GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:85
Tarih:05.04.2023

İYİ PARTİ GRUBU ADINA FAHRETTİN YOKUŞ (Konya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubumuz adına verilmiş olan öneri üzerinde söz almış bulunmaktayım. Hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Bugün Doğu Türkistan'da Barın katliamının yıl dönümü. Bu katliamda şehit olan Müslüman din kardeşlerimizi bir kez daha rahmet ve minnetle anıyorum. Doğu Türkistan'daki Çin zulmünü bir kez daha buradan kınıyorum.

Bugün Avukatlar Günü, avukat kardeşlerimizin, hukukçularımızın gününü kutluyorum. Aslında bu gün kutlanmaz ama inşallah 15 Mayıstan itibaren herkes kutlayacak; hukuku kutlayacak, bağımsızlığı kutlayacak, özgürlüğü kutlayacak. O günler yakın, ümitle bekliyoruz.

Değerli milletvekilleri, Türkiye, sahip olduğu yeryüzü ve iklimsel yapısı gereği doğal afetlerle sıklıkla karşı karşıya kalan bir ülkedir. Su baskınları, sel, çığ, heyelan, yangın ve en önemlisi de deprem ülkesiyiz. Ülkemizde, ortalama olarak her yıl 5 ila 6 büyüklüğü arasında en az bir deprem yaşanmaktadır; bazen bu, 7'lerin üstüne de çıkabilmektedir geçtiğimiz aylarda yaşadığımız gibi. Yaşanan depremlerle ülkemiz insan kaybı açısında dünyada maalesef 3'üncü, etkilenen insan sayısı açısından ise 8'inci sıradadır. 1999 depreminde yaşadığımız büyük felaketten sonra 57'nci Hükûmet tedbirler almaya çalışmış, demiş ki: "Ulusal Deprem Konseyini kuralım, bağımsız bir kurul olsun. Bu kurul bilim adamlarından oluşsun ve bu bilim adamları zaman zaman açıklamalar yapsın, araştırmalar yapsın; bunları da kamuoyuna duyursun. Siyasi iktidarlar da buradan kendilerine pay alsın." fakat bu kurul 6 Ocak 2007 yılında AK PARTİ iktidarı tarafından Sayın Tayyip Erdoğan'ın bir kararıyla kaldırılmış, iptal edilmiş, lağvedilmiş. Ya, niye lağvettiniz? Çünkü bu bağımsız kurul doğruları söylüyor. Ne diyor bu kurul? "Deprem kuşağına bina yapmayın." diyor. Ne diyor bu kurul? "Tarım arazilerine -bilimle konuşuyor çünkü- bina yapmayın." diyor. Bu kurul ne diyor? "Denetimi sıkı yapın, keyfekeder bina yapımını önleyin." diyor. Başka ne diyor? "Denetleyin." diyor, "Denetleyin." Ama bütün bunları göz ardı etmek, rant peşinde koşmak siyasi iktidarın öteden beri, yirmi bir yıldır yaptığı tek şey.

Sadece bununla kalsa iyi. Hatırlayınız, "AFAD" diye bir kurumumuz var. Biz bu kurumumuzun bütçesini en son 4 milyon eksiltmişiz. Türkiye'nin bütçesi bir yıl içinde neredeyse yüzde 100 büyümüş ama "AFAD'ın bütçesi, bu para demek ki fazla geliyor; ne yapalım? Yüzde 33 oranında düşürelim." demişsiniz. Niye düşürdünüz? Ya, burası deprem ülkesi, her yanımız felaketlerle dolu. E, şimdi ne oldu? Ve bizim AFAD depremin altında kaldı sayenizde.

Şimdi, ben buradan daha önce de söyledim: Bu yaptıklarınızdan dolayı hiç mi vicdan azabı çekmiyorsunuz? Çekmiyorsunuz çünkü "Kader planı." diyerek, kadere sığınarak kendinizi kurtarıyorsunuz. Belki bugün, burada kurtarabilirsiniz ama Hakk'ın huzurunda kurtulmanız vallahi çok zor; ben size söyleyeyim.

Bakın, yine bu AFAD'la ilgili... Bir bakanımız var, İçişleri Bakanı, diyor ki: "Bizim hazırlığımız İstanbul depremineydi yahu, Allah Allah! Allah Maraş'tan verdi bize bunu." Yahu, dünyanın neresinde olursa olsun, heleki çağdaş toplumlarda, Batı toplumlarında böyle söyleyen bir bakan bir gün orada oturamaz ama sizin her bakanınızın yani hepsinin maalesef bu tip sözleri sizi hiç acıtmıyor, sizi hiç üzmüyor, size hiç dokunmuyor. Aynı şahıs, öyle bir şahıs ki AFAD'ı AK PARTİ'nin arka bahçesine çevirmiş, Bakanlığı çevirdiği gibi. Ha, buna da şaşırmıyoruz. Niye şaşırmıyoruz? E, yirmi bir yıllık AK PARTİ iktidarının tek özelliği, en önemli özelliği bu; devleti ele geçirmek, kamu kurumlarını ele geçirmek.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurunuz efendim.

FAHRETTİN YOKUŞ (Devamla) - Teşekkür ederim.

E, bunu da başardınız. Bakın, 2021 yılında Berlin merkezli Bilim ve Politika Vakfının Türkiye'deki başkanlık sistemiyle ilgili yaptığı araştırmada şöyle deniliyor: "Türkiye'de bürokrasiyi nitelik yani liyakat değil, tarikat ve AKP üyeliği şekillendiriyor." Buna itiraz edecek bir Allah'ın kulu bu ülkede çıkamaz, zaten yirmi bir yıldır bunu yaptınız. Yabancılar da görüyor bu yaptıklarınızı ama siz liyakatsizliğe devam ediyorsunuz, Allah'tan da korkmuyorsunuz. Dinimiz emrediyor, Peygamber'imiz emrediyor "İşi ehline veriniz." diyor Yüce Peygamber. "Ehline verilmezse ne olur?" diyor, "Kıyameti bekleyin." diyor. İşte, kıyamet oldunuz; Maraş'ta, Hatay'da, Adıyaman'da Türk milletinin kıyameti oldunuz, yazıklar olsun size. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)