| Konu: | Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 76 |
| Tarih: | 21.03.2023 |
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Sözlerime başlamadan önce Türk dünyasının Nevruz Bayramı'nı tebrik ediyorum.
Tabii, özellikle son dönemlerde depremle beraber kentsel dönüşümün ne manaya geldiğini üç aşağı beş yukarı hepimiz biliyoruz. Ben bununla ilgili özellikle Samsunlu hemşehrimiz Köksal Solmaz'ın önemli bir problemini bu kürsüden paylaşmak istiyorum.
Özellikle Samsun'un Tekkeköy ilçesinde park ve yol yapımıyla ilgili hemşehrilerimizin 11 daire ve 8 iş yerine toplam 2,5 milyon lira Büyükşehir Belediyesi değer biçiyor. Arkadaşlarımızın, sakinlerin mahkeme dâhil, belediyeler dâhil, Büyükşehir Belediyesi dâhil başvurmadığı hiçbir yer yok. Yani bugün siz de takdir edersiniz ki 8 daire, 2 tane dükkânın 2,5 milyon etmesi mümkün değil. Bugün TOKİ'nin rakamlarıyla bile 1,5 milyonun altında bir ev yapılamaz iken hemşehrimizin bu mağduriyetine bir çözüm bulunacağına ümit ediyorum. O duygu ve düşüncelerini her mekânda gündeme getirdi ama ben de ona söz vermiştim, Köksal Solmaz ve Büyük ailesinin sesini de buradan, Meclis kürsüsünden duyurmuş oluyoruz.
Kanuna gelince, 422 sıra sayılı Kanun'un 4'üncü maddesinde üretici ve üreticilere yapılacak bitkisel üretimle ilgili destekleme ödemeleri ile Çiftçi Kayıt Sistemi'nin esas alınması... Bütün muhalefet milletvekillerinin her seferinde buraya çıkıp söylediği bir şey var: "Her sene gayrisafi millî hasıladan doğan yüzde 1'lik payı siz çiftçiye ödeyin, çiftçi sizden başka bir şey istemiyor." diye diye dilimizde tüy bitti. 2022 yılı rakamlarına baktığınız zaman 905 milyar lira. Bunun yüzde 1'i ne yapar? 9 milyar lira. 20 lira olsa düz hesap, 180 milyar yani yaklaşık 160 milyar 2022'yle ilgili çiftçiye destek ödemesi yapılması lazım. Peki, ödenen rakam ne kadar? Bize intikal eden rakam 29 milyar. Biz bir taraftan Türkiye'deki ekilebilir alanların azlığını, çiftçi yaş ortalamasının yüksekliğini, aynı şekilde tarımsal arazilerin her geçen gün konut alanına dönüştürüldüğünü ifade ederken tabii ki siz bu desteklemeleri yapmazsanız otomatikman üretici sayısı da azalıyor, ekilebilir alanlar da maalesef her geçen gün azalıyor. Biz burada... Her seferinde tersten gidiyorsunuz, soğan depolarını basıyorsunuz, marketleri basıyorsunuz; hâlbuki bunun yerine işin kaynağına inip üreticiyi destekleseniz, üretimdeki girdileri destekleseniz, mazotu destekleseniz, gübreyi destekleseniz, burada kanun maddesinde işte "üretim planlaması" dedik, bu planlamayı yapıp üreticinin hangi fiyata üretip hangi fiyata satabileceğini daha işin başından belirleseniz inanın Türkiye'de dağ taş her yer ekilir, biz de bugün bu sorunları yaşamamış oluruz. Hâlâ, işte, dünyanın bilmem neresinden et gelecek, işte, neresinden, Afrika'dan ithal bilmem ne gelecek... Hakikaten bunları söylemekten, bunları burada ifade etmekten usandık, bıktık, yorulduk ama sizin de çok fazla yapacağınız bir şeyin olmadığını zaten hepimiz ifade ediyoruz, görüyoruz. Özellikle bu küçük işletmeler yani evinde kendi tarlasını ekip, kendi hayvanını besleyip, kendi ihtiyaçlarını karşılayacak ortamı bile bugün köylülerimiz maalesef gerçekleştiremiyor. Siz köylüyü tüketici hâline getirdiniz; ne alıyorsa o da şehirdeki emekliler gibi şehirden alıyor, çarşıdan alıyor, pazardan alıyor. Bunun bir tane sebebi var: Desteğe ihtiyacı var, desteklemediğiniz sürece maalesef sonuç hüsran. Burada işte "Savunma sanayisini ne kadar desteklememiz lazım geliyorsa tarım sektörünü de desteklememiz lazım geliyor." diyorsunuz. Hani "Hakikaten size haksızlık ediyoruz, ödemiyoruz." diyorsunuz, çiftçiye de bunu yapıyorsunuz. Hakikaten, çiftçinin hakkını, hukukunu, desteklerini ödemiyorsunuz. Ödemediğiniz gibi, özellikle Güneydoğu'daki dağıtım şirketleri hesaplarına yatan paraya otomatikman el koyuyor. Hepinize ulaşıyordur bu, hepiniz bunları görüyorsunuzdur, yani daha destekleme primi maalesef, hesaba yatmadan pat, dağıtım şirketleri el koyuyor.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Tamamlıyorum.
Aynı şekilde, bugün bizim Ziraat Bankamız var, Ziraat Bankasının adı üstünde; kimi desteklemesi lazım? Çiftçiyi desteklemesi lazım. Peki, Ziraat Bankasının kullandırdığı kredilerden çiftçilere kullandırdığı kredi oranı ne kadar? Yaklaşık yüzde 15, yüzde 16. Hâlbuki, biz istiyoruz ki Ziraat Bankası, kaynaklarının önemli bir kısmını çiftçiye aktarsın diye bekliyoruz, ama biz de kimlere ne kadar milyon dolarlar, krediler sağlandığını biliyoruz. Ama "Az kaldı." diyoruz, 14 Mayıstan sonra bu ülkede tarım için neler yapılabileceğini, çiftçi için neler yapılabileceğini, akıllı, deneyimli, birikimli, ehliyet sahibi insanların iktidara gelmesiyle Türkiye'de nelerin değişeceğini sizlere göstermeyi inşallah Rabb'im bizlere nasip eder diyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum.