GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Orman Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:75
Tarih:20.03.2023

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, yine, gündem tarım, tarımın sorunları; Meclise geldiğimiz günden beri bunları konuşuyoruz. Özellikle üretim planlamasından bahsediyorsunuz; işte, tarımın da savunma sanayisi kadar stratejik olduğundan bahsediyorsunuz; daha çiftçinin hak ettiği, millî gelirden elde ettiği payı bile maalesef ödemediniz. Şimdi, üretim planlaması yaparken -programımızda var, biz de bunu inşallah gerçekleştireceğiz ama- netice itibarıyla satın alma garantisi vermediğiniz sürece... Yani bir ürünü ektiriyorsunuz, köylü... Zaten küçük üreticinin sorunlarını çözdüğünüz takdirde problem yok, büyükler zaten başının çaresine bakabiliyor.

Dolayısıyla yani Samsun örneğinden verirsek bir fındık üreticisi 300 kilo, 500 kilo üretiyor. Yani bunun başta girdi maliyetlerini sabitleyip alım garantisi verip... Çiftçi ne kazanacağını bilsin, yeter. Özellikle ben küçük üreticiler için bunu söylüyorum. Bizim istediğimiz bu. Eğer bu planlamayı yapar, bu alım garantisini verirseniz istediğiniz şekilde planlama yapabilirsiniz. Benim köylüm, benim çiftçim sonuç itibarıyla ne kazanacağını bilir, ona göre borçlanır, ona göre gider. Zaten çiftçinin her zaman ödeme planı hasat dönemine göredir.

Burada zaman zaman söylüyoruz, elektrik faturaları dâhil... Yani yılda 10 sefer hasat olmuyor ki Çarşamba Ovası'nda, Terme Ovası'nda çeltik hasadı 1 kez olur, fındık hasadı 1 kez olur. Diyoruz ki: "Hiç olmazsa elektrik faturalarını, genel girdilerini bu takvimlerde ödesinler, bu dönem içerisinde ödesinler." Düğününü o zaman yapıyor, okul alışverişini o zaman yapıyor. Ama sağ olsun, bizim elektrik şirketleri her seferinde esnafın tepesinde.

Son günlerde Çarşamba Ovası'nda bambaşka bir şey yaşıyoruz özellikle sulama kuyularıyla ilgili. Tutturdular, işte, ne olacak: Her kuyunun başına bir sayaç. Yani adamın 4 tane tarlası var, eskiden sayacı gezdiriyordu, okuyordu ama her birine abonelik, her birine güvence; anasının nikâhı! Bunun altından kalkmanın imkânı yok. Son dönemde de hacizlerle çiftçinin başındasınız.

Şimdi seçim geliyor, "Durduk, 6'ncı aya kadar bekleyeceğiz, haciz işlemlerini durdurduk." Neden biliyor musunuz? Bizim orada YEDAŞ var. YEDAŞ'ın avukatlarının tamamı sizin partili arkadaşlarınız. "Ya, siyaseten biz bu işten kaybederiz, durun, haciz işlemlerini bırakın, hazirandan sonra görüşürüz." Bakın arkadaşlar, tekrar söylüyorum: Muhakkak, hiç olmazsa tek abonelikle bu işleri çözmeye çalışın. Adamın 5 tane tarlası varsa 5 aboneliğin güvencesi müvencesi, bunun altından kalkması mümkün değil.

Özellikle, tarım arazilerinin imara açılması... Şimdi, Tarım Bakanlığının müsaadesi olmadan Türkiye'de bir karış toprak bile imara açılamaz çünkü imara açılabilmesi için 18 tane kurum ve kuruluştan görüş alınıyor, sizlerden de görüş alınıyor, En zor görüş veren yerlerden bir tanesi de Tarım Bakanlığı ama maalesef deprem bölgesinde gördük ki tarım arazilerine yapılan binaların tamamı yerle bir. Niye bu tarafa söylemiyorum? Yetkililer burada olduğu için belki şu işin son günlerinde sesimizi duyarsınız diye söylüyorum. Sizler bizlerden daha iyi bilirsiniz, 1 santim toprağın oluşma süresi için üç yüz-dört yüz yıldan bahsediliyor. Dolayısıyla, ecdat ne yapmış? Buradan Türkiye'nin neresine giderseniz gidin görürsünüz, dağ yamaçlarının güney taraflarını yapılaşma için, konut için kullanmış; düz araziyi de ekin, biçin, geçinin diye kullanmış. Ama bugün görüyoruz ki sadece rant uğruna... Özellikle deprem bölgesinde -buna Maraş da dâhil, Antep de dâhil, ben 3 bölgede görev yaptım, 3'ünde de- nasıl o görüşleri verdiniz bilmiyorum. Bütün sorumluluğu sizde. Ne zamandan beri verilmişse, hangi dönemde verilmiş olursa olsun buralarda imara açılan yerlerde hepinizin sorumluluğunun olduğunu unutmayın.

Yine, aynı şekilde son günlerde özellikle biyoenerjide tarımsal atıklar kullanılıyor. Söyledik, Samsun'da da söyledik, Çarşamba Ovası Türkiye'nin en büyük ovalarından bir tanesi. Ya, gelip ovanın ortasına biyokütle santrali kuruyorsunuz, bu olacak iş değil. Bu taşımayla oluyor; gidin, dağın tepesine kurun; neticede bunları toplayıp taşıyıp yakıp buhara çevirip enerji üreteceksiniz. Nedir derdiniz ki 10 sefer mahkeme, 10 sefer dava...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Bitiriyorum Başkanım.

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Yine, aynı şekilde, biliyorsunuz Türkiye'de mühürleniyor ama devam ediyor; mühürleniyor, devam ediyor. Mahkeme kararlarına rağmen maalesef Çarşamba Ovası'nda da üretime başlandı gibi.

Aynı şekilde, üretim planlaması... Samsun için söyleyeyim, kenevir. Sayın Cumhurbaşkanı geldi Samsun'a, dedi ki: "Özel bölgelerden bir tanesi Samsun. Kenevir, tıbbi alan dâhil, her sektörde bununla ilgili kullanım alanları var. Ekin, inşallah Samsun'dan bereket fışkıracak." Bunu söylediği günün üzerinden üç yıl geçti. İlk gün eken arkadaşlarımız vardı, ondan sonra 4'e düştü; şimdi yeni ekilmeye başladı. Sonuç, bununla ilgili sanayiyi kurmadığınız sürece, altyapıyı kurmadığınız sürece, keneviri işleyecek alanları oluşturmadığınız sürece ekmenin hiçbir anlamı yok.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum.