| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU (S.S.:426) |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 13.03.2013 |
AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Sayın Başkan, sayın milletvekilleri; görüşülmekte olan tasarının 31'inci maddesi üzerinde verdiğimiz değişiklik önergesiyle ilgili söz almış bulunuyorum, Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 30'uncu maddede verdiğimiz önergede belirttiğim gibi, EPDK 2011 yılı Ağustos ayında çıkarılan bir kararnameyle özerkliğini kaybetmişti ve Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığının âdeta bir ilgili genel müdürlüğü hâline getirilerek her türlü iş ve işlevi siyasi bir vesayet altına alındı. Eskiden EPDK bağımsız bir kuruldu, hükûmet ancak tavsiyede bulunabiliyordu; şimdi ise durum değişti ve bu kurul artık bakanın direkt olarak etki edebildiği ve karar aldırabildiği bir kurul hâline geldi.
Değerli milletvekilleri, aynı alanda bir başka çarpıcı tespitimizi sizlerle paylaşmak istiyorum. AKP iktidarından beş yıl sonra, 28 Nisan 2008 tarihinde 19'uncu stand-by düzenlemesi kapsamında IMF'ye bir niyet mektubu sunuldu. Bu mektupta şöyle deniyordu: "Sayın Strauss-Kahn, son dönemde çok sayıda politika tedbiri alınmış bulunmaktadır. Enerji sektörünün güçlendirilmesine yönelik planlarımız kapsamında nihai tüketicilere yönelik ortalama elektrik tarifeleri önemli ölçüde artırılmıştır." Ve devam ediyor -niyet mektubunun 19'uncu maddesi- "Enerji sektöründe faaliyet gösteren KİT'lerin mali açıdan sürdürülebilirliklerini temin edecek kapsamlı bir plan oluşturulmuştur." deniyor... Bu plan 4 maddeden oluşuyor. Daha sonra, alt satırda "1 Ocak 2008 tarihinde son kullanıcı elektrik tarifelerinde ortalama yüzde 16,5 ayarlama yapılmıştır." deniliyor. 1 Temmuz 2008 tarihinde yürürlüğe girmek üzere, girdi maliyetlerindeki değişimleri fiyatlara yansıtacak ve bu yolla sektörde yapılacak özel sektör yatırımlarına bir baz teşkil edecek otomatik fiyatlandırma mekanizmasının da uygulanmasına ilişkin karar alınmış." deniyor.
Değerli arkadaşlar, bunlar niyet mektubundaki ifadeler. Bu ifadeler aslında AKP enerji politikasının da bir manifestosu şeklinde. Zaten bugüne kadar yapılan uygulamalara da bir göz attığımız zaman niyet mektubunda
belirtilen hususların fazlasıyla yerine getirildiğini de görüyoruz. Ne şekilde görebiliyoruz bunu? AKP, elektriğe, doğal gaza, akaryakıta zam yapıldığı zaman bunu şöyle izah ediyor: "Bunu biz yapmıyoruz, bir serbest piyasa var, bu serbest piyasada bu fiyatlar oluşuyor." deniyor. Ancak fiyatların orada oluştuğu denilen serbest piyasa işte bu niyet mektubunda belirtilen girdi maliyetlerindeki değişimleri fiyatlara yansıtacak ve bu yolla sektörde yapılacak özel teşebbüs yatırımlarına bir baz teşkil edecek otomatik fiyatlandırma sistemi. Yani AKP Hükûmeti ne yapıyor? IMF'ye verdiği taahhüt kapsamında elektrik, doğal gaz ve akaryakıt zamlarını otomatiğe bağlıyor ve kendi ifadeleriyle de yine bu şekilde bu zamları vatandaşımıza otomatik ayar olarak yapıyorlar.
Sonuç olarak, bugün bu görüştüğümüz tasarı, diğer maddelerde de açıkça görüldüğü gibi EPDK üzerinden yürürlüğe konulacak olan enerji projeleriyle birlikte Türk milletinin uzun vadeli çıkarlarını bugünden heba edecek maddelerle yerleştirilmiş durumda.
Değerli milletvekilleri, bugünden yarına, daha önceki önergede de belirttiğim gibi, aradan geçen on bir-on iki yıllık süre içerisinde bir enerji piyasası kuruluna ve sektörüne, piyasasına yönelik düzenleme getiriyorsunuz ve bu düzenleme başta tüketiciler olmak üzere sektörün ilgililerinin tamamıyla aleyhine oluşmuş maddelerle tekemmül ettiriliyor. Bu nedenle bu önergemizin dikkate alınacağı düşüncesiyle tekrar Genel Kurulunuzu saygıyla selamlıyorum. (MHP sıralarından alkışlar)