| Konu: | Türk Silahlı Kuvvetleri Deniz Unsurlarının Bölge Ülkelerinin Karasuları Dışında Olmak Üzere Aden Körfezi, Somali Açıkları, Arap Denizi Ve Mücavir Bölgelerde Deniz Haydutluğu, Silahlı Soygun Eylemleri ve Denizde Terörizmle Mücadele Amacıyla Görevlendirilmesi ve Bununla İlgili Gerekli Düzenlemelerin Cumhurbaşkanı Tarafından Belirlenecek Esaslara Göre Yapılması İçin Anayasa'nın 92'nci Maddesi Uyarınca 10/2/2023 Tarihinden İtibaren Bir Yıl Süreyle İzin Verilmesine Dair Cumhurbaşkanlığı Tezkeresi (3/2277) münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 61 |
| Tarih: | 09.02.2023 |
CHP GRUBU ADINA AHMET ÜNAL ÇEVİKÖZ (İstanbul) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türk Silahlı Kuvvetleri deniz unsurlarının Aden Körfezi, Somali kara suları ve açıkları, Arap denizi ve mücavir bölgelerde görev süresinin yarından itibaren bir yıl daha uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkeresi üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunuyorum. Bu vesileyle yüce Meclisi saygıyla selamlıyorum.
Daha normal ve daha dingin koşullarda konuşmayı arzu ederdim ancak milletçe keder içinde bulunduğumuz bir günde gündemde böyle bir konuyla ilgili olarak söz aldığım için üzüntü duyuyorum.
Değerli milletvekilleri, Kahramanmaraş'ta meydana gelen ve Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay'ı etkileyen devasa deprem nedeniyle hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Seksen saati geçmiş olmasına rağmen hâlen enkaz altında olan vatandaşlarımızdan sağ salim olarak kurtarılmasını beklediğimiz insanlarımız var, dilerim onlara da erişebiliriz ve kurtarabiliriz.
Bugün öğlen saatleri itibarıyla, 13.30 itibarıyla Kahramanmaraş merkezli depremlerde 14 binin üzerinde vatandaşımızın hayatını kaybettiğini, 63.794 vatandaşımızın da yaralandığını hepimiz derin bir üzüntüyle öğrendik.
Değerli milletvekilleri, bu felaketi atlatacağız, yaralarımızı hep birlikte saracağız. Yaraların sarılmasında elbette en önemli katkılardan biri de uluslararası destek, uluslararası yardım ve uluslararası toplumun göstermiş olduğu dayanışmadır. Dışişleri Bakanlığının verilerine göre, bu sabah itibarıyla uluslararası toplumun desteğine ilişkin bize ulaşan bilgilerden anladığımız kadarıyla ülkemize yardım teklifinde bulunan ülke sayısı 94; sahadaki arama kurtarma faaliyetlerini sürdüren ülke sayısı 51, sahadaki yabancı arama kurtarma faaliyetiyle ilgili personel sayısı 5.125; ekip göndermesi yani daha hâlâ araştırma ve kurtarma faaliyetlerine katılmak üzere ekip göndermesi beklenen ülke sayısı da 22, gelecek yabancı personel sayısının da 3.554 olduğu söyleniyor. Buradan ülkemize katkı veren, vermeyi teklif eden ve dünyanın neresinden olursa olsun kalbi Türkiye için atan herkese şükranlarımızı sunmak isterim.
Değerli milletvekilleri, yurt dışına Mehmetçik'i gönderirken deprem bölgesine de askerlerimizin ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin tecrübelerinden yararlanmak için hemen, depremin olmasından hemen hemen sonra harekete geçmek gerekirdi. En azından şunu biliyoruz ki bölgede bulunan 2, 5 ve 20 numaralı zırhlı tugaylar, bölgede en çabuk deprem bölgesine intikal edebilecek, ellerindeki istihkâm taburları vasıtasıyla vinçlere ve arazide kullanılabilecek araçlara sahip olan ve personele sahip olan tecrübeli birliklerimizdi. Bunları halkımıza söylemek zorundayız çünkü Türk Silahlı Kuvvetlerinin bu şekilde devreye sokulmamış olması belki de can kaybının artmasına sebep olmuştur. Bu görevlendirme ancak 2'nci günün sonunda oldu; bunu ben söylemek zorundayım.
Böyle bir günde elbette bizi üzen bu kadar önemli bir konunun dışında başka bir gündem maddesiyle ilgili olarak burada tartışmak hiçbirimizin kalbinin kaldırabileceği bir şey değil, aklımız da yüreğimiz de elbette afet bölgesindeki vatandaşlarımızla birlikte ancak bu tezkerenin görev süresi yarın sonra eriyor; dolayısıyla, bugün bu tezkereyi görüşmek zorundayız ve bir yıl daha uzatılması için karar almak zorundayız. Cumhuriyet Halk Partisi olarak uluslararası dayanışmanın önemine ve Türkiye'nin bu anlamdaki katkılarına ve görünürlüğüne biz elbette çok büyük önem veriyoruz. Bu tezkereye -uluslararası hukuka uygun olmasının yanı sıra- yaklaşımımız da elbette, deniz haydutluğu ve korsanlığın uluslararası dayanışmayı gerekli kılan ortak tehditlerden biri olması nedeniyle bu mücadelenin sürdürülmesidir. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin kararlarının sağladığı meşruiyet çerçevesinde, Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Deniz Kuvvetlerimizin bu görevi sürdürmelerini uygun bulduğumuzu ve tezkereyi olumlu olarak oylayacağımızı bilgilerinize sunarım.
Saygılarımla.