GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:54
Tarih:25.01.2023

CHP GRUBU ADINA TACETTİN BAYIR (İzmir) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu ile Bazı Kanunlarda ve 640 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümü üzerine Cumhuriyet Halk Partisi Grubu adına söz almış bulunmaktayım. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Sayın milletvekilleri, söz konusu teklif, 4 Şubat 2021 tarihinde Ticaret Bakanlığı tarafından ilgili sektörün görüşüne açılmış ve Komisyonumuza getirilmişti. İtiraf etmeliyim ki 2021 yılındaki konuşulan taslak, şu andaki görüştüğümüz tekliften çok daha iyiydi ama nedense o buraya ve Meclise getirilmedi. Şimdi onun daha iyi olup olmadığı konusunu maddelerin altını çizerek size aktarmaya çalışacağım.

Birinci sınıf dünya ülkeleri, zaman geçtikçe piyasadaki aksaklıkları görüp nokta atışlar yaparak daha iyi kanunlar çıkarırken bizim iki sene öncesinin taslağını bile geçememiş olmamız son derece üzücüdür. Teklifin perakende ticaretle ilgili hükümleri, enflasyonu ve perakende zincirindeki sorunları çözmekten uzaktır. 2021'deki ilk taslak, küçük üreticiyi zincir marketler karşısında daha fazla koruyup sorunu daha iyi tespit ederken yeni teklif, geneli itibarıyla üretici, tedarikçi, perakendeci arasında haklılığını ispat etme hususunda neredeyse eşit tutmuş, küçük üreticiyi yeterince kollamıştır.

29/11/2021 tarihinde Genel Başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu'nun zincir market CEO'larına çağrıda bulunarak un, yağ, süt, bulgur, makarna, mercimek, yumurta, peynir, tuz, her ay bir çeşit sebze gibi temel gıda ürünlerinde zam yapılmamasını talep etmiş, oluşacak zararın da iktidarımız tarafından karşılanacağını ilan etmişti ancak bu, iktidar sahipleri tarafından alay konusu yapılmıştı; hatırlıyoruz. Hatırlanacağı üzere, Genel Başkanımızın bu çağrısına iktidar mensupları alaylı bir şekilde yaklaşmış ancak sonra ne olduysa on üç ay sonra yani 26/12/2022 tarihinde Ticaret Bakanı Mehmet Muş, 4 zincir market yetkilisiyle, CEO'suyla masaya oturmuştu.

Değerli arkadaşlar, zararın telafisi olur ancak zamanın telafisi olmaz. On üç ayda büyük bir zaman kaybedildi ve gelinen noktada hem zincir marketlere "terörist" damgası vuruldu, ağır cezalar kesildi hem de gecikmeli ürünlere zam yapılmayacağının sözünü aldılar. Gerçi bu kestikleri cezalar da 2024'ün Ocağına ertelendi, seçim sonrasına ertelendi yani bir anlamda danışıklı dövüş cezası mı kesildi diye de insanın aklına gelmiyor değil. Bu sözün üzerinden iki hafta geçmiş ve perakende ticaret düzenlemesinin de içinde olduğu bir torba teklif Meclise gelmişti. Bu torba, 4/2/2021'deki 17 maddelik bakanlık taslağında olan önemli maddelerin ayıklandığı hal yasası ve Perakende Ticaretin Düzenlenmesi Hakkında Kanun'da kapsamlı değişiklik yapılmadığı bir içeriktedir. 2021'deki bakanlık taslağında olan gıda perakendecisi zincir marketlerin pazar günleri on birden sonra açılacağı hükmü yeni teklifte yoktur. Pazar günleri açılmaması hükmü de yoktur yeni teklifte. Taslakta, promosyonlu ürünün yanında verilen tarım ve gıda ürününün indirim maliyetinin üretici ve tedarikçiden istenmesi yasaklanmıştı, bu teklifte o da yoktur yani küçük üreticiye yüklenmiştir bunlar. Taslakta olan ve zincir marketlerin üreticiye karşı tazmin yükümlülüğünü artıran maddeler de çıkarılmıştır bu teklifte.

Mevcut kanunda olan ve "Zincir marketlerin raf alanlarının en az yüzde 1'i coğrafi işaretli ürünler ile yöresel ürünlere ayrılacak." hükmü için yani bölgesel kooperatif ürünlerinin üç harfli marketlerde satışı öne alınmıştı; kooperatifler ve yerel üreticiler destekleniyordu; bu düzenlemede ne yazık ki bu da tekliften çıkarıldı, üstelik cezaları da yine 1 Ocak 2024'e atıldı.

Taslakta açıkça, üreticiye hızlıca parasının ödeneceği ürün grubunda meyve ve sebzelerin tamamı yazılıyken teklifte bu "Otuz gün içinde bozulabilecek gıda ve tarım ürünlerine otuz gün içinde ödeme yapılır." diye yazılmış. Otuz günde bozulmayacak meyve, sebzeler bunun dışında kalmış ve hızlı ödeme listesinde hangi gıda ve tarım ürünlerinin yazılacağı Bakanlığın takdirine bırakılmıştır. Taslakta, zincir marketler belli koşullar altında tütün mamulleri, mobilya, telefon, elektronik, beyaz eşya satamayacaklardı. Oysa şimdi, bu teklif, bu taslak maddesinin içinden de çıkarılmıştır. Yani yarın bu 3 harfli marketler, eğer broşür üzerinden Togg otomobil satmaya kalkarlarsa şaşırmayın ya da şehirler arası yolcu bileti satmaya kalkarlarsa şaşırmayın arkadaşlar. Taslak, belediyelerin tedarik ve dağıtım kooperatiflerine ortak olabilmesini sağlarken yeni teklifte bu hüküm de çıkarılmıştır. Yine, taslakta ticari misilleme ve uyuşmazlıklar için çözüm bulunurken bu, tekliften çıkarılmıştır. Taslak, hiç geciktirmeden tüm cezaları, piyasa düzenlemelerini, zincir gıda marketlerinin pazar günü çalışmasını, belli ürünlerin o marketlerde satılmamasını yasalaştırmak için "Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer." demişti; bu teklif, tam tersine cezaları ve yasakları 1 Ocak 2024'e attı.

Teklif, bazı ihalelerde bayi işletmelerine ve özel yetkili işletmelere misliyle ceza uygulanmasına dair mevcut kanun hükmünü de kaldırarak onların 20 kat misliyle ödediği ceza bedellerini bir bakkalla eşit konuma düşürmektedir; bu hüküm taslakta yoktu, yeni eklenmiş arkadaşlar. Genel Başkanımızın da sürekli vurguladığı üzere, AVM'lerin şehirlerde nerede konumlanması gerektiğine, haftada bir gün kapalı kalacağına dair hüküm de teklifte yoktur.

Şimdi değerlendirme yapacak olursak, perakendeci zincir marketlerin üreticiye karşı tazmin yükümlülüğü ilk getirdiğinizde artıyordu, şu an getirdiğiniz teklifte ise üretici, tedarikçi, perakendeci neredeyse eşit kılınmış; ikinci bir husus olarak, zincir marketlerin raf alanlarının en az yüzde 1'ini coğrafi işaretli ürünler ile yeni yöresel ürünlere ayırması da kalkmıştır. Hani yerli malı, hani yöresel ürünlere destek vermek, hani üretim kooperatiflerini desteklemek; tam tersi bir uygulamayla karşı karşıyayız. Marketler yine mobilyasından telefonuna, elektronik, beyaz eşyasına kadar her şeyi satacak. Oysa bu konuda, Komisyonda çalıştığım süreden bu yana -yedi yıldır- defalarca dernek başkanlarından şikâyetler aldım. Bu, bir haksız rekabettir; AVM'de inşaat malzemesi satılması doğru değildir, AVM'de buzdolabı satılması doğru değildir.

Bu anlamda, taslakta zincir marketlerin açılma saatleri, pazar günleri kapanmaları, bunların hepsi tek tek konuşulmuştu ancak ben size biraz daha gecenin ilerleyen saatinde farklı bir şey söylemek istiyorum: Gezi Parkı eylemlerine destek verdiği için TRT'de yayından kaldırılan bir dizi vardı, biliyor musunuz? Leyla ile Mecnun dizisi, orada da bir "Erdal Bakkal" karakteri vardı. Ne diyordu biliyor musunuz bir sahnede Erdal Bakkal? "Siz büyük marketlerden alışveriş yaparsınız ama cenazenize Erdal Bakkal gelir." diyordu. Muhakkak vardır aranızda mahalle bakkalından alışveriş eden, bunu bilirsiniz. O Erdal Bakkal sizin de cenazenizde mahalle bakkalı olarak yer alacaktır ama o 3 harfli marketlerden hiç kimseyi cenazenizde bulamayacaksınız, göremeyeceksiniz. (CHP sıralarından alkışlar) Mahallenin ortak unsuru olan, evimizin anahtarını bıraktığımız, güven duyduğumuz, veresiye yazdırdığımız; evliliği, cenazeyi, doğumu, düğünü öğrendiğimiz, mahalle kültürünün mihenk taşı olan "bakkal amca" kavramını korumak yerine kapatılmasına neden olacağız bu teklif bu şekilde geçerse. Yine güçlüden yana, yine küçüğü ezen; oysa ne diyorduk? "Ne ezen ne ezilen, insanca, hakça bir düzen."

Değerli milletvekilleri, taslakta belediyelerin tedarik ve dağıtım kooperatiflerine ortak olabilmesi sağlanıyordu, bu da kalkmış. İzmir'de bunun çok güzel örneklerini veriyorduk. Örneğin süt dağıtıyorduk bebelere, kapının önüne koyuyorduk. Örneğin şehrin ihtiyacı olan çiçekleri Bayındır Kooperatifiyle anlaşmalı biçimde ısmarlama şu meydana şu kadar lale... Birileri gibi Hollanda'dan getirmiyorduk, bazı partilerin belediye başkanları Hollanda'dan lale getirirken biz bunları Bayındır'da kooperatifimize yaptırıyorduk ısmarlama biçiminde, çok da etkili oluyordu.

Yine, geçen taslakta yer alan kooperatiflerin belediyelere ortak olması şimdi çıkarılmış, oysa çok doğru bir teklifti. Yani belediyelerin ihtiyacı olan bir şeyleri kooperatiflerden direkt satın alması, onları desteklemesi, üretimi desteklemesi gerçekten bir katma değer yaratması açısından da önemliydi.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Tamamlayın sözlerinizi.

TACETTİN BAYIR (Devamla) - Görüştüğümüz bu teklifte birçok konuda bazı maddeler sanki cımbızla birileri tarafından çıkarılmış gözüküyor. Yani önceki taslakta ticari uyumsuzluk, misilleme vesaire bunların tamamı da çok mantıklı bir teklifti ama ne yazık ki onu Meclise getirmediler, iki yıl sonra bunu hazırlayıp getirdiler. Kısacası, açık ve net biçimde söylüyorum: Bu getirilen teklif küçük esnafı yorar, küçük esnafın ocağına incir ağacı diker, bitirir; esnafın üstüne binmekten vazgeçin artık diyorum.

Sözlerime son verirken geçen hafta Meclisten geçen yasaya ilişkin de iki laf etmek istiyorum. Sözleşmeli personele kadro verilmesi konusunda üzülerek ifade etmek istiyorum ki devlet evlatları arasında ayrım yapmamalı, devlette çifte standart olmaz. Kadro verilmeyen vatandaşlarımız merak etmesinler, Genel Başkanımız Kılıçdaroğlu'nun sözüdür, geçen hafta grup toplantısında da söyledik, hiç merak etmeyin, size yapılan bu ayrımcılığa son vereceğiz, çifte standardı bitireceğiz.

Hepinize saygılar sunuyorum. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar)