| Konu: | Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 25.01.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Özellikle inşaat sektörü Türkiye'nin lokomotif sektörleri arasında yer almakta. Bugün özellikle hepimiz biliyoruz ki Türkiye'de konut sorunu var mı? Var. Konuta ihtiyaç var mı? E, var. Diyorsunuz ki: "Yirmi yıldır 1 milyon 170 bin adet konut yaptık." Yirmi yılda 1 milyon 170 bin adet konut yaptınız. Şimdi, yapılan araştırmalara göre, değişimi yani kentsel dönüşümü gerekeni ve aynı zamanda buna ihtiyacı da ilave edince 6 milyon adet konuta ihtiyaç var. Yani ortalama yirmi yılda 1 milyon 170 bin konut yapınca... Sizin bu hesaba göre, bu Genel Kurulda şu an hazır bulunan milletvekillerinin -hiçbirinin- ömrüne en az bir doksan, yüz sene lazım ki bu açık giderilsin, bu yapılsın; hiç kimsenin de ömrünün buna yeteceğini ben düşünmüyorum.
Dolayısıyla "inşaat sektörü" deyince, "müteahhitlik sektörü" deyince arkadaşlar, bu sektörde çok ciddi istihdam sağlanıyor, gayrisafi yurt içi hasılanın da yüzde 30'u buradan geliyor. Aynı zamanda, çalışanların da yüzde 6'sı, 7'si bu sektörde çalışıyor. Onun için, bu sektörü irdelerken biraz da o gözle bakmamız lazım. Burada, tabii, mahşerin beş atlısından bahsetmeye gerek yok, onların yaptığı projeler zaten ya dolar bazlı projeler ya yolcu garantili veyahut hasta garantili veyahut geçiş garantili projeler; dolar bazında olduğu için hatta bırakın Türkiye'nin enflasyonunu, çoğu projelerde uluslararası mahkemeler bu konuda söz sahibi, onların enflasyonuna göre de artış oranları var. Onları kaldırdık bir tarafa koyduk. Ama özellikle, orta düzeyde küçük işletmelerin üzerinde durmamız lazım bizim. Özellikle bu çıkardığınız yasada sanki bunları canlandırmak üzere getirdiniz gibi duruyor ama hiç de öyle olmadığını ben size ifade etmek istiyorum.
Bir ikincisi de özellikle, konut fiyatlarını aşağı çekmek için konut girdilerini aşağı çekmemiz lazım. Yani konutta girdiler nedir? En büyük girdilerden bir tanesi arsa maliyetidir yani bugün -kat karşılığı diye hitap ettiğimiz, düşündüğümüz- şehirlerde belli yerlerde neredeyse yüzde 35'in altında kat karşılığı arsa yok; yüzde 50'si, 60'ı bir tarafa. Yani konutta en büyük maliyetin geldiği nokta arsa maliyeti. Yine buna paralel olarak bugün çimento fiyatları, agrega fiyatları -sektörde en önemli faktör- yine akaryakıt fiyatları sizin tahmin ettiğiniz, TÜİK'in açıkladığı yüzde 64'lük enflasyonun çok çok üzerinde. Yani yapım maliyetleri... Mesela, inşaat maliyetlerindeki endeks bir önceki yıla göre yüzde 117. Siz diyorsunuz ki: "Yüzde 64 enflasyon var." Daha dün betona gelen, çimentoya gelen zammı söyleyeyim: Tonu 1 milyon 200 bin liradan 1 milyon 600 bin liraya çıktı. Ankara'da bugün betonun metreküp fiyatı 1.250 TL/metreküp. Şimdi, bu rakamlarla müteahhitler iş yapmaya çalışıyor. Serbest rekabetten eğer iş almışsa para kazanma şansları sıfır. Yani bugün, özellikle, çekleri yazılanlar, dönenler, çekten dolayı içeriye girenler her birinize geliyordur, "Hani, biz de af bekliyoruz, ekonomik suça ekonomik ceza olur. Niye bizi bu sıkıntılara sokuyorsunuz?" diye bir sürü mesaj sizler de alıyorsunuz. Dolayısıyla bu rakamları aşağı çekemediğiniz sürece konut fiyatlarını açığa çekme şansınız yok.
Özellikle bu kampanyadan, bu getirdiğimiz kampanyadan ben size bir iki tane örnek vermek istiyorum. Mesela, diyelim ki -Ankara için söyleyeyim- vatandaşımız yaklaşık 3 milyon lira kredi kullanmak istiyor; ne oluyor, ben size söyleyeyim. 3 milyonun karşılığı zaten 0,79; kredi faiz oranına göre bu krediyi kullanmak için yüz seksen ay da vade var yani yaklaşık aylık ödeyeceği miktar 31 bin TL. Kanun teklifi diyor ki: "Yüzde 30'u aşan kısmı için destek verilecek." Yani bugün "65 bin TL geliri varsa -bunun yüzde 30'u- 19.500 TL'yi aşan kısmı için vatandaşa destek olunacak." diyorsunuz, tamam. Bir defa, Türkiye'de 65 bin TL geliri olan kaç memur kesimi var? Bazen burada arkadaşlar diyor ki: "Bu, dar gelirliye hitap eden bir kanun teklifi, dar gelirlilerin konut sahibi olmasına yönelik bir kanun." Aslında bununla hiç alakası yok. Orta gelir grubu bile yani bugün... Geçen mühendisler bana geldi, diyorlar ki: "Aldığımız maksimum maaş 22 bin lira." "Otuz yıllık inşaat mühendisiyim. Maksimum 22 bin lira maaş alıyoruz." diyor. Hanımıyla beraber olsa 44 bin lira eder. 65 bin lira geliri olan biri 19.500 TL taksit ödeyecek, 30 bin lirayla arasındaki farkı da devlet ödeyecek. Burada diyorsunuz ki: "Bir yıl süreyle ödeyecek." Peki, 2'nci ve 3'üncü yılda bu taksitleri kim ödeyecek? Ona da Cumhurbaşkanına yetki veriyoruz, diyoruz ki: "Cumhurbaşkanı, bu aradaki zaman dilimi içerisindeki bu rakamı ödeyecek." Aslında, burada 4 milyona konut alındığı zaman yüzde 5'i 200 bin lira ediyor. 200 bin lirayı da ilk bir yıla böldürdüğün zaman aylık 17 bin lirasını yani konutu satarken aldığı yüzde 10'luk peşinatın yüzde 5'ini bankaya bırakıyor, o aradaki fark 17 bin lira. Devletin burada sağladığı rakam sadece 2.500 TL yani 17.500 lirasını yüzde 5 peşinattan aldığı parayla karşıladığı için devletin verdiği destek burada sadece ve sadece 2.500 lira. Peki, 3'üncü yıldan sonra ne olacak? Siz diyorsunuz ki -hani gizlice "Bu ülkede enflasyon yok." diyorsunuz ya- "Enflasyon oranında maaşlar artarsa 3'üncü yıldan sonra da aldıkları maaşlarla bunları ödeme şansı var."
Peki, küçük müteahhitlerin yani bugün Türkiye'deki konut üretiminin yüzde 40'ını, 15 daire 20 daire... Bugün Erzurum'da da Ankara'da da Antalya'da da küçük firmalar var. Bunlar bu konutları satabilecekler mi? Satamazlar. Niye satamazlar? Bu 3 milyon lira krediyi kullandırdığını göstermek için diyelim ki iki yıldır inşaat yapıyorsa eski maliyetlerden girdisi var yani dairenin ona maliyeti eski rakamlarla bin lira, 3 bin lira gösterdiği zaman 2 bin liranın vergisini ödeyecek. Enflasyon muhasebesini getirmediğiniz için gerçek maliyetini yakalayamıyor, diyor ki: "Alsam bunun yüzde 25'ini vergi ödeyeceğim." Dolayısıyla bunlar buradan uzak duruyor.
Peki, bu krediden kim istifade ediyor biliyor musunuz? Bu ülkede yine vergiden muaf bir zümre oluşturdunuz; gayrimenkul yatırım ortaklığı oluşturan firmalar vergi ödemedikleri için bu projeleri daha çok bunlar geliştiriyor. Yani gayrimenkul yatırım ortaklıklarında kaça alıp satarsan sat, bir vergi ödemiyorsun, ödemediğin için de daha çok... O da bir avuç, Türkiye'deki toplam sayısı 39, hâlbuki Türkiye'de iş yapan firma sayısı 3 milyon. Yani 3 milyon tane konut üreten küçük, orta boy işletme var, buna paralel olan sadece 39 tane gayrimenkul yatırım ortaklığı var, bunların yüzde 25'i de halka açık. Bunlar vergiden muaf olduğu için, devam etmekte olan projeleri bunlardan istifade ediyor yani bizim asıl desteklemek istediğimiz konut üretiminin yüzde 45-50'sini destekleyenlerin bu işi satma şansları maalesef sıfır.
Peki, bu projeler, bu krediler nasıl gerçekleşiyor? Burada bankaların garantör olması lazım. Peki, bankalar bugün... Yani 1.000 konutluk, 500 konutluk bir projede metrekaresi 10 bin lira olsa 5 milyar civarında yani 500-600 milyon civarında bu konutların satışı var. Peki, 500-600 milyon garantör bulabilecek Türkiye'de firma sayısı kaç tane? Yine o bildiğiniz insanların dışında hiç kimse yok, hani, o bilinenlerin dışında. Çünkü banka garantör olacak ki bu kredi kullanılsın; inşaat devam ettiği için, yüzde 30'un üzerinde olduğu için iş akış şemasına göre bu paralar aktarılacağına göre bu krediyi banka birine tahsis edecek, vatandaş da oraya müracaat edecek, sizin getirdiğiniz bu tekliften istifade edecek, buna göre konut alacak. Söylediğim gibi, bundan istifade eden kurum ve kuruluş sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor. Demin söylediğim o, 39 tane gayrimenkul yatırım ortaklığı şirketlerinin zaten minimum 100 milyon sermayeleri var ve cari büyüklükleri de milyar civarında. Yine bunlardan başka bu işi...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Söz talebiniz var mı?
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Var efendim, uygun görürseniz toparlayacağım.
BAŞKAN - Buyurun, tamamlayın.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Teşekkür ederim, sağ olun.
BAŞKAN - Sormazsanız bilemiyorum, onun için soruyorum.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Teşekkür ederim Başkanım, sağ olun.
Yani dolayısıyla yine bir avuç insanın elindeki konut stokunu bitirmekten ibaret, gördüğümüz konu bu. Tabii, biz küçük bir grup da olsa bu işten istifade etmesi yönünde destekliyoruz yani "yetmez ama evet" dediğimiz konulardan bir tanesi. Yani muhakkak dar gelirli insanların, çalışanların, ücretlilerin devlet desteği olmadan konut sahibi olması hayal bile değil, rüya bile değil. Onun için gerçeklerle yüzleşmek adına özellikle devlete ait arsalar üzerine bu konutlar inşa edilirse maliyetleri daha da düşer, insanlar da daha kolay iş güç sahibi olur. Bir de artık şu çimentoculara, demircilere bir "Dur!" demenin vakti geldi de geçiyor; buradan sizi uyarıyorum.
İnşallah yine de kanunun hayırlı uğurlu olmasını diliyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
Başkanım, verdiğiniz ek süre için de ayrıca teşekkür ediyorum, sağ olun.