| Konu: | Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 67 |
| Tarih: | 01.03.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA ŞENOL SUNAT (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfı Kanunu Teklifi'nin birinci bölümü üzerine İYİ Parti Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Sayın milletvekilleri, tüm ülkemizi yasa boğan, resmî açıklamalara göre yaklaşık 45 bin vatandaşımızın hayatını kaybettiği, binlerce yaralının ve binlerce kaybın olduğu, yüz binlerce evsiz ve işsiz kalan vatandaşımızın afet bölgesini terk ettiği bir deprem felaketiyle karşı karşıyayız.
Bu felakette hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Deprem bölgesindeki ailelerimize sabır niyaz ediyorum. Aziz milletimizin başı sağ olsun. Bu yaraları hep birlikte saracağız. Yaşadığımız bu büyük afetin izleri şüphesiz hem hafızalarımızdan hem de kalbimizden asla silinmeyecek. Bu afeti felakete dönüştüren sorumluları da unutmayacak ve milletimize unutturmayacağız.
Sayın milletvekilleri, yaşadığımız bu depremle birlikte ülkemizin bir gerçeği olan deprem riskine karşı yirmi bir yıllık iktidarın ne kadar hazırlıksız olduğunu bir kez daha gördük. Türkiye'yi yönetenlerin milletin can güvenliğine hiç mi hiç önem vermediğini gördük. Belki de yani insan hayatının en önemsiz ülkesi hâlinde bir Türkiye'yi görüyoruz. Depremden sonra ilk yetmiş iki saatlik süreçte organize olmayan, tek adamın talimatını bekleyenlerin hiç mi vicdanları sızlamadı? Buradan sormak istiyorum. Bugün depremin üzerinden yirmi üç gün geçti. Vatandaşlarımızın ilk günlerde aynı sıkıntıları çektiklerini, barınma ve hijyen problemleriyle karşı karşıya kaldıklarını bugün de görüyoruz ve bunu iletmeye çalışıyoruz, karşılamaya çalışıyoruz. Evet, yapılmayanları haykıranlara, feryat eden vatandaşlara "hain" diyen Cumhurbaşkanı, vatandaşlarımızdan bugün artık helallik istiyor. İktidar mensupları tarafından sosyal medya çalışmaları yürütülüyor ve trollere "Helal olsun." yazdırtılıyor. Bugünlerde bile hâlâ kirli bir propaganda peşindesiniz, yazıklar olsun diyoruz; hepinize, iktidar mensuplarına yazıklar olsun diyoruz. Eksiklikleri söyleyenleri deftere not edip hesap soracağınızı söylüyorsunuz, öyle mi? Şunu bilin, iktidar mensupları sizlere sesleniyorum: Enkaz altında kalan vatandaşlarımızın bütün vebali omuzlarınızdadır. Yaşanılan tüm bu skandallara rağmen sorumluluk sahiplerinin televizyona çıkarak yüzsüzce ve rahatça ciddiyetten uzak açıklamalar yaptıklarına maalesef tanık oluyoruz. Liyakatten uzak, nepotizmle atadığınız adamlarınızla yüz elli beş yıldır "Aman!" diyene koşan Hilal-i Ahmeri yani Kızılayı ne hâle getirdiniz! Bunun farkında mısınız? Zannetmiyorum. Bölgede yaşanan krizleri çözmek, depremzede vatandaşlarımızın barınma ihtiyaçlarını karşılamak yerine milletin yaptığı bağışlarla üretilen çadırları stoklayıp satmak ne demek? Bunun sözlükte yeri var mı? Sayın milletvekilleri, sormak istiyorum: Satılık olmayan bir değerimizi bıraktılar mı? Yirmi bir yıllık Hükûmetinizin ortaya koyduğu yozlaşma ve yalan siyaseti milletimizi canından bezdirdi, aziz Türk milleti boğuluyor, nefes alamıyor; nefsinizden, egolarınızdan yorulduk artık. Devletin kurumlarını da kendinize benzettiniz. Devleti ticaret ortaklığı, anonim şirket gibi tüccar zihniyetiyle yönetmeye çalışıyorsunuz. Ülkenin böyle yönetilmediğinden de yönetemediğinizden de ders almadınız. Hükûmetinizde bu can kayıplarının sorumlusu olan bir kişi bile istifa etti mi? İstifa etmek için neyi bekliyor Hükûmet ve yetkililer? Evet, gideceksiniz, az kaldı; vatandaşlarımız da müsterih olsunlar, yaralarımızı hep birlikte saracağız, Allah nasip etsin. Türkiye Cumhuriyeti'ni yirmi bir yıldır yöneten, tüm kurum ve kuruluşları âdeta birer enkaz hâline getiren bu Hükûmetin yarattığı tahribatı milletimizle birlikte onaracağız.
Sayın milletvekilleri, gündemde çok ivedilikle çözülmesi gereken konular varken ve bir deprem afeti yaşayıp birçok problemi çözmemiz gerekirken, vatandaşlarımızın açılan yaralarının bir an önce sarılması bu kadar elzemken bugün burada Türk Arkeoloji ve Kültürel Miras Vakfının kurulması için kanun teklifi görüşmelerini gerçekleştiriyoruz. Evet, Gaziantep ilimiz de depremden etkilenen illerimizin başında geliyor. Özellikle Nurdağı ve İslâhiye ilçelerinde depremin yarattığı tahribatın boyutu kelimelerle tarif edilmeyecek büyüklükte. Oralara gittik, gördük yani gerçekten bütün o deprem bölgelerinde yaşanan acıları biliyoruz. Daha ilk gün İYİ Partinin idarecileri ve milletvekilleri deprem bölgesindeydi. Evet, Gaziantep Kalesi'nin restore edilen kısımlarının depremle birlikte yıkıldığını biliyorsunuzdur sanıyorum.
Kanun teklifine baktığımızda, merkezi Ankara'da olup faaliyetlerini deprem illerinden biri olan Gaziantep'te yürütecek bir vakfın kuruluşu da özel kanunla kurulan bütün vakıflarda olduğu gibi Anayasa'ya aykırı ama Anayasa Komisyonuna bile getirilmedi. Bu kanun, kültürel mirasın korunmasında mevcut rejime bir istisna getirip kamu yönetimini ve Kültür ve Turizm Bakanlığını paranteze alıp özel işletmecilikle kamu mallarının yönetiminin mümkün olacağı yaklaşımını ortaya koymaktadır. Aslında, Kültür ve Turizm Bakanlığı, kurulması öngörülen vakfın gerçekleştireceği tüm faaliyetleri ifa etme kudretine ve erkine sahiptir, zaten Anayasa'mızın 63'üncü maddesinde Kültür Bakanlığına bu görev verilmektedir.
Sayın milletvekilleri, kanun teklifi, yirmi bir yıllık AKP iktidarının vakıflar aracılığıyla geçmişte uyguladığı çıkarcı politikaları da göz önünde bulundurduğumuzda, iyi niyetten yoksun görünmektedir. Bunlara birçok örnek verebiliriz, Türkiye Maarif Vakfı da bunlardan biridir. Çok büyük bir bütçeye sahip olmasına rağmen Türk eğitimine katkısının ne olduğunu maalesef bilmiyoruz.
Evet, bu kanun teklifi, aslında, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanını da Mütevelli Heyeti Başkanı yapıyor.
ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Başkanı değil, üyesi.
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Pardon, üyesi yapıyor. Daha önceki hatipler bu konu üzerinde konuştu. Gerçekten, hangi siyasi partinin belediye başkanı olursa olsun bilim adamlarının olması gereken bir mütevelli heyetinde belediye başkanının olmasını doğru bulmadığımızı ifade etmek istiyorum.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BAŞKAN - Tamamlayalım lütfen.
ŞENOL SUNAT (Devamla) - Yine bir başka konu, Türkiye'de yürütülen üniversite ve müze kazılarına çok düşük bir bütçe ayrılırken buradan ayrılacak bütçenin nereden sağlanacağı da bir başka merak konusu aslında. AK PARTİ döneminde vakıflar üzerinden yapılan uygulamalar biz muhalefeti her zaman ciddi bir endişeye sevk etmektedir yani gelir gider denetiminden uzak, kötü niyetli uygulamalarla ülkemizin tarihî miraslarının talan edilme tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceğimizi de bir kere daha hatırlatmak istiyorum. O yüzden, bu kanun teklifine "evet" demediğimizi... Aslında, bunun Gaziantep'imizde olmasından mutluluk duyarız ama vakıf anlayışını çok ters bir şekilde değerlendirdiğiniz için bu konuda görüşlerimizi ifade ettik.
Saygılar sunuyorum.