| Konu: | ELEKTRİK PİYASASI KANUNU VE TÜRKİYE RADYO-TELEVİZYON KURUMU GELİRLERİ KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN TEKLİFİ |
| Yasama Yılı: | 3 |
| Birleşim: | 77 |
| Tarih: | 13.03.2013 |
AHMET KENAN TANRIKULU (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; görüşülmekte olan kanun tasarısının 30'uncu maddesinde verdiğimiz değişiklik önergesi üzerinde söz almış bulunuyorum. Genel Kurulumuzu saygıyla selamlıyorum.
Değerli milletvekilleri, 2001 yılında 57'nci Hükûmet döneminde hazırlanıp yasalaştırılan 4628 sayılı Kanun'la enerji konusunda devletin görev alanı yeniden tanımlanmış ve düzenleme, yönlendirme, gözetim ve denetim faaliyetleriyle de sınırlanmıştır. Bu kanunla enerji politikasında devletin düzenleyici konumunun güçlendirildiği ve arz güvenliği sağlama görevinin de altının çizildiği görülmektedir. Dolayısıyla, o dönem, aktif bir enerji politikasının izlenmesi esas alınmış, piyasayı düzenlemek ve denetlemek için EPDK örneğinde olduğu gibi bağımsız kurumsal araçlar da tesis edilmiştir. Aradan geçen on bir yıllık bir süre zarfında, biz bugün yeniden enerji piyasasını düzenleyen bir kanun tasarısı görüşüyoruz. Bu kadarlık bir süre zarfında ne olmuştur, ne tür gelişmeler acaba yeniden piyasada meydana gelmiştir de biz bu tasarıyı görüşür duruma gelmişiz?
Değerli milletvekilleri, yürürlükte olan 4628 sayılı Kanun'un amaç tanımına baktığımız zaman elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreye uyumlu bir şekilde tüketicinin kullanımına sunulması tanımlanmış ve devam ederek, rekabet ortamında özel hukuk hükümlerine göre faaliyet gösterebilecek, mali açıdan güçlü, istikrarlı ve şeffaf bir elektrik enerjisi piyasasının oluşturulması öngörülmüş. Bununla da piyasada bağımsız bir düzenleme ve denetim kurumunun sağlanması hedeflenmiş. Bu tanım, değerli milletvekilleri, gerçekten çok önemli çünkü elektrik piyasasında faaliyet gösterecek olan bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurumun misyon ve vizyonu işte bu madde içinde saklı. 4628 sayılı Kanun'la bağımsız idari bir otorite olarak kurulan EPDK'nın bugünkü statüsünü belirliyor bu madde. Geldiğimiz noktada, bugün itibarıyla, EPDK gerçekten bağımsız idari bir otorite midir, onu da bir sorgulamamız gerekir diye düşünüyorum.
17 Ağustos 2011 tarihli Resmî Gazete'de 649 sayılı bir Kanun Hükmünde Kararname yayınlandı ve bu KHK'da Avrupa Birliği Bakanlığının teşkilat ve görevleri belirlendi. Burada yapılan düzenlemeyle, 3046 sayılı Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkında Kanun'a "Bakan, bağlı, ilgili ve ilişkili kuruluşların -parantez açıyor- (5018 sayılı Kanuna ekli (III) sayılı cetvelde yer alan kurumlar dâhil) her türlü faaliyet ve işlemlerini denetlemeye yetkilidir." şeklinde bir cümle ilave ediliyor. Değerli milletvekilleri, böylece "Bu kurumların her türlü faaliyet ve işlemleri ilişkili oldukları bakanlık tarafından denetlenebilecek." hükmü getiriliyor. Bu kurumlardan bir tanesi de EPDK. Kanun metninde yer aldığı üzere, Cumhurbaşkanının onayıyla EPDK'nın "ilişkili kurum" statüsünün "ilgili kurum" statüsüne geçirilmesinin de böylece önü açılmış oluyor. Böylece, gerektiği durumlarda düzenleyici ve denetleyici olan bu kurumlar "ilgili kurum" statüsüne geçince, neredeyse bir KİT statüsünde olduğu gibi, Hükûmetin doğrudan siyasi ve idari vesayeti altına da girmiş oluyorlar.
Değerli milletvekilleri, ayrıca, 12 Temmuz 2012 tarihli Resmî Gazete'de yayımlanan 6353 sayılı Kanun'da, -ki bu Kanun bir torba kanun- bunun 22'nci maddesinde, EPDK tarafından lisanslandırılan veya EPDK'nın görev, yetki ve sorumluluk alanı içinde bulunan elektrik dağıtım şirketlerinin her türlü denetimi de Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına devrediliyor. Neticede, Ağustos 2011 kararnamesiyle EPDK özerkliğini kaybederek Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığını, neredeyse bağlı bir kurumu hâline geliyor. Yani "bağımsız özerk kurum" statüsü bir kenara bırakılıyor, Bakanlığın?
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
AHMET KENAN TANRIKULU (Devamla) - Teşekkür ediyorum, iyi akşamlar diliyorum.