| Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Deniz Unsurlarının Bölge Ülkelerinin Karasuları Dışında Olmak Üzere Aden Körfezi, Somali Açıkları, Arap Denizi Ve Mücavir Bölgelerde Deniz Haydutluğu, Silahlı Soygun Eylemleri ve Denizde Terörizmle Mücadele Amacıyla Görevlendirilmesi ve Bununla İlgili Gerekli Düzenlemelerin Cumhurbaşkanı Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre Yapılması İçin Anayasa'nın 92'nci Maddesi Uyarınca 10/2/2023 Tarihinden İtibaren Bir Yıl Süreyle İzin Verilmesine Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi (3/2277) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 09.02.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA AYHAN ALTINTAŞ (Ankara) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; İYİ Parti Grubu adına Aden Körfezi'nde deniz haydutluğuna karşı asker bulundurulmasına dair tezkere hakkında söz aldım. Genel Kurulu saygıyla selamlıyorum.
Milletimizi derinden yaralayan, acısını her bir ferdimizin hissettiği büyük deprem felaketinde kaybettiğimiz vatandaşlarımıza, Adıyaman Milletvekilimiz Yakup Taş da dâhil olmak üzere, Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı dilerim. Yaralılarımızın bir an önce sağlıklarına kavuşmasını umuyoruz. Enkaz altındaki vatandaşlarımızı başta ailelerine, sonra da bizlere bağışlaması için Allah'a dua ediyoruz.
Bu süreçte büyük emek veren; hiç tanımadığı, hiç görmediği büyük bir ailenin fertlerine yardım için gecesini gündüzünü harcayan, elindekini avucundakini vermeye hazır; kapısını açan, gönüllü olarak oralarda bulunan fedakâr vatandaşlarımızı, gençlerimizi gördükçe ne kadar yüce bir millet olduğumuzu tekrar anlıyoruz. Gençlerimiz, her ne olursa olsun, farklı sıfatları görmeyerek büyük bir fedakârlıkla birbirlerine kenetlenmeleriyle geleceğimizin aydınlığını bizlere gösteriyor. Onlara büyük şükran borçluyuz. Askerlerimizin, arama kurtarma ekiplerimizin, belediyelerimizin, sağlık personelimizin, tır ve otobüs şoförlerimizin, sayamayacağım onlarca farklı meslek grubundan vatandaşımızın fedakârca çalışmalarına da minnettarız. Dünyanın birçok bölgesinden ülkemize, milletimize yardım için koşan insanlara, bizlere destek veren devletlere de gönülden teşekkür ediyoruz. Bu zor günleri milletçe el ele atlatacağımıza inanıyoruz.
Değerli milletvekilleri, bakın, böylesi günlerde siyaset konuşmak doğru değildir, hoş değildir, bir işe de yaramaz; emin olun biz de konuşmak istemeyiz ancak ne hazindir ki vatandaşlarımız kayıplarını enkaz altından kendileri çıkarmak zorunda kaldı. Neredeyse bütün çalışmalar milletimizin yüce gönüllü insanlarının çabalarıyla sürüyor. Yeterli tedbir alınmadığı gibi kurtarma operasyonlarında da geç kalındı, gönüllü çalışmalar sekteye uğratıldı. Aslında sıkıntının sosyal medyada yayılan yanlış haberler olduğu söylendi; her şeyin kontrol altında olduğu, yaralıların ya da can kayıplarının birçoğunun depremden dolayı olmadığı söylendi; birçok yaralanmanın depremden kaçarken vesaire meydana geldiği söylendi. Bazı gazeteciler olumlu bir tablo gördü burada, "Olumsuzluklar çok az." denildi. Gönüllü olarak çalışmalar yapan, Hükûmetin eksikliklerini kapatmaya çalışan belediyelere "Sen kimsin?" diye soruldu. Vatandaşlarımız devletten çok bir STK'ye, bir sanatçıya güvendi. YouTube yayıncıları yaşanan acıyı gösterdi; destek aradı, iletişim için köprü oldu. Bakın, bu acıklı tabloda ihtiyaç duyulmasına rağmen Twitter'a ulaşım zorlaştırıldı. Hâlihazırda tedbirsizlikleri yüzünden iletişim kurmanın neredeyse imkânsız hâle geldiği tabloyu daha da vahim hâle getiren tedbirler alındı. Milletimiz birbirine böylesine kenetlenmişken dışarıdan yağmacı ithal edildiğini de gördük, yıllarca uyardığımız tabloyu gördük, kontrolsüzce doldurulan sığınmacıların tehdidini gördük. Yöneticilerimizi en kısa zamanda bu yanlış uygulamalardan vazgeçmeye çağırıyoruz.
Değerli milletvekilleri, yılda 400 civarında bandıralı ya da Türkiye bağlantılı ticaret gemisinin geçiş yaptığı bilinen Aden Körfezi, dünya deniz ticareti açısından büyük öneme sahiptir. Ancak Aden Körfezi'ndeki koşullar, Somali kara suları ve açıklarında, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde karşılaşılan deniz haydutluğu ve soygun eylemleri bölgesel, küresel ticaret üzerinde önemli bir tehdit teşkil etmektedir. İleri teknolojiler ve vahşi yöntemlerle uluslararası güvenliği, seyrüsefer serbestisini riske atan deniz haydutluğunun küresel ekonomiye yıllık maliyetinin 15-20 milyar dolar seviyelerinde olduğu tahmin edilmektedir. Türk Silahlı Kuvvetleri 2009 yılından bu yana, Aden Körfezi bölgesinde, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde ifa edilen deniz haydutluğuyla mücadele faaliyetine iştirak etmektedir. Bu mücadele faaliyeti, meşruiyetini Güvenlik Konseyi kararlarından almaktadır ve cumhuriyetimizin geleneksel dış politikasıyla da uyumlu bir tutumdur.
Bu çerçevede, İYİ Parti olarak tezkereyi destekleyeceğimizi bildiriyor, Genel Kurulu saygılarımla selamlıyorum.