| Konu: | İYİ Parti Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 80 |
| Tarih: | 28.03.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYLİN CESUR (Isparta) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Kahramanmaraş merkezli depremlerde, daha önce depreme dayanıksız olduğu açıkça tespit edilen Hatay Devlet Hastanesi, Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ek Binası ve İskenderun Devlet Hastanesi yıkılarak çok sayıda vatandaşımızın can kaybına neden oldu. Yaşanan deprem ihmallerle bir felakete dönüştü.
Evet, soruyoruz: İdarecilere defalarca uyarı gelmesine rağmen, AFAD'ın düzenli toplantılarında ne görüşüldü ve hangi sebeple önlem alınmadı? Bu ihmalin sorumluları neden hâlâ görevdeler? Bunu da sürekli dile getirmeye devam edeceğim, daha geçen hafta da bir önergem vardı bu konuda, biliyorsunuz, reddettiniz; iktidar ve ortağı tarafından reddedildi.
Şimdi, ben tekrar soruyorum: Deprem için gerekli önlemleri alma, raporları sümen altı et, sonra yağ gibi otur o koltuklarda. Ya, insanda biraz sıkılma olur arkadaş, hani, biraz sıkılma olur, canlar gitti, binlerce canımıza mal oldu. İddialar var, 2010 yılında, fay hatları üzerinde Hatay Devlet Hastanesinin yapılmasına izin verilmiş; yetmemiş "çürük" denilmiş, çalışmaya devam edilmiş. "Hatay Devlet Hastanesi Projesi fay hattı üzerinde." diye sivil toplum örgütleri birçok kez uyarmış, görmezden gelinmiş. Hastane daha açılmadan Bağımsız Kamu Görevlileri Sendikaları Konfederasyonu, 25 Ekim 2011'de, bu projenin fay hattının göbeğinde olduğunu gündeme getirmiş, depremde hastanenin şifa mı yoksa felaket mi dağıtacağı da sorulmuş. Bu Konfederasyonun Hatay İl Başkanı projenin savaş kadar felaket ve can kaybı oluşturacağını da dile getirmiş. Yine bir iddia, Türk ve Japon üniversitelerinin hastane yapılacak yere ilişkin deprem riski ve zemin etüdü raporu dönemin valisine aktarılmış ancak vali müdahale etmemiş. Hastane ek binasının güçlendirme projelerinin hazırlığı için Hatay İl Özel İdaresi tarafından 2011'de ihale yapılmış, bu güçlendirme bugüne kadar bir türlü gerçekleştirilmemiş. Hastane Başhekimi İl Sağlık Müdürüne 5 kez resmî yazı yazmış, sonuç alamamış. İddiaya göre, İl Sağlık Müdürü de bu duruma "Tepki çeker, burada esnaf var, siyasetçiler var, kapatırsak sıkıntı olur." demiş ve felaket bağıra bağıra gelmiş. 2 binada 152'den fazla sağlık çalışanı ve hasta can verdi, sorumlu Vali ve İl Sağlık Müdürü ne yaptılar biliyor musunuz, ne yaptılar? Onlar siyasete atılmaya karar verdiler ve milletvekili aday adayı oldular.
Bir de İskenderun Devlet Hastanesi A Bloku var, 2012'deki depreme dayanıksız raporuna rağmen çalıştırılmış. Hatay İskenderun İnşaat Mühendisleri Odası temsilci yardımcısı depreme dayanıksız raporunu bizzat kendisinin verdiğini de açıkladı. Yüzde 100 yıkılabilir raporuna rağmen bu hastane o günden bugüne çalıştırılmış ve en az 70 vatandaşımıza mezar oldu. Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesi şehirdeki en yeni sağlık kuruluşu ve ana binası ağır hasarlı olan bu hastanenin iki fayın ortasında ve göl havzasında inşa edilmesine sendikalar karşı çıkmış. Su baskını riski nedeniyle projenin eksi 2'nci katı iptal edilmiş, su baskınlarında enerji kesintileri yaşanması nedeniyle bu suyu boşaltmak için dalgıç pompası yerleştirilmiş, bu pompa da elektrik olduğu için kullanılamamış. Hatay İl Sağlık Müdürlüğü, TOKİ ve Sağlık Bakanlığına 2019'da bir resmî yazı yazmış ve hattın riskli olduğunu belirtmiş ama hiç önlem alınmamış. Depremde elektrik kesilmiş, elektrik kesintisi ile jeneratörün devreye girmemesi ve oksijen sisteminin de çalıştırılamaması nedeniyle hasta yatağında yardıma ve bakıma muhtaç onlarca hasta, en az 80 hasta ağır ihmallerle can verdi. Hatay'da depremde hiçbir devlet hastanesi hizmet veremediği için, bütün bu ihmallerle ilk müdahale yapılamadığı için birçok vatandaşımız hayatını kaybetti. Neden afetti ve ihmallerle felaket oldu, şimdi anlıyor musunuz? Değerli arkadaşlar, tek tek tek saydım size. Neden ihmal ettiniz, neyi ihmal ettiniz? Kimin ihmali bu? Kim Hükûmetse onun ihmali değerli arkadaşlar, hiç hiç öyle kaçmayın. Sebebi ne bu ihmallerin? Depremden sonra yaralarımız hâlâ tazeyken, üzerine sel felaketi yaşanmışken, bu ülkenin Tarım ve Orman Bakanı çıktı "15 canımızı aldı sel ama toprak da suya kavuştu." dedi. İşte bu anlayıştır bu ihmallerin nedeni ve ardından "Selde belediye olarak sorumluluğumuz yok." diyen Şanlıurfa Belediye Başkanının anlayışıdır işte bu ihmallerin sorumluluğu ve kendi dükkânlarına çevirdikleri Kızılayın çadır stoklayıp tüccarlığa soyunduğu rezalete rağmen hâlâ susanların vicdanlarındaki boşluk ve anlayıştır bunun sorumluluğu.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
AYLİN CESUR (Devamla) - İşte, Hatay'da yıkılan ek hizmet binası enkazında yoğun bakım hemşiresi Asiye Gül'ü kaybeden ve hastanenin yapımından sorumlu kişiler hakkında suç duyurusunda bulunan BİRLİK SAĞLIK SEN Hatay Temsilcisi, 2 çocuk babası Abdullah Gül, eşinin kaybını da bütün bunları da İYİ Parti grup toplantısına geçen hafta katıldı ve anlattı. Onun sözleriyle size aktarıyorum: "Deprem çok canımızı aldı. Çürük binalar on binlerce insanımıza mezar oldu. Oysa tam yirmi bir seneleri vardı, çürük binaları yıkıp yeniden yapacak tam yirmi bir seneleri vardı; eski inşaatları güçlendirecek tam yirmi bir seneleri vardı ama yapmadılar. Şimdi 'Bir yılda tüm depremzedelere konutlarını teslim edeceğiz.' diyenler madem bir yılda yapabiliyorlardı, yirmi bir yıldır neden yapmadılar, neden yapmadılar? Madem bir günde kamu kuruluşlarından 90 milyar lira para toplanabiliyordu, yirmi bir yıldır neden toplamadınız?" diye sordu Abdullah Gül kardeşim.
Yirmi bir yıldır milletten aldıklarını millete vermeyenlere sesleniyorum ben de...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AYLİN CESUR (Devamla) - Abdullah kardeşim gibi ben de sesleniyorum: Gelin, önergemizi kabul edin.
BAŞKAN - Teşekkür ediyoruz Sayın Cesur.
AYLİN CESUR (Devamla) - Biz Millet ittifakı olarak gelip yapacağız ama siz bu utançla yıllarca anılacaksınız.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum.