GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: 2022 ve 2021 Yılı Kamu Denetçiliği Kurumu Raporları Hakkında Dilekçe Komisyonu ile İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Üyelerinden Oluşan Karma Komisyon Raporları münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:74
Tarih:16.03.2023

MHP GRUBU ADINA MEHMET TAYTAK (Afyonkarahisar) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; 2022 ve 2021 Yılı Kamu Denetçiliği Kurumu Raporları hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Gazi Meclisi ve yüce Türk milletini saygıyla selamlıyorum.

Dün Şanlıurfa ve Adıyaman illerimizde meydana gelen sel felaketinde hayatını kaybeden 15 vatandaşımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet, ailelerine ve yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ayrıca, 6 Şubat tarihinde ülkemizde yaşanan ve 11 ilimizi etkileyen asrın felaketinde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet, tüm yaralılarımıza acil şifalar ve bu acıyan büyük Türk milletine sabırlar diliyorum.

Değerli milletvekilleri, Kamu Denetçiliği Kurumu, Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemiyle birlikte önemini artırmış, kökünü tarihimizden alan, kamunun vicdanı durumundaki en önemli kurumlarımızdan biridir. Kurulduğu 2012 yılından günümüze kadar önemli ve bir o kadar değerli bir görev ifa etmektedir.

Kamu Denetçiliği Kurumuna 2022 yılında 17.816 başvuru, 2021 yılında ise 18.843 başvuru yapılmıştır. Başvuruları konu bazlı değerlendirdiğimizde en fazla başvuru kamu personel rejimi, adalet, millî savunma ve güvenlik, mahallî idarelerce yürütülen hizmetler, eğitim öğretim ve gençlik ve spor alanını ekonomi, maliye ve vergi, çalışma ve sosyal güvenlik alanları takip etmiştir; idareler bazında değerlendirdiğimizde de Adalet Bakanlığına, mahallî idarelere, üniversite ve fakültelere, Sağlık Bakanlığına, Millî Eğitim Bakanlığına ve Sosyal Güvenlik Kurumuna yönelik şikâyetler takip etmiştir. Kamu Denetçiliği Kurumu vatandaşımız ve devletimiz arasında köprü görevi üstlenirken devletimizin diğer denetim usullerinin eksikliğini de kapatmak açısından önemli bir rol üstlenmektedir.

Değerli milletvekilleri, dünya tarihinin en acı, en yıkıcı depremlerinden birini yaşadık. 11 ilimizin, 13 milyon vatandaşımızın doğrudan etkilendiği, geride kalan tüm milletimizin de yüreğinde unutulmayacak izler bırakan bir süreçten geçiyoruz. Büyük Türk milleti olarak daha önce yaptığımız gibi küllerimizden doğacağız, yaralarımızı saracağız, acılarımızı hep birlikte dindireceğiz. Bütün dünyanın gözünün önünde yeniden Türk mucizesini Allah'ın izniyle yaşayacağız.

Ülkemizin en büyük sorunu yalan siyasetini şiar edinmiş, toplumsal birlik ve beraberliğe düşman siyasetçiler ve sosyal medya simsarlarıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi, Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli Beyefendi'yle birlikte deprem bölgelerinde milletimizle hemhâl oldular. Çocuklar yeni evlerine Cumhur İttifakı'nın birlikteliğiyle kavuşacaklarını Tayyip dedelerine ve Devlet dedelerine sarılarak anlattılar. Bizler de deprem bölgelerine ziyaretlerde bulunduk. Büyük Türk milletinin zorluklar karşısındaki ferasetini gördük, evlatlarını vatan müdafaasına gönderir gibi deprem bölgesine uğurlayan ailelerimizi gördük, iş makinesini son hızla yetiştirmeye çalışan tır şoförlerimizi gördük, genç yaşlı demeden yardım merkezlerinde koli paketleyen insanlarımızı gördük ama aynı zamanda "Antakya Barajı patladı." diye kaos çıkarmaya çalışanları, "Hiç bu kadar aciz kalmadık." diye ellerindeki kahvelerle ofislerinde kombinin derecesini artırırken devleti kötüleyenleri gördük. Yaralar sarılırken, çadırlar, konteynerler kurulurken hemen arkasında yıkılan binaların yerine yenilerinin temeli atılırken bundan rahatsız olan ve depremzedelerimizi karamsarlığa sürüklemeye çalışan ve bu çalışmalara "Seçim yatırımı." diyen zihniyetler gördük. Depremin 2'nci günü acıları görmezden gelerek Cumhur İttifakı'nın seçimi ertelemek aklına bile gelmemişken "Seçimi ertelettirmeyeceğiz." diye çığırtkanlık yapan siyasileri gördük ama Türk milleti güçlü, Türk devleti güçlü, fedakâr ve vefakâr tavrıyla dünyaya yüz yıl önce nasıl Kurtuluş Savaşı'nda omuz omuza olduğunu gösterdiyse bugün de göstermiştir. Aynı ruh ve inançla Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin ifade ettiği gibi "Önce ülkem ve milletim." diyoruz, "Devlet ve milletiyle her şeyden önce Türkiye." diyoruz.

Değerli milletvekilleri, devletimiz o kadar güçlü ki yaşanan bu felakete rağmen hiçbir faaliyetten, hiçbir yatırımdan vazgeçmedi. Bir yandan yaralarımızı sararken diğer yandan terörle mücadeleye Türk Silahlı Kuvvetleri, İçişleri Bakanlığı ve MİT koordinasyonuyla devam ediyoruz. Hainleri inlerinden kaçıp saklandıkları ülkelerde teker teker avlıyoruz. Bugün de Türkiye'nin vizyon projesi yerli ve millî arabamız Togg çok şükür ki ulaşılabilir bir fiyatla ön satışa çıktı. Muhalefet bunun da gerçekleşeceğine inanmamıştı. "Milleti kandırmak için otomobil üretiyorlar. Hani nerede?" dediler. "Yerli otomobilmiş. Ne otomobili? Çok eskide kaldı bunlar. Ben bu projeyi devam ettirmem, zaman kaybı bunlar." dediler. "Yerli otomobil hayal." diyenler Togg'un direksiyonuna bindiklerinde Cumhur İttifakı'nın hayalleri gerçeğe dönüştüreceğini öğrenmiş oldular; tıpkı EYT gibi, taşeron kadro gibi, 3600 ek göstergede öğrendikleri gibi. Sayın Cumhurbaşkanımıza, bu projeye inanan ve destekleyen Cumhur İttifakı'nın bütün mensuplarına, ortak şirketlere, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğine, kıymetli mühendislerimize, emektar işçilerimize ve Türk milletine teşekkürlerimi sunuyorum.

Değerli milletvekilleri, bugün, yine devlet olarak çok önemli bir gündemi yaşıyoruz. Ülkemizde Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi yapılıyor. Milliyetçi Hareket Partisi olarak turan ülkümüze giden yolda, Cumhur İttifakı'yla birlikte büyük Türk düşünürü İsmail Gaspıralı'nın "dilde, işte, fikirde birlik" parolasıyla kurduğumuz Türk Devletleri Teşkilatının gururunu yaşamaktayız. İnşallah, bu Teşkilat Türk devletlerinin ekonomi, eğitim, enerji, kültürel ve askerî iş birliklerinde tüm dünyaya örnek olacak bir birlik hâline gelecektir ve Allah'ın izniyle, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, tüm dünyanın tanıdığı bağımsız bir Türk devleti olarak hayatını sürdürecektir.

Değerli milletvekilleri, Yenikapı ruhuyla beraber Türk milletinin kalbinde kurulan Cumhur İttifakı, başka ittifaklar gibi proje ittifakı değildir. Bilge liderimiz, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli Beyefendi'nin ifade ettiği gibi, Cumhur İttifakı millî bekanın nefesidir, Cumhur İttifakı birliktir, beraberliktir, azimdir, inançtır, Türk milletinin umududur, her şeyden önemlisi bir gönül birlikteliğidir. Bu ruh ve anlayış içerisinde, Cenab-ı Allah'ın takdiri ve yüce Türk milletinin iradesiyle 15 Mayıs sabahı Cumhur İttifakı'nın zaferiyle daha güçlü bir Türkiye'ye uyanacağız, hep birlikte büyük Türkiye'yi inşa edeceğiz. Cumhuriyetimizin 100'üncü yılında ülkemizin her bölgesinde olduğu gibi cumhuriyetimizin kazanıldığı ve temellerinin atıldığı topraklarda, Afyonkarahisar'da hemşehrilerimizle el ele, gönül gönüle beş yıldır Cumhur İttifakı'nın birlikteliğiyle başardığımız hizmetlerimize yenilerini eklemek için durmadan, yorulmadan, yılmadan çalışacağız ve Allah'ın izniyle başaracağız.

Bu duygu ve düşüncelerle sözlerime son verirken büyük Türk milletini ve Gazi Meclisi saygıyla selamlıyorum.