GENEL KURUL KONUŞMASI
Konu: Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi münasebetiyle
Yasama Yılı:6
Birleşim:50
Tarih:17.01.2023

BEDRİ YAŞAR (Samsun) - Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. 380 sıra sayılı Uludağ Alanı Hakkında Kanun Teklifi'nin 1'nci maddesi üzerine söz almış bulunuyorum.

Görüşmekte olduğumuz bu kanun teklifi kapsamında, Uludağ Millî Parkı'nın 2 bin hektarlık bölümü "Uludağ Alan Başkanlığı" adı altında kurulması planlanan başkanlığa devredilmektedir. Teklifin 1'inci maddesinde, "...Uludağ Alanının, doğal sit alanları ve diğer korunan alanlar ile birlikte jeolojik ve biyolojik varlıklar, su ve benzeri kaynak değerlerinin korunması, yaşatılması, geliştirilmesi, tanıtılması, planlanması, yönetilmesi, denetlenmesi ile Alanda yürütülen faaliyetlere ilişkin usul ve esasları düzenlemektedir." denilerek kanunun amacı özetlenmektedir. Hâlbuki, aynı Uludağ'da -biz biliyoruz ki- Doğa Koruma ve Millî Parklar Genel Müdürlüğünün bir alanı var, bir; sit alanı var, iki; turizm alanları var, üç yani bu 3 tane kurumun başına yeni bir kurum ihdas ediyorsunuz, diyorsunuz ki: "Uludağ Alan Başkanlığı." O zaman bu 3 tane kurum niye var? Bence hepsini kapatın. Türkiye'de aynı diğer bakanlıklarda olduğu gibi yani kurum ve kuruluşları çalıştırmak yerine, işlevlerini yerine getirmek yerine onları baypas edip kendinizce bir şeyler yapmaya çalışıyorsunuz. Peki, bunu yaparken tarafların görüşünü aldınız mı? Benden önceki hatipler de bunun üzerinde durdular yani ne sivil toplum kuruluşlarının ne Bursa'daki şehircilikle alakalı, mimarlıkla alakalı veya sit alanlarıyla alakalı kurum ve kuruluşların görevlilerini davet etmeden bu kararı aldınız, almaya çalışıyorsunuz. Bu tür oldubittilerle yaptığınız işlerden bir sonuç almanızın mümkün olmadığını sizler bizlerden daha iyi biliyor olmalısınız.

Bugün Uludağ Türkiye'nin göz bebeği 175 endemik türe ev sahipliği yapıyor, küresel ölçekte nesli tehlike altında olan, Avrupa ölçeğinde 54 türün yaşam alanı, mutlaka koruma altında bulunan sürüngen türlerinin 11'i, kuş türlerinin 84'ü, memeli hayvan türlerinin 10'u yine burada bulunmaktadır. Bu nedenle, ekolojik değeri bu kadar yüksek olan bir bölgenin sadece imar düzenlemelerini kolay gerçekleştirmek amacıyla Uludağ Alan Başkanlığı oluşturma fikrinize katılmıyoruz, katılamıyoruz; nedeni gayet açık ve net. Ne zaman bu tür alanlara el atmışsanız, bunun altından muhakkak farklı sonuçlar çıkmaya çalışıyor.

Aynı şekilde, orman alanlarını da turizm alanına açma adı altında ihalelere çıktınız, bunların hepsine devasa oteller yapıldı, bu otelleri de sahiplerine satmak üzere daha sonradan kanunlar çıkardınız. Dolayısıyla, bu ülkenin doğal yapısıyla daha fazla oynamayın, daha fazla genel dengeleri bozmayın. İnanın, bunu yaptığınız sürece göreceksiniz, bırakın Uludağ'ın turist sayısının artmasını, bir tane bile turistin bu şartlar altında doğası bozulan yerlere gelmesi mümkün değil.

Aynı olayı, benzer olayı... Yine, Samsun Kızılırmak Deltası, Kuş Cenneti UNESCO Dünya Mirası'nın geçici listesinde yer alıyordu, asıl listeye geçsin diye çalışma yapıldı Samsun'da, siyasi partilerin tamamı buna destek verdi ama artık, son dönemde, özellikle doğal dengelerle ilgili, kuş türleriyle ilgili, endemik yapılarla ilgili uluslararası kurum ve kuruluşların çok ciddi denetimleri var. Bu kadar bozulmamış olmasına rağmen, maalesef, biz Dışişleri Bakanlığı marifetiyle Kuş Cenneti'nin dünya mirasına girmesi talebimizi geri çekmek zorunda kaldık. Neden biliyor musunuz? Orada da aynı böyle yeni bir yapı oluştu "İşte, buralara otel yapalım, buralara düğün salonu yapalım." gibi şahane fikirlerini gündeme getirdiler; incelemeye geldiklerinde doğal ortamı görmek yerine bunlarla muhatap olmaya başlayınca doğal olarak bunlar da iptal edildi. Bunlar kolay kolay elde edilecek şeyler değil.

Bugün Kızılırmak Deltası doğu sahilinde 10, batı sahilinde 2 adet göl bulunmakta. Yine bu deltada 355 bitki türü bulunmakta. Yine bu delta balık türü bakımından da oldukça zengin, yoğun; 11 familyaya, 29 çeşit balık türüne ev sahipliği yapmaktadır. Yine Kızılırmak Deltası'nda bugün Türkiye'deki 483 kuş türünün 354'ü bulunmaktadır. Dolayısıyla, özellikle bu doğal alanların korunması için elimizden gelen gayreti göstermeliyiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Toparlıyorum Başkanım.

Ama siz ne zaman bir kurum ve kuruluş oluşturmuşsanız, muhakkak onun altından bir çapanoğlu çıkmıştır. Burada da aynen, bunun, bu Başkanlığın altında da muhakkak imar çalışması... Bugün Türkiye'de imar çalışması yapan bir sürü kurum ve kuruluş var yani TOKİ'ye bunu yaptırıyorsunuz, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına yaptırıyorsunuz, büyükşehir belediyesine yaptırıyorsunuz; bir bu eksikti, bunu da ilave edin de bari takım tamam olsun. Böyle işleri kolay yoldan halletmek adına oluşturduğunuz kurum ve kuruluşların bu ülkeye bir faydasının olmadığını sizler de biliyorsunuz, bizler de biliyoruz ama az kaldı diyoruz, artık bu oldubittilerden bu ülkenin kurtulması lazım.

Son olarak da bizim Ayvacık İlçe Başkanımız Hakan Avcı diyor ki: "Bizim buralarda 2/B arazileri var, 2/B arazilerine biçtiğiniz değer 60 bin lira, 40 bin lira, 70 bin lira; bunları köylünün ödemesi mümkün değil."

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BEDRİ YAŞAR (Devamla) - Bakın, bu tür ekilebilir orman arazilerinden, 2/B arazilerinden bahsediyoruz, köylünün bunları alma şansı yok. Bunları eski fiyatlarına, 3-4 bin liralara çekin, millet hiç olmazsa kendi arazilerini satın alsın diyor, bu kanun teklifine olumsuz oy vereceğimizi ifade ediyor, yüce heyetinizi saygıyla selamlıyorum. (İYİ Parti sıralarından alkışlar)