| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 13.03.2013 |
EMİN HALUK AYHAN (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.
Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan Elektrik Piyasası Kanun Tasarısı'nın geçici 3'üncü maddesi üzerine verdiğimiz önerge üzerine söz aldım, yüce heyeti saygıyla selamlıyorum.
Önergemize destek talebiyle huzurlarınızdayım. Önergemiz konuya açıklık getirmek, diğer kanunlarda oluşabilecek problemleri önlemek amacıyla verilmiş bir önergedir. Gerçekten, bu tasarı elektrik sektörünün ve elektrik piyasasının sorunlarını çözmekten uzaktır. Bunu niçin söylüyorum? Ne kadar işlem yapılacağını, ne kadar yatırım yapılacağını bilemediğiniz bir tasarıda nasıl bir öngörüde bulunacaksınız, nasıl hareket edeceksiniz, özel sektör de nasıl kendini buna göre ayarlayacak, yatırım yapacak? Gerçekten bu sorunları çözmekten uzak.
Buna bir başka neden de var. Komisyonun AKP kanadı, yönetimi alt komisyon kurmaktan korktu, çekindi. Başka bir tasarı görüşülmesi esnasında, önce anlaşıp sonra anlaşılamamaktan kaynaklanan olaydan dolayı alt komisyon kurulmadığını ifade ettiler bize. Hâlbuki, daha önce Elektronik Ticaret Kanun Tasarısı'nda alt komisyon kurulmuştu ve ben -Sayın Mehmet Erdoğan Bey'di sanıyorum Komisyon Başkanı- defalarca teşekkür etmekten hiç imtina da etmedim ve devamlı olarak söyledim, yine de söylüyorum, teşekkür ediyorum, çok uyumlu bir çalışma da oldu. Sadece bir tasarıda böyle bir şey olmadı diye alt komisyon kurmayıp bu işi ciddi bir şekilde irdelemekten korkmanın hiçbir anlamı yoktu.
Ayrıca, Sayın Komisyon Başkanı muhalefetin attığı imzanın arkasında durmadığı gibi sığ bir gerekçeye dayandırdı. Dışarıda da bana söyledi, kendisi burada. Alim Bey'in, attığı imzanın arkasında durmadığını söyledi. Alim Bey attığı her imzanın arkasında durur, Milliyetçi Hareket Partisi de attığı her imzanın arkasında durur, bunu bir kere böyle bileceksiniz, kesin bileceksiniz.
Şimdi, siz olayın müspet yönünü söylemiyorsunuz, doğru bilgi verilmediğini Komisyona söylemiyorsunuz. Bunu gayet açık ve net bir şekilde Alim Bey orada, Komisyonda izah etti. Muhtemelen siz başka bir şeyle meşguldünüz veya onu anlamamakta ne yaptınız, ısrar ettiniz. Bu, hakikaten çok yakışıksız bir şeydi, zatıalinize de zaten yakıştıramadım. Hatta benim burada şov yapmama müsaade etmeyeceğinizi söylediniz, siz ne biliyorsanız gelin burada söyleyin. Ben şov yapmayı sevmem, ama iyi senaryo yazarım, onu söyleyeyim. Yani son derece böyle sığ cevaplarla bu işin götürülmesi mümkün değil.
Biraz önce rakamlarını verdim, siz 31 maddeye 54 tane önerge veriyorsunuz, yaptığınız işi düzeltmeye çalışıyorsunuz, hiçbir anlamı da yok.
Daha önce -Sayın Atalay gitti, ona da söyleyecektim- o da bütün hesabı kitabı yapılmış, programı çıkmış bir olaydan iki ay sonra "Hesabımızı yaptık." dediği olaydan sonra ne yaptı, o da aynı şeyleri yaptı. İki ay sonra Meclise yeni bir tasarı getirdi. "Sizin bir planlama geçmişiniz var, yakışmıyor." dediğimizde tasarıyı hakikaten geri çekti, takdir ediyorum fakat ne yaptı biliyor musunuz? Sizin çakmadan çıkma yaptığınız gibi değil; tamamını, hiç değiştirmeden gerekçeleriyle beraber teklif olarak milletvekillerine verdirdi. Bunlar ciddi olaylar, ciddi incelenmesi gereken şeyler. Dolayısıyla, buna ne yapmak lazım, iyi bakmak lazım.
Bir de şu özelleştirme meselesi Sayın Bakanım, size onu özellikle söylemek istiyorum. Gerçekten bu Sayın Başbakanın "20 milyar TL veya dolar eder." dediği olayda ne oldu? 5-6 milyar dolar veya TL rakam çıktı. O zaman bu olaya ne yapmamız lazım, iyi bakmamız lazım. Ya sizin hesabınızda kitabınızda bir arıza var -malımız 20 milyar eder diyorsunuz, 5 milyardan fazla bir şey vermiyorlar- ya da hesabınız kitabınız yanlış. Bunu bir kamuoyuna ne yapmak lazım, önüne getirip, enine boyuna düşünmek lazım. İptal ettiniz, yarın çıkacaksınız bir daha, o zaman bir bakacağız ne olacak, ne olmayacak. Onu da ne yapacağız, değerlendireceğiz.
Ben teşekkür ediyorum Sayın Başkanım. Şahsınıza ve yüce heyete saygılar sunuyorum. (MHP sıralarından alkışlar)