| Konu: | Sakarya ve Zonguldak'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 102'nci yıl dönümüne, İstanbul Dişhekimleri Odasının Meclis gruplarını ziyaretine ve diş hekimlerinin sorunlarına, SGK ve BAĞ-KUR emeklileri ile Emekli Sandığı emeklileri arasında ciddi bir maaş farkı oluştuğuna ve memur maaş zamlarına ilişkin açıklaması |
| Yasama Yılı: | 1 |
| Birleşim: | 8 |
| Tarih: | 21.06.2023 |
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Bugün, Sakarya ve Zonguldak'ın düşman işgalinden kurtuluşunun 102'nci yıl dönümü. Ben bu vesileyle bütün Sakaryalı ve Zonguldaklı vatandaşlarımızı tebrik ediyor, onları muhabbetle selamlıyorum. Yine bu vesileyle bu toprakları bize vatan yapan bütün şehitlerimizi ve gazilerimizi rahmetle ve minnetle anıyorum.
Değerli arkadaşlar, dün grubumuzu diş hekimleri, İstanbul Dişhekimleri Odası ziyaret etti. Bir kısım sıkıntıları var. Tabii, onları biz daha önceden de, geçen yasama döneminde de dile getirmiştik, onların bir kısmını burada tekrarlamak istiyorum çünkü gerçekten sıkıntıları çok fazla. Birincisi şu: 2022 yılı Ekim ayında bir yönetmelik çıkıyor ve bu diş hekimleri, muayenehanesi olan diş hekimleri için bina güvenliği açısından birtakım zorunluluklar geçiriliyor. Şimdi burada o kadar ileri bir noktaya gidilmiş ki yani "Bize 'Muayenehane açmayın.' anlamına geliyor." diyorlar. Aynı binada yani diş hekimleri için standarda uymayan binada tıp doktoru muayenehane açabiliyor, avukat büro açabiliyor ama diş hekiminin -sanki diş hekimliği onlardan daha farklı bir işmiş gibi- muayenehane açmasına müsaade edilmiyor; bu kabul edilebilecek bir şey değil. Elbette güvenli olsun ama böyle meslek grupları arasında -yani hani birisi çok ağır, makineyle çalışır anlarım ama yani nihayetinde aynı işi yapan insanlar- bu tür farklılaşmanın olmaması lazım. Güvenlik önemlidir; sadece muayenehaneler açısından değil, elbette konutlar açısından da bu güvenlik önemlidir, iş yerleri açısından önemlidir ama burada belli ki kantarın topuzu biraz fazla kaçmış, bu konunun düzeltilmesi lazım.
İkincisi: Yine aslında belki aynı anlayışı devam ettiriyor. Şimdi, bir avukat yanında avukat çalıştırabiliyor -olması gereken de o- efendim bir doktor yani yanında, muayenehanesinde bir başka doktor istihdam edebiliyor ama bir diş hekimi muayenehanesinde bir başka diş hekimini çalıştıramıyor; ancak bir klinik olacaksınız yani daha büyük bir hastane, işletme şeklinde olmanız gerekiyor diye bir zorunluluk var, bunu da anlamak mümkün değil. Bunun geleceği nokta, aslında bu diş hekimliğinde belli zincirlerin yaygınlaşması, işte bireysel muayenehanelerin veya işte daha küçük ölçekli işletmelerin, muayenehanelerin engellenmesi gibi bir anlama gelir. Bakın, burada, ben kendi çocuklarımdan biliyorum, mesela bir kliniğe gidiyorsunuz, oradaki diş hekimi bir sene sonra değişiyor, hâlbuki diş tedavisi uzun bir dönem sürüyor, diş doktorunuz değişmiş oluyor. Hâlbuki ben bir klinikten ziyade bildiğim bir isme gitmiş olsam tedavide de devamlılık olacak. Özlem Hanım, bu konuları dikkatinize sunmak istiyorum, hakikaten önemli konular, arkadaşlardan dinleyince çok hak verdik.
Şimdi, başka bir sürü sorun daha var ama bir tanesi daha önemli; bu, aslında sadece diş hekimlerinin değil, diğer meslek gruplarının da sorunu. Bu SGK ve BAĞ-KUR emeklileri ile Emekli Sandığı emeklileri arasında ciddi bir aylık farkı, maaş farkı oluşmaya başladı arkadaşlar. Bu, çok kabul edilebilecek bir şey değil, bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Yani yüksekten prim yatırmış olsa da bu farklılık var yani 2 katına, 3 katına kadar çıkıyor Emekli Sandığında olduğun zaman. Hâlbuki bunun engellenmesi lazım.
Daha tuhaf bir şeyi söyleyeyim, spesifik bir olay, ben SGK Başkanını da aradım, bunu onunla da görüştüm Sayın Başkanım: Şimdi, bir tıp doktoru düşünün, doçent olmuş bir tıp doktoru arkadaşımız, 2016 yılında hem prim gün sayısı açısından hem de yaş açısından emeklilik hakkını almış. O gün emekli olup ondan sonra özel muayenehaneye geçmiş olsaydı aslında hiçbir sorun yoktu ama onu yapmamış, emekli olmadan daha sonradan da 4/A kapsamında bir özel muayenehaneye geçiyor ve orada çalışmaya devam ediyor. O güne göre yedi yıl daha fazla çalışıyor. Şimdi, mevzuatta bir şey var ya, son yedi yılda üç buçuk yılı neredeyse oradan emekli oluyorsun diye yani şimdi, hani hiç emeklilik hakkını almamış olan için bu uygulamayı anlayabiliriz ama yaş olarak ve prim olarak emeklilik hakkını elde etmiş bir kişiye siz yedi yıl daha fazla çalıştınız, yedi yıl daha fazla prim yatırdınız diye 26 bin lira emekli maaşı yerine 14 bin lira emekli maaşı vermek akla mantığa aykırı bir şey; bu, olsa olsa bizim memlekette olur. Bunların düzeltilmesi lazım değerli arkadaşlar. Biz sosyal güvenlik primlerinin artmasını istiyorsak, bakın, emeklilik hakkını her hâliyle kazanmış, o gün dilekçesini verse emekli olacak birisinden konuşuyorum, hani geriye doğru bir işlem falan değil ama bu yedi yıl daha çalışıyor, ondan sonra diyorsun ki: "Sen 26 bin lira emekli maaşı değil, 14 bin lira emekli maaşı alıyorsun ya!" Böyle bir saçmalık olamaz, bunların düzeltilmesi lazım. Tabii, bunun için kanun gerekiyor ama tabii, bizim getirdiğimiz kanunların bir anlamı olmadığı için AK PARTİ grubunu bu anlamda vazifeye davet ediyoruz.
Şimdi, bu memur maaşları meselesi konuşuluyor, gündemde memur maaşları var. Sayın Cumhurbaşkanı seçim öncesinde en düşük memur maaşının 22 bin lira olacağını ilan etti, güzel, biz de memnuniyetle karşıladık bunu, burası yaklaşık yüzde 85'lik bir artışa denk geliyordu. Sayın Cumhurbaşkanı söylemedi ama iktidara yakın sendikalar bunun bütün memurlara da yansıtılacağını söyledi, açın sayfalarına bakın bunlarla ilgili ve millet buna inandı ve bunun da seçimde AK PARTİ Grubu için veya Cumhur İttifakı için bir getirisi oldu. Şimdi, öyle anlaşılıyor ki bu çalışma elimize bir türlü gelmedi. Ya, ne çalışılıyor, bir ay önce bunun sözü verilmiş.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Evet, Sayın Usta, bir dakika ilave ediyorum.
Toparlayın lütfen.
ERHAN USTA (Samsun) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, bu kadar ne çalışılıyor, bunu anlamak mümkün değil. Yani bunun çalışılmış olması lazımdı, bunun hesabının kitabının yapılmış olması lazımdı. Devlette devamlılık esastır, önceki Maliye Bakanı "Tamam." dedi acaba şimdiki Maliye Bakanı zorluk mu çıkarıyor, ne oluyor, bunu bilmiyoruz ama emekliler de -tabii, memurlar ve aslında emekli maaşları da buna endeksli bir şekilde- alacağı aylıkların ne olacağını bir an evvel bilmek istiyorlar. Bizim beklentimiz şudur: Sizin adınıza sizin taraftarınız olan sendikaların verdiği bu yüzde 85,7'lik artışın bütün memurlara yansıtılmasıdır, siz çünkü bunun üzerinden seçim aldınız, bunun yapılması lazım. Öyle anlaşılıyor ki Sayın Şimşek bunu, bu bütçeyi kısmaya çalışıyor ama burada memur, işçi üzerinden rekabet olmaz. Yani rekabet gücünü memur, işçi üzerinden veya maliye politikasını memur, işçi üzerinden... Zaten yoksulluk sınırının altında ücret alanlar, maaş alanlar üzerinden bir maliye politikası, acı reçete uygulanmasına karşı olduğumuzu ifade ediyor, Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.