GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: ON ÜÇ İLDE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ VE YİRMİ ALTI İLÇE KURULMASI İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA
Yasama Yılı:3
Birleşim:78
Tarih:14.03.2013

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Mardin) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sorulara cevap vereceğim. Öncelikle, şahsıma gösterdiğiniz itimat ve iltifat için çok teşekkür ederim. İnşallah, bu görevi sizlerle beraber en iyi şekilde yerine getirmenin gayreti içerisinde olacağız.

Sayın milletvekillerimizin sorularıyla ilgili şu anda verebileceğimiz cevapları arz ediyorum. "Nüfusu düşerse ne olacak?" dedi Sayın Erdoğan. Bu kanunun yürürlük tarihi itibarıyla öngörülen nüfuslar esastır. 2011 yılı sonu itibarıyla esas olan sayılar önceki 6360'ta esas alınmıştır. Ordu ili için de 770 bin küsur sayısının esas alındığı sayım burada geçerli olacaktır. Onun için, bir değişiklik söz konusu değildir.

Özellikle sayın milletvekillerimizin dün kaçırılan kamu görevlilerinin Türkiye'ye dönüşüyle ilgili sorularına da müşterek bir cevap vermek istiyorum:

Türkiye Cumhuriyeti Hükûmeti tarafından, kaçırılan kamu görevlilerini teslim almak üzere herhangi bir heyetin teşkili söz konusu değildir. Bir siyasi partimize mensup 3 sayın milletvekilinin, bir vakfın ve bir sivil toplum örgütünün yetkilileri bu konuda kendileri inisiyatif kullanarak bu dönüşlerindeki sürece yardımcı olmaya çalışmışlardır. Devletin böyle bir resmî heyet teşkili söz konusu değildir.

Yurda girişleri de bir teslim tesellüm şeklinde değil Sayın Uzunırmak, yurda giriş yapma işlemleri şeklinde gerçekleşmiştir. Elbette ki beraberlerinde seyahatlerini sağlayacak belge olmadığı için, orada girişte, bir İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısını bizzat görevlendirerek -Cuma gününden beri o bölgede- Şırnak Vali Vekili, Habur Mülki İdare Amiri, Silopi Kaymakamı, o kapıdaki yetkili emniyet, jandarma, Türk Silahlı Kuvvetleri yetkilileri, sağlık görevlileri ve tabii ki yetkili cumhuriyet savcısı ve askerî savcının da bulunduğu bir heyet bu giriş işlemleriyle ilgili bütün süreci takip etmişlerdir.

Ama şunu ifade ediyorum: Kaçırılan kamu görevlilerinin yurda dönmeleri ne kadar insaniyse, yurda dönmeleri için harcanan çabalar ne kadar insaniyse, yurt içinde kaçırılmış olmaları da o kadar hak ihlalidir, insani değildir, suçtur, özgürlük kısıtlamasıdır ve bir terör eylemidir. Bunu da burada özellikle belirtmek isterim.

Ancak, bundan sonra terör eylemlerinin sonlandırılması, silahların bırakılması, silahlı mücadeleden vazgeçilmesi konusunda sağlanacak katkıların çözüm sürecinde daha etkili olacağı konusunu da burada özellikle belirtmek istiyorum. Çözüm sürecinin başarıya ulaşması bütün memleketimiz için önemli olan bir konudur. Millî birlik ve kardeşlik projesi içerisinde herkesi kucaklayacak bir yaklaşımla bu konu ele alınmalıdır ve her zaman da ifade ettik, herkes bu süreçte eylemleriyle ve söylemleriyle bir sorumluluk sergilemek durumundadırlar. Bunu yüce Meclisin bilgilerine sunuyorum.

Şimdi, nüfusu 2 binin altına düşen belediyeleri Sayın Reşat Doğru Milletvekilimiz ifade ettiler. Tabii, gene aynı konu geçerli. Burada nüfusu 2 binin altında olanlarla sonradan bu kapsama düşenler oldu, nüfusu 2 binin üzerine çıkanlar da oldu ama bir kere artık bu Kanun'un yürürlük tarihi itibarıyla TÜİK'in sene sonunda resmî olarak açıkladığı istatistikler esas alınıyor ve yargıya gidişte de bu nüfus esas alınıyor. Burada başka bir ölçü bulmak değil, bulacağınız her çözüm beraberinde benzer başka tenkitleri de taşıyacaktır. Onun için kanun yapıcı yüce Genel Kurul böyle bir tercihte bulunmuştur. Tabii, kapatılan belediyelerin birleşme yoluyla katılmaları mümkündür ancak bu kanun çıkmazdan önceki birleşmelerdeki nüfusu 6360 sayılı Kanun esas aldı. Bundan sonraki birleşmeler bir beldeye bir mahalle olarak ancak birleşilmesine cevaz vermektedir. Bunu da Kanun bu şekilde düzenlemiştir. Yeni bir kanun ancak bu konuda düzenlenirse çare bulunabilecektir.

Sayın Erdem'in sulama birlikleriyle ilgili sorusu? Evet, konu açıkta kalmıştır ama sulama birlikleri bir mahallî idareler birliği değildir. Ben o nedenle?

ENVER ERDEM (Elâzığ) - Sayın Bakan, 400 kişiyi ilgilendiriyor bu.

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Mardin) - Çok doğru söylüyorsunuz. Bu 400 kişinin sorunlarının giderilmesi için bir çalışma içinde olacağız ama 6360 sayılı Kanun'un çerçevesindeki bir mesele değildir, bir mahallî idareler birliği değildir ama sulama birlikleriyle ilgili bu hem İş Kanunu dolayısıyla bir de "Başka yerlere aktarılabilir mi?" konusundaki çalışmayı Bakanlık olarak yapıp, insani bir görev olarak, buradaki insanların açıkta kalmaması bakımından bir çözüm bulmak için elimizden gelen gayreti sarf edeceğiz. Bunu burada ifade etmek istiyorum.

Sayın Öner, Yalvaç Tokmacık kasabasıyla ilgili konuyu araştıracağım. Oradaki spesifik bir konudur ama zatıalinize bu konuda bilgi vereceğim. Eğer yanlış uygulanmış bir para cezası varsa yetkililerin konuyu yeniden incelemesi, varsa itiraz yollarının hemen idarenin de yardımıyla gündeme getirilmesi konusunu gündeme getireceğim.

ALİ HAYDAR ÖNER (Isparta) - Teşekkürler Sayın Bakan.

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Mardin) - Sayın Acar, ifade ettiğiniz tereddütleri tabii saygıyla karşılıyorum. Gerek İçişleri Komisyonunda gerek Genel Kurul görüşmelerinde bu konu gündeme getirildi. Cumhuriyet Halk Partisinin bu konuda Anayasa Mahkemesine vaki bir müracaatı da var, 27 Martta bir sözlü savunma da yapılacak. Tabii, yüce heyetin kararıdır, bir kanundur, siyasi irade böyle tecelli etmiştir. Eğer Anayasa'ya bir aykırılık söz konusuysa elbette ki anayasa yargısı bu konuda nihai kararı verecektir.

Elbette ki özel idarelerin kaldırılmasından sonraki durumu kanun belli konularda tolere etmeye çalıştı, ancak bu arada kalan eksiklikler varsa önümüzdeki süreçte torba kanunla bu tereddütler giderilebilir. Biz de İçişleri Komisyonunda bunu belirttik ama kanunun bir kod kanun olması meselesi yüzünden Genel Kurulda ilaveler yapılamadı ama grubumuz da bu konuyla ilgili çalışıyor. Eğer uygulamadaki tereddütleri karşılayacak konular olursa onları da torba kanunda yerine getirmeye çalışacağız.

Sayın Akar, bu dershanelerle ilgili konuyu -tabii ben valilik yaptığım için- uygulamayı şöyle biliyorum: Dershaneler millî eğitim müdürlüklerinin denetiminde. Orada çalıştırılacak olan yöneticilerin atamaları elbette ki millî eğitim müdürlüğü ve valiliğin onayına tabi. Buradaki form 1 ve form 2 bir rutin işlem gibi olur ama olaya polisin müdahalesi ne denlidir, o hangi amacı taşımaktadır, onu da inceleteceğim.

Hangi il için söylemiştiniz?

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Kocaeli Gölcük ilçesi.

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Mardin) - Kocaeli ili bazında konuyu inceleteceğim ve size bilgi vereceğim. Ama, buradaki çocukların eğitimine yönelik bir konuda devletin elbette ki denetiminin mutlaka olması, buradaki yöneticilerin kimlikleri, yetenekleri ve diğer, kanun ve yönetmeliklerin bu görevleri yapacak kişiler için aradığı özelliklerin takibi normaldir ama bunun ötesindeki bir takibi bizim de kabullenmemiz mümkün değildir.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Onları gördüm, bir resmiyeti yok.

İÇİŞLERİ BAKANI MUAMMER GÜLER (Mardin) - Özel hayatı ilgilendiren veya kişi haklarını ihlal eden herhangi bir uygulama varsa bunun da önüne geçeriz. Bu konuda da size bilgi vereceğim.

Sayın Başkanım, kanunun tekrar hayırlı olmasını diliyor, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.