GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:76
Tarih:21.03.2023

HASAN SUBAŞI (Antalya) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.

422 sıra sayılı Kanun Teklifi'nin -Orman Kanunu ve bazı kanunlarda değişiklik öngören- 8'inci maddesi hakkında partim adına konuşmak için söz aldım.

Bu kanun teklifinde yine orman varlığımızı korumaya dönük bir tek hükme rastlamak mümkün değildir. Biz ilimiz Antalya'da, geçtiğimiz yıl yaşadığımız orman yangınları nedeniyle Gündoğmuş, Manavgat ve Alanya'da neredeyse varlığımızın yüzde 48'ini kaybetmiş bulunuyoruz. İhmaller nedeniyle yeterli donanımın olmaması, helikopter ve uçağımızın olmaması nedeniyle yangınları söndürmek için gerekli önlemler maalesef alınamamıştı.

İlimiz Antalya'da ormanlarımızda serbestçe faaliyet gösteren maden ocakları ve taş ocakları yüzünden yine orman varlığımızın önemli bir bölümünü kaybediyoruz. Bu fotoğrafta da görüldüğü gibi, güzel bir orman tepesinde 20'ye yakın taş ocağı neredeyse orman varlığının yarısını kaplamış ve gerçekten bunları rehabilite etmek de son derece zorlaşmıştır. Bir de böyle önemli bir tahribat yaşamaktayız.

Orman varlığımızı tahrip ederken sıra yine ormanlarımızın içinde çok değerli koylarımızda; hatta antik kentlerimizde de otel yapılmak istenmiş ve halkın tepkileri nedeniyle geri adım atmışlarsa da yine bu antik kentimizde, dünya güzeli, dünya mirası, üç bin yıllık Phaselis Antik Kenti'nde, birinci derece doğal sit alanında "kıyı yolu düzenlemesi" adı altında, Koruma Kurulundan alınmış izin nedeniyle 85 bin metrekarelik tesisin yapımına başlanmıştır. Bunlar da bu antik kentte, Phaselis koylarında, alanında yapılmakta olan tesisler; bunlar birinci derece koruma alanında ve maalesef, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'nun 65'inci maddesinin amir hükmüne rağmen -fiziki müdahale bile iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasını öngörürken- bu inşaata, bu tesislere 30 Ocak 2023 tarihinde alelacele yapılmış bir ihaleyle başlamıştır. Mühendis ve Mimar Odaları gerekli davayı açmış ve halkın duyarlılığıyla, bu konuda başlayan tepkilerle Antalya bundan haberdar olmuştur ama inşaatlar da hâlen, böyle bir yasa hükmüne rağmen devam etmektedir. Tabii, bu inşaatlar yapılırken antik kentin kalıntıları büyük ölçüde zarar görmekte, yine "caretta"ların yuvaları da önemli ölçüde zarar görmektedir.

Biz, Hükûmetin, iktidarın, tarıma, hayvancılığa önem vermediğini biliyoruz. Bugün artık insanlarımız ekmek kuyruklarındadır, tarım ve hayvancılık da artık yok sayılmaktadır, yine ormanlarımıza da değer verilmediği aşikârdır. Onun için, iktidar, 2018 yılında, önem vermediği iki konuyu, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Orman Bakanlığını birleştirmiş, Tarım ve Orman Bakanlığı hâline getirmiş ve "İki yarımdan bir bütün elde edelim." mantığını gütmüştür. Oysa bizim hem orman varlığımız hem de arazi varlığımız bu vatan parçasının en önemli değerleridir.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

HASAN SUBAŞI (Devamla) - Bu çok değerli arazi varlığımıza ve orman varlığımıza gerekli özeni göstermek zorundayız ama bu Phaselis Antik Kenti'ni de Antalya olarak korumakta kararlıyız. Ben, buradan, Phaselis'ten elinizi çekin diyorum.

Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.