısır'la da diplomatik ilişkilerin normalleşmesi sevindiricidir; ben bu anlamda bunu önemli görüyorum. Tabii, bu bize şunu gösteriyor: Türkiye Cumhuriyeti devletinin hariciye politikasının kişisel duygularla ya da "ben yaptım oldu" anlayışıyla yönetilmesini hiçbir zaman biz İYİ Parti olarak tasvip etmedik. Bin yıllık Türk devlet geleneğinde esas olan kural şudur ki dış politikada birinci öncelik millî menfaattir. Kişisel duygularını devlet geleneğinin önüne alan bir anlayış Türkiye'ye on yıl kaybettirmiştir. Geç de olsa dış politikada gelen normalleşme sürecinden memnun olduğumuzu ifade etmek istiyorum.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; biliyorsunuz, bugün Türkiye İstatistik Kurumu yine inanmadığımız enflasyon rakamlarını açıkladı. Buna göre, aylık tüketici enflasyonu 3,92 geldi, üretici enflasyonu 6,50 geldi. Oysa tabii, ENAG'ın enflasyon rakamlarının çok daha yüksek olduğunu biliyoruz, ENAG'ın 8,5 dediği enflasyona TÜİK 3,9 dedi; yıllıkta da ENAG yüzde 109 buldu enflasyonu, TÜİK yüzde 38 buldu. Tabii, bu, devletin kurumlarına karşı olan güveni giderek zedeliyor. Yani şunu vicdanınıza bırakıyorum: Haziran ayında yüzde 35 dolar kur artışının olduğu bir ülkede enflasyon, tüketici enflasyonu nasıl yüzde 3,9 geliyor? Tepeden tırnağa her şeye yüksek oranlarda zam gelirken bu enflasyon rakamının gerçekçi olmadığını zaten anlamak için yani uzman olmaya falan da gerek yok.

Şimdi, tabii, uygulanan, bu Türkiye ekonomi modeli çerçevesinde uygulanan politikalar fakiri daha fakirleştiriyor, özellikle dar ve sabit gelirlileri fakirleştiriyor ama zengini de daha zenginleştiren politikalar olduğunu çok net bir şekilde görüyoruz. Açıklanan her veri de bunu teyit ediyor. Ne var elimizde? En son, en büyük 500 şirketin sıralandığı Fortune Türkiye araştırmasına göre şirketlerin 2022 yılındaki kârı yüzde 245 oranında artmış değerli arkadaşlar. Bu uygulanan ekonomi politikalarının... Tabii, biz firmalarımızın kârlılığının artmasına bir şey demiyoruz. Ancak bu kârlılık firmaların, büyük firmaların, özellikle büyük firmaların kendisini enflasyona karşı koruduğunun, koruyabildiğinin ama dar ve sabit gelirlilerin enflasyona karşı kendisini koruyamadığının en büyük göstergesidir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Tabii, bir tarafta olağanüstü yüksek artış varsa diğer tarafta da bunun düşük olduğunu söylemeye ayrıca gerek yoktur. Dolayısıyla enflasyon mutlak surette düşürülmesi gereken bir şeydir fakat bizim Hükûmetin enflasyonu düşürmek gibi bir derdinin olmadığını net bir şekilde anlıyoruz. Çünkü verilen bir kısım rakamlar var, taahhütler var, bunları enflasyonla, yüksek enflasyonla geri alma peşinde koşan bir anlayışı maalesef fark etmek çok da zor değil.

Bugün kanun teklifi, memur maaşlarıyla ilgili kanun teklifi AK PARTİ Grubu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu. Tabii, bizim buradaki beklentimiz en düşük emekli maaşı kadar bütün memurların maaşlarının artması şeklindeydi. Bu yapılamasa da yine de bir miktar aslında çok da fena olmayan bir artışın yapıldığını belki söyleyebiliriz. Ancak bunun uzun dönemde kamu yönetimine yani yüksek memur maaşları ile en düşük memur maaşları arasındaki makas daralmasının uzun dönemde kamu yönetimi açısından mahzurlu olacağını, insanların kendisini yetiştirmesinin, meslek edinmesinin, o cazibenin ortadan kalkmasının da çok doğru bir şey olmadığını ifade etmek istiyorum.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

ERHAN USTA (Samsun) - Ancak bugünün imkânlarıyla belki bu kadar verebildiniz.

Ancak burada özellikle söylememiz gereken şey emekliler. Şimdi seyyanen artış verilmesi emeklilere bunun yansımayacağı anlamına geliyor. Emeklilerdeki artış yüzde 17,75 olacak. Zaten emeklilerde en düşük emekli maaşı artırılmamıştı, burada çok sıkıntılı bir durum ortaya çıkmıştı. Burada eğer bu yüksek enflasyon varsa değerli arkadaşlar, yani memur maaşlarını, kamu işçisi maaşlarını artırmamızı, daha yüksek artırmamızı gerektiren bir durum varsa bu emekliler açısından da geçerli. Niye emeklilerden bunu kıskanıyoruz, niye emeklilere bunu vermiyoruz, bunu anlamak mümkün değildir. Emeklilerin bugün zaten yüzde 80'i en düşük emekli maaşından maaş alıyorlar. Dolayısıyla emeklilerle ilgili düzenleme yapılması gereği açık bir şekilde ortadadır.

Bugün yine verilen kanun teklifinde acı reçeteyi de görmeye başladık. Akaryakıt zamlarının peşinden sigara ve alkole yüksek oranda bir zam gelecek. Ayrıca motorlu taşıtlar vergisinin de 2023 yılında 2 katına çıkarılması gibi bir durumla karşılaştık. Yani burada herhangi bir istisna tutulmadan...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Son kez uzatıyorum Sayın Usta.

ERHAN USTA (Samsun) -...gariban vatandaşların kullandığı otomobillerde de ek motorlu taşıtlar vergisinin 2 katına çıkarılmasının doğru olmadığını ifade etmek istiyorum. Yani lüks otomobillerde bu yapılabilirdi ancak burada belki belli cinsteki otomobillerin dışarıda olması gerekirdi. Ama bir sıkıntı daha var; buralardan belediyeler verilen paydan istisna tutuldu, buralardan belediyelere pay verilmeyecek. Bütçede sıkıntı varsa belediyelerin bütçelerinde de sıkıntı var. Buradan belediyelere pay verilmemesini de anlamak mümkün değildir.

Yine, AK PARTİ'li yetkililerin yaptığı açıklamalardan maktu vergilerde de yüksek oranda zamlarla karşılaşacağımızı görüyoruz. Dolayısıyla acı reçete yine vatandaşa kesildi. Vatandaş bu acı reçeteyi içmek zorunda kalacak. AK PARTİ Hükûmetinin yaptığı yanlış politikaların bedelini vatandaşımız ödüyor, ödeyecek. Bunu net bir şekilde gördük. Tabii, bunu kabul etmek mümkün değil.

Genel Kurulu saygıyla selamlarım. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)