| Konu: | CHP Grubu önerisi münasebetiyle |
| Yasama Yılı: | 6 |
| Birleşim: | 54 |
| Tarih: | 25.01.2023 |
İYİ PARTİ GRUBU ADINA BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum.
Ben, Yılmaz Başkanın bıraktığı yerden devam etmek istiyorum. Diyorsunuz ki: "Ülke 3 kat büyüdü, 4 kat büyüdü." Biz bunu rakamlarla ifade edelim: Siz 2002'de iktidara geldiğinizde -G20'den bahsediyoruz- ülke o gün 18'inci sıradaydı, bugün neredeyiz? 20'den de aşağıya düştük. O gün -bizimle beraber yola çıkan Romanya'dır- Balkan ülkeleri de dâhil kişi başına millî gelir 8 bin dolardan başladı, bugünkü rakamların nereye gittiğini biz daha iyi biliyoruz. Aynı şekilde, hem TÜFE'de hem ÜFE'de enflasyon oranı 29,7'ydi, diğeri de 30'du yani birbirine yakındı.
Şimdi, aynı yönde giden araçları düşünün, biz büyüyoruz ama dünya da büyüyor. Sizin hedefiniz neydi? Dediniz ki: "2023'te biz ilk 10'un içine gireceğiz." Hatta, geçenlerde Sayın Cumhurbaşkanı aynı şeyi tekrar etti, dedi ki: "Bizim hedefimiz ilk 10'un içerisine girmek." Yirmi yılda biz ileri gitmek yerine, maalesef, geri gidiyoruz. "Kişi başına millî gelir 25 bin dolar olacak." dediniz. Peki, bugün gelinen nokta nedir? 8 bin küsur dolar. Yani söyledikleriniz ile rakamlar arasında bir gerçeklik yok. Doğru, Türkiye büyüyor, bundan daha doğal bir şey yok ama dünya ekonomisi de yerinde durmuyor. Bizim dünya ekonomisindeki yerimiz hâlâ yüzde 1'in altında. Onun için, mukayese ederken böyle mukayese etmemiz lazım. Bu gidişle bizim ileriye değil, gittikçe geriye doğru gittiğimiz aşikâr.
Bankalar meselesine gelince şöyle söyleyeyim: Bugün Ziraat Bankası özellikle tarımı desteklemek üzere kurulmuş bir banka, Halk Bankası yine aynı şekilde. Toplam kredileri içerisinde Ziraat Bankasının tarıma verdiği destek yüzde 14-15 arasında. Yine, aynı şekilde Halk Bankasının esnafa verdiği kredi de yüzde 17-18 arasında. Yani verdikleri toplam kredilerin beşte 1'i bile gerçek hizmet alanlarıyla alakalı değil.
Geldik bugüne; bugün bankalardan kredi almak deveye hendek atlatmaktan daha zor yani "Biz altı aydan daha fazla kredi vermeyiz..." Bankaların verdiği kredi oranı 13-14, özel bankaların verdiği krediler 21-22. Bunları da kullanabilmeniz için hemen altında bir şey var, işte "Şu faturadan başkasını ödeyemezsiniz..." Esnaf, sanatkâr, küçük ve orta boy işletmeler, kullanacağı krediyle neredeyse vergi ve SSK borçlarını bile ödemekten aciz duruma düşüyor ama buna karşılık, biraz önce arkadaşım ifade etti...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.
BAŞKAN - Tamamlayın o zaman, buyurun.
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Özellikle belli kredileri... Yani bankaların görevi özellikle bu büyük projelerden yer alıp satmak değil, mümkün olduğunda küçük ve orta boy işletmeleri destekleme görevi var. Peki, buna baktığınız zaman, oranlara baktığınız zaman, verdiği kredilerdeki limitlere baktığınız zaman, maalesef, bu söylediğimiz işletmelerin bankaların kapısından geçme şansı yok. Şu ana kadar Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumundan bankalara gelen 500'ün üzerinde tebligat var. Bankaları ne genel müdürleri -özellikle devlet bankalarından bahsediyorum- ne de yöneticileri yönetmiyor, bankacıların hepsi tek elden yönetiliyor. "Şu kadar karşılık ayıracaksınız, bu kadar karşılık ayıracaksınız..." Öyle bir hâle geldi ki bankaların kârı patladı, gerçek faaliyetlerinden elde ettikleri gelirden daha fazlasını faiz gelirlerinden elde etmeye başladılar; bu, bu alanın sorunlu olduğunu gösterir.
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Cumhuriyet Halk Partisinin değerli üyeleri de bu konunun araştırılmasını istiyor, biz de araştırılmasını istiyoruz. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)
BAŞKAN - Sayın Yaşar...
BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Sorunları halının altına süpürmeyle çözemeyiz, burada araştırarak çözebiliriz; bizim de görevimiz bu.
Hepinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)