GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Afet Yeniden İmar Fonunun Kurulması ile Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılması münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:73
Tarih:15.03.2023

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.

Kanun teklifinin 1'inci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum. Teklifin bu maddesiyle -kanunun amacı- doğal afetler nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi ilan edilen alanlarda imar, altyapı, üstyapı çalışmaları için gerekli kaynağın oluşturulmasına yönelik bir fon kurulmasından bahsediyoruz. Tabii, bu kadar yıkım, bu kadar depremin ortaya koyduğu felaketlerden sonra muhakkak bu fonların kurulmasını biz de destekliyoruz ama diyoruz ki: Siz 1999 depreminden sonra da bir fon oluşturmuştunuz, o fonda -bugün bazı arkadaşlarımız söylediler- orada da 87 milyar toplanmıştı. Aynı şekilde, bu kürsüden imar barışı dolayısıyla 24 milyar toplanmıştı. Şimdi, devletin ve milletin size güveni yok. Yani bu tür kurum ve kuruluşlar, şeffaf bir şekilde yönetilir, şeffaf bir şekilde idare edilir, şeffaf bir şekilde hesap verebilir olursa inanın vatandaşımızın katkısı daha yüksek olur. Bugün AK PARTİ'nin belki yaptığı en olumsuz şeylerden biri, bu kurum ve kuruluşlara olan güveni törpülemek. Özellikle mesela bugün Kızılaya yapılan yardımların baktığınız zaman, yaptığı faaliyetler itibarıyla, gerek farklı vakıflara aktardığı rakamlar gerek çadır satışları... Veyahut da buna benzer kurum ve kuruluşların faaliyetlerinde yeterli şeffaflık olmadığı için insanların yardım etme duyguları otomatikman törpülenmiş oluyor; yoksa bugün -bu fon büyük bir fon- bu fonda gerekli şeffaflık olduğu takdirde çok ciddi mesafeler katedeceğimizi ben düşünüyorum. Aynı şekilde, deprem sigortası var, DASK var; bu fonda da sigorta fonunda da ciddi rakamlar var, bireysel emeklilik sigortasında belli rakamlar var. Biz gerçekten şeffaf bir şekilde, daha bugünden itibaren, deprem bölgesiyle ilgili yaptığımız bütün yatırımları, bütün uygulamaları net bir şekilde toplumun önüne koyduğumuz takdirde bunu seve seve yapacağından hiçbirimizin şüphesi olmasın.

Depremin birinci gününden itibaren buradaki milletvekili arkadaşlarımızın tamamı deprem bölgesine gitti, gördü; biz de gittik, biz de gördük; milletimizin yardım duygularının, hamiyetperver duygularının ne kadar yoğun olduğunu bölgemizde gördük. Her kurum ve kuruluş kendisine göre aşevleri kurmuş, çeşitli faaliyetler yapmaya çalışıyor ama maalesef devlete olan, devlete demeyeyim, iktidara olan güven yerlerde sürünüyor. Onun için bu fon da inşallah amacına uygun harcanır, amacına uygun bütçesi oluşur çünkü yaklaşık 48.500 vatandaşımızı kaybetmişiz, yine, 1 milyon 971 bin vatandaş bölgeden tahliye edildi. Bunun yanı sıra üç dört gün önce ben Maraş'taydım, özellikle sanayi bölgelerini gezdik yani oradaki sanayicilerimiz ne yapıyor, ne ediyor. Enteresan bir şey, bir ziyaretimizde mesela, orada konteyner üreten bir firma "Şu ana kadar devletin benden konteyner talebi olmadı, teklif de almadı." diyor. Hâlbuki bugün, özellikle o bölgedeki sanayicilerimize, o bölgedeki işletmelerimize muhakkak devletin o insanlara öncelik vermesi lazım. İnşaat şirketleri var. Yani bugün o bölge Türkiye'nin yaklaşık yüzde 10'una hitap ediyor. Mümkün olduğunca bizim, oradaki yerel güçleri, yerel üreticileri her hâliyle, her şekliyle desteklememiz lazım, oradaki fabrikaların çarkını çevirmemiz lazım.

Yine aynı şekilde orada, özellikle sigorta şirketlerinin sigorta ederken ortaya koydukları rakamları bugün... Deprem felaketinden sonra bir otelciyle görüştük, işte bir rakam üzerinden oteli sigorta ettirmiş, sigorta şirketi gelip diyor ki: "Benim bu rakama itirazım var, yeniden keşifler yapmam, rakamlar tespit etmem lazım, bilançolara bakmam lazım." Hâlbuki prim alırken işin daha en başında bütün rakamlar konusunda mutabakatlar sağlanmış, iş ödemeye gelince işi yukarı sürmek açısından "Bunların sağına soluna bakmamız lazım." diyor. Bu da önemli bir husus. Özellikle sigorta şirketlerinin orada yaptıkları poliçelerin, imzaladıkları poliçelerin karşılığı neyse muhakkak surette bunu ödemesi lazım. Buradan bir kez daha uyarıyorum. Özellikle bölgedeki üreticilerin çok ciddi oranda desteklenmesi lazım.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

Yine, diğer bir konu, özellikle Maraş'ın Pazarcık ilçesine gittim, orada Sağlık Bakanlığına 77 dönüm bir alan ayrılmış; taşın üstü, tepenin üstü, toplu konutların da yapıldığı bölge. Biz hastaneyi buraya yapmak yerine, tutmuşuz tam tersine tarım arazisinin ortasına Pazarcık Devlet Hastanesini yapmışız. İnanın, bu iki fotoğraf neleri yapıp neleri yapmamamız lazım geldiği konusunu -burada Maraş Milletvekillerimiz de vardır, lütfen baksınlar- en iyi ifade eden fotoğraf; neden buraya yapmalıyız, neden buraya yaptık. Onun için 99'dan bu tarafa... Doğru, ben o zaman da Meclisteydim, Yapı Denetimi Yasası'yla hazır beton mecburiyeti konuldu. Bilim ve teknolojiye inandığımız sürece -siz de söylüyorsunuz- o şartlarda yaptığımız binalarda sorun yok ama sizin yirmi yılda tam tersine fay hatları üzerindeki binaları dönüştürmeniz gerekiyordu.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Bunu yapamadığınızı ifade etmeye çalışıyorum. Bundan sonra da zaten yapmanız mümkün değil. İnşallah, Allah imkân verir, fırsat verir, bu işlerin nasıl yapıldığını bizim de size gösterme şansımız olur diyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.