GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:67
Tarih:01.03.2023

MHP GRUBU ADINA ALİ MUHİTTİN TAŞDOĞAN (Gaziantep) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri, ekranları başında bizleri takip eden büyük Türk milleti; Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu Teklifi üzerine söz almış bulunmaktayım.

Sözlerime başlamadan önce, 6 Şubat tarihinde art arda yaşamış olduğumuz depremlerden dolayı gazi şehrimiz de dâhil olmak üzere 11 şehrimizde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına ve aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Yurdumuzun birçok yerinde tedavisi süren afetzede vatandaşlarımıza acil şifalar diliyorum.

Ailelerimizi, arkadaşlarımızı, dostlarımızı, komşularımızı, hatıralarımızı, velhasıl hayatımıza anlam katan neredeyse her şeyimizi enkaz altında bırakarak yasımızla buraya geldik. Geride hiç unutulmayacak acılar, korkular, telafisi mümkün olmayan yitirilmiş hayaller ve hayatlar bırakarak geldik. Geçtiğimiz yirmi dört günde acılarının üstüne acı eklenmesine rağmen vakarlı duruşunu yitirmeyen bölge halkımıza ve millet olma şuurunu fedakârca bizlere yeniden gösteren yüce Türk milletine şükranlarımı sunuyorum. Allah bizlere bir daha böyle günler yaşatmasın. İnanıyoruz ki millet olarak dar günlerden kurtulacağız, şerrin içindeki hayra tutunacağız ve tekrar ayağa kalkacağız; haricindeki her maddi eksikliğin devletimiz ve Hükûmetimiz eliyle yapılacağına eminiz, güvencimiz tamdır.

Sayın milletvekilleri, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin en büyük, Türkiye'nin ise 6'ncı büyük kenti olan Gaziantep, tarihî İpek Yolu'nun güzergâhı üzerinde yer almış, bu nedenle uygarlık tarihine de yön vermiştir.

Gaziantep, şehir merkezinde gizlediği tarihiyle depremde büyük hasar görse de Gaziantep Kalesi, Zeugma Mozaik Müzesi başta olmak üzere Savaş Müzesi, Mutfak Sanatları Müzesi, Cam Müzesi, Etnografya Müzesi ve Panorama Gaziantep Savunması Müzesi gibi birçok müzenin bulunduğu kadim bir şehirdir. Gazi şehrimizin tarihî yapıları ve kültürel değerleri önemseme ve geliştirme konusunda her geçen gün daha da iddialı bir konuma geldiği gözle görülebilir bir gerçekliktir.

Sayın milletvekilleri, cumhuriyetimizin 100'üncü yılında, Türk arkeolojisinin dünyaya açılabilmesi, kültürel ve tarihî bağlarının olduğu coğrafyalarla yakınlaşabilmesi, dünya arkeoloji çalışmalarına da katkı ve yön verebilmesi ile tarihî ve kültürel bağımızın olduğu coğrafyalarda arkeolojik ve kültürel varlıkların açığa çıkarılması ve kültürel mirasın korunmasını amaçlayan bir vakfın eksikliği görülmüştür. Bu eksikliğin bu teklifin kanunlaşmasıyla giderileceğine inanmaktayız. Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfının Türk bilim insanları ve öğrenciler tarafından her yönüyle çalışılmasını teşvik etmek ve bu alanlarda yapılan bilimsel araştırma ve çalışmalara destekte bulunmak amacıyla kurulması ülkemiz açısından büyük bir önem arz etmektedir.

Kanun teklifine göre kurulacak vakıfla ilgili bazı hususlara değinmekte fayda olduğunu görmekteyim. Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı, ülkemizde ve kültürel, tarihî bağlarımızın ve ilişkilerimizin olduğu dünyanın diğer bölgelerinde, Türk ve İslam arkeolojisi ve ilgili bilim alanlarında insanlığın ortak birikim ve değerlerini esas alarak tarih öncesinden günümüze arkeoloji ve kültürel miras konusunda tarih ve kültüre odaklanmıştır. Bilimsel araştırmalar yapmak, bu araştırmaları teşvik etmek, yapılan araştırmaları yayımlamak, arşivleme çalışmalarını gerçekleştirmek, araştırmacıların erişebileceği kütüphaneler oluşturmak, özel müzeler açmak, dünya arkeoloji ve kültürel miras camiasındaki bilim topluluklarıyla kültürel miras alanında iş birliklerini gerçekleştirmek, yurt dışında arkeolojik kazı, araştırma ve inceleme faaliyetlerinde bulunmak üzere merkezinin Ankara'da bulunması öngörülmüştür. Türkiye toprakları dışında, başta Türk-İslam coğrafyası olmak üzere, tüm dünya coğrafyasında Türk devletinin, Türk insanının, Türk arkeologlarının buralarda arkeolojik kazılar yaparak bu anlamda bilime ve arkeoloji dünyasına değer kazandırmasının yanı sıra, yurt dışında yapılacak olan kazılarda ve faaliyetlerde de buna yönelik olarak restorasyon, bilimsel çalışma, yayın, laboratuvar, kütüphane gibi tüm bu ikincil hizmetler de yine bu Vakıf üzerinden gerçekleştirilecektir. Vakfın faaliyetlerinden Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Yönetim Kurulu tarafından belirlenenler, Vakıf bünyesinde oluşturulan ve merkezi Gaziantep'te bulunan Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü tarafından yürütülecektir. Bu Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü ise Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ortaklığında kurulmuş olup önemli yayınlarıyla da dikkat çekmektedir. Vakfın organları, Mütevelli Heyeti, Yönetim Kurulu ve Denetim Kurulu ile danışma organı olan Bilim Kurulundan oluşacaktır. Gaziantep ili Şahinbey ilçesi Bey Mahallesi'nde bulunan ve mülkiyeti de hazineye ait olan Kendirli Gazi Kültür Merkezi üzerinde Enstitü faaliyetlerinde kullanılmak üzere Vakıf lehine bedelsiz irtifak hakkı tesis edilecektir. Vakıf, faaliyetlerini tesis edilecektir. Vakıf, faaliyetlerini tek başına gerçekleştirilebileceği gibi, kültürel mirasın korunması, yönetimi ve geliştirilmesi için kamu kurum ve kuruluşlarıyla, gerçek ve tüzel kişilerle iş birliği de yapabilecektir.

Sayın milletvekilleri, Milliyetçi Hareket Partisi olarak, ekonomi, hukuk, tarih, arkeoloji, sosyoloji ve din bilimleri gibi sosyal alanlarda araştırma faaliyetlerini destekleyerek geçmişten beri milletimizin sahip olduğu değerleri ve zenginlikleri korumak için çeşitli çalışmalar ortaya koymakta, hatta bu çalışmaların takipçisi olmaktayız. Türkiye'de arkeoloji ve sanat tarihi alanında tek başına bir ekol oluşturmuş, Türk kültürüne millî görüşleri, denemeleri ve ilmî çalışmalarıyla sayısız hizmetlerde bulunmuş, arkeoloji ve sanat tarihi dalında Avrupa'ya gönderilen ilk Türk talebesi, 1954 yılında elim bir uçak kazasında hayatını kaybeden, gönlünü ve ruhunu Türk milliyetçiliği ülküsüne adayan, fikriyatımızın büyük isimlerinden, Türk arkeolojisinin ve düşünce hayatının en önemli figürlerinden olan merhum Remzi Oğuz Arık'ın geçmişte yapmış olduğu faydalı çalışmalar MHP'nin arkeoloji ve kültürel mirasa olan yaklaşımının bir örneğidir. İnandığı davaya bütün varlığıyla bağlı kalan, bu uğurda eserleriyle ve fikirleriyle Türk gençliğine örnek olan Remzi Oğuz Arık bilime olan katkılarının yanı sıra, özellikle Türk müzeciliğine, kanun ve nizamname gibi hususlarda verdiği emekleriyle de duayen bir kişiliktir. Zira, Manisa Müzesini kuran kendisi olduğu gibi, Hatay Müzesine de mozaik koleksiyonunu kazandıran da odur. Hatta onun kazı çalışmaları cumhuriyet tarihimizde Türk müzeciliği ve Türk arkeoloji faaliyetleri sahasında altın bir devir olarak geçmektedir. Kendisinin yaptığı çalışmalara ilişkin daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler ise Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Enstitüsü tarafından ilk defa ortaya çıkarılan ve Remzi Oğuz Arık'ın "Evrak-ı Metrukesi"nden hareketle hazırlanan saha notları, şahsi fotoğraflarının bulunduğu Remzi Oğuz Arık "Göllüdağ Hafriyatı" adlı çalışmasının yakından incelenmesini de öneriyoruz. Bu vesileyle, "'Vatan vatan' diye ölmek her ölümden şanlıdır." diyen Remzi Oğuz Arık'ı rahmet, minnet ve duayla yâd ediyoruz.

Remzi Oğuz Arık'tan bu yana, Milliyetçi Hareket Partisi, günümüzde de yine arkeoloji ve kültürel mirasa ilişkin çalışmalara Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli'nin liderliğinde yakın ilgi göstermekle birlikte, katkı sunmaya ve destekçisi olmaya devam etmektedir. Bunun en büyük örneği, Mayıs 2020 tarihinde Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın İsmail Faruk Aksu tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığına sunulan Türk Arkeoloji Enstitüsü kurulmasına dair kanun teklifidir.

Anadolu, barındırdığı çeşitli medeniyetlerin yanında, Türk kültür ve medeniyetine ait bin yıllık tarihe sahiptir. Arkeolojik çalışmaların aynı zamanda ülkelere uluslararası saygınlık ve güç de kazandırdığı bilinmektedir. 2019 yılında Türkiye'de bilim heyetlerince 520 kazı ve araştırma faaliyeti gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmanın ve bununla beraber Sayın İsmail Faruk Aksu'nun teklifine paralel olarak geçecek bu teklifin öncelikle ülkemize, milletimize ve gazi şehrimize hayırlara vesile olmasını diliyorum.